Cumhurbaşkanlığı Köşkü Çankaya''da geniş bir arazinin içindedir. Bir ara, "864 rakımlı tepe" diye anılırdı burası; sonraları tepenin rakımının biraz daha düşük olduğu ortaya çıkınca o ad fazla kullanılmaz oldu. Birkaç hafta önce, köşkün önünden geçerken, bir dostum, "Buranın etrafı bubi tuzaklarıyla çevrili" deyince birden irkilmiştim. "Kast ettiğim gerçek anlamda bomba değil, mayıs ayında boşalacak koltuğun adaylarının başına gelecekler" cümlesiyle sözlerine açıklık getirdi o dostum.Atatürk''ten
Cumhurbaşkanlığı Köşkü Çankaya''da geniş bir arazinin içindedir. Bir ara, "864 rakımlı tepe" diye anılırdı burası; sonraları tepenin rakımının biraz daha düşük olduğu ortaya çıkınca o ad fazla kullanılmaz oldu. Birkaç hafta önce, köşkün önünden geçerken, bir dostum, "Buranın etrafı bubi tuzaklarıyla çevrili" deyince birden irkilmiştim. "Kast ettiğim gerçek anlamda bomba değil, mayıs ayında boşalacak koltuğun adaylarının başına gelecekler" cümlesiyle sözlerine açıklık getirdi o dostum.
Atatürk''ten başlayarak Demirel''e kadar dokuz cumhurbaşkanının hepsini olaylı seçtik. Bizde tarih, biraz da, yaşananları derli toplu sunan eserler olmadığı için tekerrür edip duruyor. Sözgelimi, 1971 sonrasında, Org. Faruk Gürler''in cumhurbaşkanlığına çıkma sevdasının yol açtığı sıkıntılar iyice bilinse benzer heveslere kimselerin kapılmayacağını düşünüyorum. Oysa, bazıları, hevesleri tahrik ederek ciddi insanları gülünç duruma düşürebiliyorlar. Bu yüzden olacak, Turgut Özal, resmen aday olacağı güne kadar, niyetini herkeslerden gizlemişti.
Cumhurbaşkanlığı yolunun ''bubi tuzakları'' ile dolu olduğunu söyleyen dostum, olayların ekim ayı sonrasında hızlanacağı iddiasındaydı. Cumhurbaşkanlığında idari ve mali işler daire başkanı olan Gülizar Baysal''ın yolsuzluk iddiasının ortaya çıkarılmasıyla hesaplaşma erken başlamış oldu.
Gülizar Hanım köşkün trilyonluk ihalelerine imza atan bir bürokrat. Son iki yıldır, köşk, ufaklı büyüklü çok sayıda ihale açtı. Binaların makyajı yapılıyor, giriş kapıları genişletiliyor, yollar elden geçiriliyor... Bütün bu işler ihaleyle ve trilyonluk ihalelerde sözü geçen bürokratlardan biri de Gülizar Baysal. Hakediş belgelerinin altında onun imzası var, müteahhitler parayı onun onayıyla alabiliyorlar...
Daire başkanını köşke Turgut Özal''ın getirdiği ayrıntısını vurgulayanlar, Süleyman Demirel''in bu arbededen az zararla kurtulmasını arzulayanlar... Şahsen ben de, ülkenin en önemli koltuğunda oturan kişinin, mâlî bir skandal yüzünden yıpranmasını hiç istemem. Ancak, birileri, Süleyman Bey''e de hata üstüne hata yaptırıyorlar... Depremden birkaç gün önce, kayınbiraderi Ali Şener''in Büyükada''da aldığı yeni evine giderken, yanına kendi döneminde ön plana çıkmış ve şimdi sıkıntıda olan bazı müteahhitleri alarak ''aile fotoğrafı'' çektirmesi büyük hataydı. Deprem sırasında, öfkesi burnunda toplulukların karşısına çıkıp nâzik olmayan sözlere muhatap olması da öyle. Şimdi de daire başkanının akçalı yolsuzluğu...
Cumhurbaşkanlığı genel sekreteri Necdet Seçkinöz "Bu işler hep beni mi bulacak?" diye söyleniyor mudur acaba? Gülizar Baysal''ın hemen üstündeki yetkili o çünkü. Sonuç olarak, idari ve mali işler daire başkanı onun gözünün önünde trilyonlarla oynadı. "Yolsuzluğun çapı o kadar yüksek değil" türü açıklamalarla hasarı belli bir sınırda tutmaya çabalıyor Necdet Bey... Bakalım yine başarabilecek mi?
Son başarısı Selçuk Parsadan olayı idi, belki hatırlarsınız... Tansu Çiller''in deneyimsizliği ve seçim heyecanını istismar ederek örtülü ödenek kasasını hafifleten dolandırıcı Selçuk Parsadan skandalı patladığında da adı geçmişti Necdet Seçkinöz''ün... Meğer dolandırıcının dayısıymış kendisi... Yıllarca yanında bulunduğu Süleyman Demirel''in her başbakanlığa gelişinde hemen yanı başındaki bürokrasi koltuğuna oturan Necdet Bey''in bu akrabalık ilişkisi ilk duyulduğunda, "Aman ne ilginç; Selçuk Parsadan örtülü ödeneğin işleyişi ile ilgili bilgileri dayısından mı öğrendi acaba?" diye soranlar da çıktı, ama kimse o münafıkları dinlemedi. Necdet Bey Parsadan depremini hiç çatlaksız atlatmayı başarmıştı o günlerde, yine başarabilir.
Necdet Seçkinöz ile Süleyman Demirel (siyasetçi - bürokrat) ilişkisi, geçmişteki Ahmet Salih Korur ile Adnan Menderes ilişkisini andırıyor. Bir ara MİT müsteşarlığı da yapan Ahmet Salih Korur, çok uzun yıllar, Adnan Menderes''in müsteşarıydı. Ülkenin en kıdemli masonu olduğu söylenirdi. DP kitlesine ters düşen biriydi müsteşar, ama Menderes kendisini hep yanında taşıdı. Süleyman Demirel de, Necdet Seçkinöz''ü yanından hiç ayırmıyor... Devlette hizmetin âzami yaşını çoktan aştığı halde, görevini sürdürsün diye özel olarak onun için çıkarılmış bir yasa sayesinde, 75 yaşında bile görevinin başında Necdet Bey...
Bilenler biliyor: Cumhurbaşkanı Demirel''in en itibar ettiği, görüşlerini dinlediği, her vesileyle birarada bulunmaktan keyif aldığı iki kişiden biri Necdet Seçkinöz. Diğeri mi? Kızılay başkanı Dr. Kemal Demir o da. Her iki yakın dostun, Süleyman Demirel''in AP-DYP çizgisine inat, köken itibariyle CHP''li olmaları da ilginç bir ayrıntı belki.
İlk bubi tuzağı patladı ve Köşk''te para musluğunu Necdet Seçkinöz adına elinde altında tutan bayan bürokratın yolsuzluk yaptığı basına yansıdı. Her bubi patlayışı esas hedefe büyük zarar vermeyebilir; bu skandal da sonuç olarak Süleyman Bey tarafından az zararla atlatılacağa benziyor. Belki de ''parça tesirli'' küçük bir bombaydı bu, amaçlanan da deprem öncesi çekilen ''aile fotoğrafı''na bir kişi daha yerleştirmekti. Bundan sonraki patlamalar çok daha etkili olabilir.
Haftalar önce "Bubi tuzaklarına dikkat" diyen dostum, "Daha ne bombalar patlayacak, göreceksin" deyip duruyor. Beklemek gerekiyormuş... Bekleyelim ve görelim bakalım.
