
Her gün bir yerlerde bomba patlayıp yeni canlar kurban verildikçe, bundan yaklaşık üç hafta kadar önce elektronik posta kutuma bırakılan e-mail mesajı aklıma geliyor. Henüz hiçbir terör olayı ortada yokken, "Yakında bazı şiddet eylemleri başlayacak; Akmerkez, Galeria gibi halkın topluca bulunduğu yerlere bombalar konulacak, molotof kokteylleri atılacak" haberi iletiliyordu o mesajda.
Çankırı valisine yönelik saldırı eylemi sahneye konulunca, "Bizim e-mailci eylem biçimini doğru tutturamadı" diye düşündüğümü hatırlıyorum. O eylemden sonra, elektronik posta muhbirimi doğrulayan türde eylemler birbiri ardına sökün etmeye başladı.
Bu yazıya oturmadan önce yeni gönderilen elektronik posta mesajlarını kontrol ettim; bu defa, şiddeti yöntem olarak seçtiği bilinen bir örgüt, adı, sanı ve logosuyla gönderdiği mesajda, son günlerde görülen terör olaylarını kınadığını bildiriyor, bu tür eylemleri halk adına hareket ettiği iddiasındaki hiçbir örgütün yapmayacağını ileri sürüyordu. Kendisi de terörü kullanan bu örgüte bakarsanız, halka yönelik eylemler, kime mal edilirse edilsinler, bugüne kadar hep halkı teslim almaya yarayan devletle içiçe örgütlerin eseridir... Örgüt, "Sorumlu kontrgerilladır" diye açık açık yazmış...
Bunca yıldır terörle ilgili literatürü yakından izlemekle kazandığım bir hassasiyetim var: Terör örgütü, eylemleriyle, sadece belli hedefleri yok etmekle yetinmez, imzasını bırakarak eylemdeki payının bilinmesini de ister. Çankırı''daki eylemi işlediğini TİKKO hemen açıkladı; ancak çarşı-pazara yönelik eylemlerin fâili olan örgüt mahcup davranıyor. ''Kürt Milliyetçi İntikam Tugayı'' gibi ilk kez duyulan bir örgütün eylemi üstlendiğini gazetelerde okudum, o kadar. Dünkü Radikal, "PKK''nın yayın organı olarak bilinen Özgür Politika gazetesinde, Mavi Çarşı katliamının üstlenilmediği, eylemi PKK''nın yetersiz olduğunu düşünen Kürt gruplarının gerçekleştirmiş olabileceğinin belirtildiği yazıyor" diyordu.
"Çankırı''da valiye karşı girişilen eylemi işlediğini TİKKO hemen açıkladı" dedim, ama TİKKO''nun çetevâri oluşumlarla içli dışlı bir örgüt olduğu iddialarını da yabana atmamak gerekiyor. Bir dergi, "TİKKO, kırsalda güçlüdür, kentte taraftarı yoktur; kod adı ''Tamer'' olan bir binbaşı tarafından yönlendiriliyor" diye yazdı pazar günü çıkan nüshasında. Aynı dergi, valiye tetik çeken Kemal Ertürk''ün ''polis ajanı'' olduğunu, eylemi adını başharfleri A. B. olan bir komiserin yönettiğini de ileri sürüyor.
İstihbarat konularını yakından izleyen bir gazeteci ise, Abdullah Öcalan''ın yargılanmak üzere Türkiye''ye getirilmesinden sonra, daha önceleri birbirleriyle irtibatları bulunmayan bir çok terör örgütünün işbirliği yapmaya başladığını yazdı sütununda. Ona göre, bazı eylemler PKK''nın, bazıları ise PKK adına hareket eden başka örgütlerin işi...
PKK, TİKKO, ya da dün gazetecilerin elektronik posta kutularına mesaj geçen DHKC gibi örgütlerin terörle irtibatları bulunduğuna hiç kuşku yok. Hem hedef yok etmek, hem de devleti âciz düşürmek ve bunu kitlelere göstermek için kullanır bu tür örgütler terörü. PKK''nın köy baskınları, öğretmen ve devlet görevlilerine yönelik eylemlerinin amacı da devletten güçlü olduğunu ispat etmektir. PKK''nın geçmişte çarşı bombaladığı (Antalya) ve askerlerin beklediği tren istasyonuna bomba koyduğu (Tuzla) da oldu. Ancak, eylemlerini üstlenmekte hiç nazlanmadı bugüne kadar. Şu sıralarda çarşı-pazarda patlayan ve sıradan insanların canını alan bombalı eylemlerin bilinen terörist örgütler tarafından üstlenilmemek gibi ''ilk kez olan'' bir özelliği var...
"TİKKO''yu devlet içindeki CIA ile irtibatlı bir odak yönlendiriyor" iddiasındaki dergi, bununla amaçlananın, Kuzey Irak''taki Türkiye''nin çıkarlarına aykırı oluşumları perdelerken devleti ve halkı dayatılanlara karşı zayıf bırakmak olduğunu söylüyor... e-posta mesajını gönderen örgüt de, halkı katledenlerin devrimcilik ve ilericilikle bir ilgisi olamayacağını belirttikten sonra suçlunun ''kontrgerilla'' olduğunu ileri sürüyor...
İnsanların kalabalık bulundukları yerleri hedef alan ''kör terör'', dünyanın her yerinde, yerli ve yabancı istihbarat örgütlerinin eylem tarzıdır. Bir ülkeyi zayıf düşürmek ve istikrarsızlaştırmak istiyorsanız, bütün yapacağınız, insanlarına âciz olduklarını hatırlatacak eylemler sahnelemektir. Korku en iyi sindirme aracıdır çünkü. Korkutularak sindirilmiş insanlara her türlü dayatmayı çok çabuk kabul ettirebilirsiniz.
Meclis kulisinde dolaşırken, kulağıma, "Bu tür eylemler neden hep İstanbul''da oluyor?" diye fısıldayan ve "Şu günlerdeki gazete manşetleriyle 12 Eylül öncesi manşetlerini n''olur karşılaştırın" diyen kıdemli politikacının beni uyarmak istediği konunun ne olduğunu şimdi daha iyi anlayabiliyorum.
Ben anlayabiliyorum da, olmayacak duaya ''Amin'' demekte yarışan, duruşları "Bindik bir alâmete, gidiyoruz kıyamete" görünümü veren politikacılara yolun sonunun çıkmaz olduğunu nasıl anlatacağım?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.