HÜSAMETTİN CİNDORUK: Eski Yeşilçam filmlerindeki o "sihirli" trafik kazalarının işlevini tek başına görebilecek çapta bir karakter oyuncusu… Uzun yollar boyunca sağ seçmenlere çarpıp "siyasi körlük" icra etti; 28 Şubat''tan bu yana da ümitsiz vakalar için "gözlerin açılmasına" vesile oluyor. Zat-ı şahaneleri, son dönemde, şu lazerli şipşak göz ameliyatlarından bile çok daha etkili… Oy dahi vermediği Demokrat Parti''nin genel başkanlığını bıraktıktan bir süre sonra, soluğu Kemal Kılıçdaroğlu''nun makamında aldı. Kemal Bey''e, seçim kampanyasında CHP için çalışabileceği önerisini getirdiği öğrenildi… "Kendimi sizin ve partinizin bir gönüllüsü ve destekçisi olarak görüyorum. İşbirliği içinde olmak isterim" demiş, CHP liderine! "Silivri''ye selam çakma" hususunda, Kemal Bey kadar iştiyaklı olduğunu söylememe gerek var mıı
*
SÜLEYMAN DEMİREL: En son, "Ben kampanyaya çıkarsam, Hint''ten, Çin''den duyulur" diyerek babalandığı görüldü. "Güniz Sokak Sakini" olarak stratejisi farklı… Artık gizli kapaklı kampanyalar yapıyor. Geçen sonbaharda, Isparta''dan Ankara''ya dönerken, Kemal Bey''i uçağına alması dikkat çekmişti. Gözde isimlerini CHP listelerine gönderdi. Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal''ın Zonguldak''tan birinci sırada aday gösterilmesi "Baba"nın devrede olduğu bir projeksiyondu. CHP aday listelerinin oluşmasında Kemal Bey''den sonraki en etkili isim, bir nevi "eş genel başkan" Gürsel Tekin''in, Güniz Sokak''ta "Baba"ya yüz elli metre mesafede oturuyor olması ise tam anlamıyla "tesadüf"ten ibaret… Siyasi gezegenimizin gelmiş geçmiş en büyük narkozcusu, artık eskisi gibi "uyutamadığı" için burnundan soluyor. Çaresizlik içinde, "CHP-MHP koalisyonunun hayali" ile yaşıyor.
*
MUSTAFA KOÇ: Kısa bir süre önce, dönemin Amerikan büyükelçisiyle yedikleri yemeği, Wikileaks kriptolarında görünce, sahalarımızda izlemeye alışık olduğumuz bir "U dönüşüyle" "Hakiki Koç" firmasını kurdu! 9 Temmuz 2009''da, Nakkaştepe''de babası Rahmi Koç ve üç holding yöneticisinin eşliğinde o günkü ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey ile öğle yemeği yerken… 2011 genel seçimi için öngörüde bulunmuş, "AKP tek başına iktidarı kaybedebilir, CHP-MHP koalisyonu kurulabilir" demiş… Kripto yayınlanınca fikir değiştirmesi sürpriz olmadı. Bir başka deyişle… "CHP''yi Dizayn Eden Dünya"nın mağduru Deniz Baykal''ın son CHP kurultayı öncesinde ekranda -Uğur Dündar''ın programında- yaptığı "Hakiki Koç" esprisinin gereğini yerine getirdi! 2009 yazındaki o yemekte… "IMF anlaşması olmaksızın Türk özel sektörü, 20 milyar dolarlık borcunu döndüremez" diye konuşmuş olması da, kadim bir kumpası ele vermesi açısından harikaydı! Ankara, "Yar saçların lüle lüle, IMF sana güle güle" dediğinde, Koç ailesinin yaşadığı travmayı tahmin edebiliyor olmalısınız.
*
FRANCIS RICCIARDONE: Ayağının tozuyla Edelman''laşmıştı. Balyoz tutuklamalarına, Ergenekon operasyonuna müdahale edecek biçimde konuşmuştu. En son, diplomasi muhabirleriyle kahvaltı yaparken birdenbire "Türkiye, patlıcan ülkesi!" demiş… Neden patlıcanı Bütün patlıcan yemeklerini çok seviyormuş! Sevmediğiı Turşu… Nitekim "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!" çıkışını da aynı kahvaltıda yaptı. Haliyle, ben de… Milliyet''e verdiği röportajda, 12 Eylül darbesini "Cumhuriyet çöküyordu" diyerek meşru göstermeye çabalayan ABD''nin Ankara Büyükelçisine… "Bu ne demokrasi söylemi; bu ne dört darbe yapımcılığı ve Ergenekon destekçiliğiı" diye soruyorum! Washington''da yoğun görüşmeler yapan "Yeni CHP!" beşlisini, Türkiye''ye dönüşlerinde jet hızıyla öğle yemeğinde ağırlamış olan… Amerikan sefirine "Mönüde ne vardıı" diye soracak değilim!
