|
Opera’daki Hayalet’ten beraber ve solo şarkılar

Yazımıza “zaruri” bir soyadı değişikliği ile başlıyoruz!

***

Mavi Boncuklu Ekrem, vaktiyle “Müdafa” olan soyadını
İmamoğlu olarak değiştirmişti, ya…
Biz de ondan ilhamla,
İmamson
soyadını malum sebeplerle “
İmamfon
” olarak tashih ediyoruz!

***

Ankara’daki bürosunda “siyaseten pusuya yatan” Kemal Kılıçdarson, mesela…

Kurultayı son düzlüğe girildiğinde “hangi yöntemle, nasıl kaybettiğini” sahada yaşadığı için…

-
İmamfon
bahsinde “Bilirkişi” sayılır, yahu!
HANÇER YARASI
Kılıçdarson, “Siyasette hançerle gelen, hançerle gider” özdeyişine en taze
örnektir
.
Deniz Baykal’ı
hançerlemişti ya…

Gün geldi, Ekrem Müdafa Bey ile Hususi Bey tarafından hançerlendi.

***

Bir başka “Hançer Yarası” da, uzun yıllar Özel Kalem Müdiresi olarak görev yapan, bir nevi “Sır Küpü” Şükran Kütükçü’den gelmişti.

Kemal Kılıçdarson, Kütükçü’yü Meclis’teki odasından attırarak “madem öyle, işte böyle” demiş oldu!

-Nasıl mı?

Hususi Bey’in adayına karşı Bay Kemal’in desteğiyle Meclis İdare Amiri seçilen Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan…

Mister Pek
Özel’den
“Protokol Müdiresi” unvanlı
Şükran
Kütükçü’nün “çöktüğü” odayı, epeyce süren bir didişmeyi müteakip TBMM Genel Sekreterliği aracılığıyla ve “polis zoru” ile tahliye ettirdi!
İBRETLİK SATIRLAR
Önceki gün, Deniz Baykal’ın vefatının birinci yıldönümüydü.

Bay Kemal’in, “Baykal Mesajı” şöyleydi:

“Yarım asırdan daha fazla süren siyasi yaşamında bizlere mücadelelerle dolu bir hayat öyküsünü miras bırakan…

Türkiye Cumhuriyeti sevdalısı, değerli siyaset ve devlet insanı…

Genel Başkanım Sayın Deniz Baykal’ı aramızdan ayrılışının birinci yılında saygı, rahmet ve özlemle anıyorum.”

***

Deniz Bey hayatta iken, Kılıçdarson ne yapıyordu, peki?

Rahmetli Baykal, 17 Nisan 2014’teki uzun sohbetimizin bir yerinde şöyle demişti:

“-Kemal, partide beni tecrit etti!”

***

On sene geçti ve bugün şöyle diyoruz:

“Sen riyakârlığın resmini yapabilir misin, Abidin Kemal?”

TEZKERE’NİN “İNTİKAMI”

Türkiye’nin bağımsızlaşma sürecindeki en kritik eşik veya ilk dönüm noktası olan 1 Mart 2003 tezkeresinin TBMM’de reddedilmesi…

Deniz Baykal’ın sağlam duruşu sayesinde gerçekleşmişti.

***

Haydut ABD, Türkiye’deki Gladyo’sunun lokomotif örgütü FETÖ’nün eliyle Baykal’dan intikam aldı! (Mayıs 2010)

Baykal’ın yerine getirdikleri Kılıçdarson ile 13 sene çalıştılar…

13 seçim yenilgisinin ardından “elemanlık miadı dolan!” Mister Kemal’i, Emanetçi Pek Hususi Bey ile gönderdiler.

“Operadaki Hayalet” Ekrem İmamfon’du!

REJİM DEĞİL, “BOTOKS” İHRACI

Üç gün önce, Hürriyet’in ilk sayfasında şu başlık vardı:

“İran Botoksu Can Yakıyor”

***

Spotta ise şu satırlar okunuyordu:

“Uzmanlar, Türkiye’de onaylı sadece üç marka olduğunu belirterek,
ülkemize onaysız
sokulan İran botoksu ciddi yan etkilere sebep olabilir’ uyarısında bulunuyor.”

***

24 Ocak 1993’teki Mumcu Cinayeti’nden itibaren günlerce “İran’ın İşi” veya “İran’da yetiştirilen İslamcı teröristler” diye kuyruklu yalanlara dayalı haberler yapan Amerikancı Hürriyet…

Yıllarca bu minvaldeki yayınlarını devam ettirdi ve halen daha “
özür
” dilemiş değiller!

Buradaki en büyük sorumluluk ise 1 Ocak 2010’a kadar gazeteyi yöneten Batı Putçusu 007 Ertuğrul’a ait!

***

Batıcı Hürriyet ise bunca yıl sonra hayali İranlılardan ta İran Botoksu’na kadar geldi!

Üstelik İran Devrim
i’nin yıldönümünde…

-Nereden baksanız, trajikomik bir durum!

***

Tebessüm ettiren “İran Botoksu” haberi, aslında bize şöyle demiş oluyor:

“-Her ne kadar rejim ihracı söz konusu değilse bile, tehlikenin farkında mısınız?”

KISSADAN HİSSE

Geçenlerde, Latif Şimşek Akit’te “Ekrem İmamoğlu alnına botoks mu yaptırdı?” diye yazdı.

Şayet yaptırdıysa
, bu kesinlikle “Onaysız İran Botoksu” değildir!

***

Ya, nedir?

-Amerikan, İngiliz ve de Alman işbirliğiyle yaptırdığı bir Siyasi Botoks’tur!

#Siyaset
#Yerel Seçim
#Tamer Korkmaz
3 ay önce
Opera’daki Hayalet’ten beraber ve solo şarkılar
Sosyal medya yalanları
Kara dinlilerle milletin savaşı
Turizm uğruna
Mermer atıklarının muhteşem geri dönüşümü
Tasarruf sandığı