Kara haberlerin birbiri ardına geldiği Salı''dan bu yana tarifsiz bir acı yaşıyoruz. Soma''daki maden faciası Türkiye''yi can evinden vurdu. Hepimizin başı sağ olsun.

Hayatını kaybeden işçilerimize Allah''tan rahmet diliyor, ailelerine sabır vermesini niyaz ediyorum.

Allah bir daha böyle acı göstermesin.

*

Bu dehşetengiz acı...

Her dakika, her saat başı, her bir günün sonunda katlanırken...

Can Pazarı''nda kurtarma çalışmaları devam ederken...

''Fırsat bu fırsattır'' diyerek sokakları hareketlendirdiler, meydanları fitillediler.

''Milli Yas'' ilan edilmiş, kulak asmadılar.

Acı üzerinden ajitasyon, siyasi istismar, ucuz siyaset...

Dahası ''Kan Siyaseti'' yapıyorlar.

Maden faciasını ''siyasi rant''a çevirmek gayesiyle...

''Buradan bir kaos çıkarabilir miyiz''in falını tutarak yine sahne aldılar.

Yüzlerce ailenin mateminin, milyonların devasa acısının üzerine çıkıp ''siyasi intikam'' hesabı yapıyorlar.

Tarifsiz bir acının...

Matemi tutulurken, bunları yapmak ne demek oluyor?

Türkiye, bu dehşet acıyı yaşarken ''siyasi vampirlik'' sergileyenleri bir başka üzüntüyle izliyor.

*

Maden faciası bütün yönleriyle adamakıllı irdelenmeli, sorgulanmalıdır.

Şu anda, ''Maden Kazası'' diyoruz...

Peki ya, ''Sabotaj'' ihtimaline...

Kafadan gözlerimizi kapatacak mıyız?

Zerrece kuşku duymayacak mıyız?

*

Hiçbir ihtimali dışarıda bırakmadan...

İşbu sorgulamayı yapmak, Ankara''nın boynunun borcudur.

*

İhmali bulunanlardan hesabı muhakkak sorulmalıdır.

Faciadan ders çıkarma mecburiyeti ise ''hayat memat meselesi'' kapsamındadır.

Hükümet, Soma Acısı''nın maddi-manevi yaralarını ''gecikmeden'' sarmalıdır.