Fernandes"in sahada olmayışı için "karşılaşmaya 1-0 yenik başlamak" denilebilir. Üzerine de daha 2. dakikada gol yenirse etti mi sana 2-0. Beşiktaş, hiç bu durumda maç çevirmedi mi, çevirdi. Dün bu mümkün müydü, mümkündü... Pektemek"in birinde direğe nişanladığı, 3. topla buluşmasında attığı güzel gol sonrası gelen moral motivasyon bunu pekala sağlardı. McGregor"un ikinci yarı başında kurtardığı Gekas"ın penaltı olmayan penaltısını geri dönüş kıvılcımı olarak görmüyorum çünkü 11 kişiyle olmayan şeyin 10 kişiyle olması çok zordu. (Penaltı için olmayan dedim çünkü hareketin dışarıda olduğunu görmek için şahin bakışlara ihtiyaç yok)

Sahada dengeleri alt üst eden bir isim vardı, GEKAS.

Akhisar"ın golleri öyle doğru dakikalarda geldi ki yıkımı daha şiddetli oldu. (Maçın hemen başında, ve yenen golün hemen ardından)

Gekas"ın hakkını teslim etmek gerek ama Beşiktaş savunması da ekmeğine yağ sürmedi değil. Önceki gün Bilica"nın Drogba"yı kral yaptığı gibi Escude ve Ersan da Gekas"ı parlattı. Daha doğrusu parlamış Gekas"a bir de cila attı.

Beşiktaş"ın puan kaybı hiç de şaşılacak bir sonuç olmadığı gibi, 3 puana şiddetle ihtiyacı olan Akhisar"ı favori görmek de abartı sayılmazdı. Beşiktaş son haftalardaki benzer futbolunu sergiledi, birinin çıkıp maçı çevirmesi beklendi. Fernandes olmadığına göre gözler, geçen hafta maçı kurtaran Oğuzhan ve Olcay"ı aradı, ama nafile. İki pozisyonda gözüktüler, o da 3-1"den sonra.

Sahada doğru işleri yapan ev sahibi ekipti, 3 puan daha çok ihtiyacı olana ve hak edene gitti; 4. gol şerbeti oldu.