|
ABD’nin öteki yüzü göründü

Biz, Birleşik Devletler’in dışında yaşayanlar veya oraya turist olarak gidenler onun gerçek yüzünü göremeyiz. Bizler, Amerika’nın maskelenmiş yüzünü görürüz. Maskede görünen Amerika bir refah devletidir. Ahalisi yoksulluk nedir bilmez. Yükümlüler vergi kaçırmaz, herkes vergisini tıkır tıkır öder. Mahkemeler adalet dağıtır. Irkçılık onun uzak geçmişinde kalmıştır. Herkesin yüzü güleçtir. Yabancılar, konuklar baş üstünde tutulur, vb.

Oysa öteki Amerika’nın gerçeği farklıdır.

Öteki Amerika ahalisinin yarısı açtır. Eline geçirdiği her fırsatta yağmacılığa hazırdır. Kısa bir elektrik kesintisinde veya bir sel baskınında, insanların marketlere üşüşüp yağmaya başlaması an meselesidir. Vergisini kerhen öder. Onu da eline geçen her fırsatta yetkililerin yüzünü vurmaktan kaçınmaz: “Ben vergimi ödüyorum!” diye bas bas bağırır. Bir yurttaşlık görevini yerine getirdiğini aklına getirmez, bir lütuf yapıyormuş ve onun bedelini tahsil eden hak sahibi edasıyla konuşur. Elinden gelse, değil devlete, kimseye zırnık koklatmaz.

Sokakta son model arabasında direksiyona kibirle kurulmuş kişiyi tanımıyorsanız onu zengin biri sanabilirsiniz. Oysa yaklaştığınızda ağzının açlıktan koktuğu belli olur. Gösteriş…

Bu Amerikalıların geçmişi de kirlidir. 15. yüzyılda Amerika’nın yeni keşfedildiği sırada o Amerika’yı Avrupa’nın kanun kaçağı, hapishane kaçkını, engizisyon mazlumu, her türden maceracı, kolayından zengin olmayı kafaya takmış altın arayıcıları istila etmiştir. Bir de Püritenler…

16. yüzyılın başlarından itibaren dünyanın her tarafından akın akın buraya hücum edenlere bu yeni kıta, kökende bir başına yaşayan, kendi çıkarından başka bir hayat tarzı tanımayan insanların yurdu oldu. Amerikan bireyciliğinin ve çıkardan başka bir kutsal tanımayan telâkki tarzının kökeni de bu maceracı insanların yaşantısına dayanır. Pragmatizm bir felsefe görüşü olarak sistemleştirilmeden önce Amerikalı insanın yaşam tarzı olarak yürürlükteydi.

Kendi aralarında giderek bir hukuk devleti kurmalarına rağmen Amerikalı insan teki, ırkçı, ayrımcı, köleci tutumundan hiçbir zaman vazgeçmedi. Afrika’dan bu yeni dünyaya kaçırarak gemiler dolusu getirdikleri insanların onların indinde insan olarak değerleri sıfırdı. Onlar, gemilerde kütük niyetine taşındı. Kendi dillerini konuşmaları, annelerin bebelerine kendi dilinde ninni söylemesi yasaklandı. Amerikan insanı indinde kara derili, nefes alan kalas mesabesindedir. O nedenle linç etmekten vicdan azabı duymazlar. Son aylar boyunca polisin kara derililere reva gördüğü merhametsizce muamelenin arkasında bu telâkki tarzı yer alır.

Kıtanın yerlisi olan Kızılderililerin kökünü kazıdılar. Aztekleri bulaşıcı hastalıkla, günümüz deyimiyle biyolojik savaşla mahvettiler.

Son Başkanlık seçiminde Trump ile Biden arasındaki çekişme, Amerika’nın görünmeyen öteki gerçek yüzünü sergiliyor: Sıradan bir hak gözetme sınırının ötesinde bu acımasız çıkar çatışmasını resmediyor…

Biden, bizim buradan bilemeyeceğimiz entrikalarla Başkanlık koltuğuna oturtulursa, bu, Trump’ın başarısızlığına hamledilmemelidir. Uluslar üstü gücün, küresel sermayenin tercihidir. Kaldı ki o güç ve sermaye de, asla bütün yumurtaları tek sepete koymaz.

Türkiye açısından değişen bir durum olur mu? Tabii ki hayır!

Biden, Erdoğan’ı devireceğini bir devlet adamına yakışmayacak bir ağızla itiraf ederken; öteki, Erdoğan’ın zekasına ve diplomasi maharetine hayranlık duyduğunu itiraf ederek elinden geleni ardına koymuyordu…

Not: Burada betimlemeye çalıştığımız Amerikalı insanı tekil kişilerde arama yanlışlığına düşmemeli. Tekil kişilerde de bu zalim tezahürü görmek her zaman olasıdır. Ama anlatılan, bu insanların kafa yapısıdır: onları dürtükleyen bilinçaltı…

Son söz: İşbu Başkanlık seçimi Amerika’nın maskesini sıyırarak onun öteki yüzünün, gerçek yüzünün apaçık görünmesini sağladı…

#ABD
#Seçim
3 yıl önce
ABD’nin öteki yüzü göründü
Hüznün şarkısı: İnsanın kalbiyle konuşması...
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...