İç savaş nedeniyle milyonlarca insan kurtuluşu ülke dışına çıkmakta bulurken, 3 milyona yakın kişi de Suriye’de düzenli ve düzensiz kamplarda hayata tutunmaya çalışıyor. Çadırkent sakinleri ise daha çok kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşuyor. Savaşın gölgesinde birçok çocuk, çocukluğunu yaşamadan büyümüş durumda. İdlib’te Killi bölgesindeki çadırlarda yaşayanlar, Türk Kızılay ve diğer STK’lardan gelen yardımlar ile ayakta kalmaya çabalıyor. Dünün kız çocukları savaşta büyümüş, anne olmuş. Onlardan biri olan 20 yaşındaki Nur, 11 aylık kız bebek annesi.
SAVAŞIN OLMADIĞI MASAL
Evleri bombardımanda yıkılan Nur, 2 yıldır çadırda hayata tutunuyor. Geleceğe ilişkin tüm hayali normal bir hayat olan Nur, şöyle konuştu: “Buraya geldikten sonra evlendim. 11 aylık Fatima isminde bir kızım var. Çadırda yaşamak çok zor. Yazın çok sıcak, kışın çok soğuk. Çocuklar açısından da çok zor. Bir gün savaşın biteceğini ve çocuğumu çadırda değil, evimizde büyütmeyi hayal ediyorum. Akşam kızımı uyuturken masal olarak savaşın olmadığı, huzurun, güvenin, umutların olduğu günlerimizi anlatıyorum.”
DÜĞÜNÜM EVDE OLSUN
Savaşla 5 yaşında tanışan Envar ise şu an 17 yaşında bir genç kız. Savaşın içinde büyüdüğünü anlatan Envar, “Çadırda 12 kişi yaşıyoruz. Benim için çok zordu. Çocukluğuma dair bomba sesi ve haykırışlar hatırlıyorum. Gece başımı koyduğumda bugünlerin biteceğini, bizim de normal bir hayatımızın olacağını hayal ediyorum. Bekarım, düğünümün çadırda değil, evde olmasını hayal ediyorum. Okula gitmiş olsam doktor olmak isterdim. Dünyaya bir mesajım yok; çünkü kızgınım! Bizi görmedikleri, savaşı bitirmek için çabalamadıkları için kızgınım” diye konuştu.
YAŞADIKLARIMI ÇOCUĞUM YAŞAMASIN
23 yaşındaki Fatma ise evli ve şu an 4 aylık hamile. 3 yıldır çadırda yaşadığını anlatan genç kadın, savaş başladığında 11 yaşında olduğunu ve ailesinden 5 kişiyi kaybettiğini anlatıyor:
“Ailemden 5 kişiyi savaşta kaybettik. Savaş başladığında 11 yaşındaydım ama şimdi anne olacağım. Yaşadığım o çocukluktaki duyguları kendi çocuğum yaşamasın. Bebeğimi savaşta dünyaya getirmek istemiyorum. Her kadının hak ettiği gibi ben de temiz ve güvenilir şartlarda bebeğimi kucağıma almak istiyorum.”