
İşgalci İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de sürdürdüğü vahşet ve soykırım, mezarlara kadar ulaştı. İki yılda 70 binden fazla Filistinliyi öldürüp Gazze’yi yerle bir eden işgal güçlerinin mezarlardaki naaşlardan organ çaldığı ve bu mezarları gizlediği ortaya çıktı. Ateşkesin ardından ulaşılan cesetlerin kimlikleri tespit edilemezken organlarının eksik olduğu görüldü.
Gazze’de iki yılı aşkın süredir devam eden soykırım sırasında İsrail ordusunun, yalnızca Filistinli sivilleri katletmekle kalmadığı, aynı zamanda şehitlerin naaşlarını organ hırsızlığına varan ağır savaş suçlarının konusu haline getirdiği ortaya çıktı. Şehit yakınlarının naaşlara ulaşması bilinçli olarak engellenirken, bu durum hem kimlik tespitini imkansızlaştırıp hem de bazı naaşlardaki organların İsrail tarafından çalındığı iddialarını gündeme getirdi. Günlerce sokaklarda bırakılan cenazelerin kimlik tespitini yapamadıklarını belirten Gazze Sivil Savunma Sözcüsü Mahmut Basal, esir takasları sırasında Kızılhaç aracılığıyla teslim edilen bazı şehit naaşlarında organ eksikliklerinin açıkça tespit edildiğini söyledi. Cenazelerdeki organ kayıplarının, İsrail’in Filistinli şehitlerin bedenlerini dahi bir savaş suçu unsuruna dönüştürdüğünü gösterdiğini ifade eden Filistinli Tabipler ve Sağlık Mensupları Derneği FİLMED Başkanı Doktor Muhammed Emin, İsrail tarafından adeta bir ‘organ bankası’ gibi kullanıldığını, hastalarda ve laboratuvarlarda deney amaçlı değerlendirildiğine dair ciddi bulgular bulunduğunu söyledi.
MEZARLARI AÇIP CENAZE KAÇIRIYORLAR
Basal, İsrail güçlerinin mezarlardan ceset çıkardığını doğrularken, “Tüm naaşların organlarının çalındığını söyleyemeyiz. Ancak son dönemde İsrail tarafında tutulan ve esir takasları sırasında Kızılhaç aracılığıyla teslim edilen bazı şehit naaşlarında organların alındığını açıkça tespit ettik. Bu, İsrail’in işlediği suçlardan biridir” dedi. Basal, İsrail ordusunun bazı durumlarda mezarlıklara girerek mezarları açtığını ve cenazeleri kaçırdığını da vurgulayarak, bunun hem halka psikolojik baskı uygulamak hem de İsrailli esirlerin naaşlarını bulmak amacıyla yapıldığını düşündüklerini, bazı cenazelerin ise daha sonra anlaşmalar kapsamında Gazze’ye geri getirildiğini ifade etti. Gazze’de özellikle İsrail ordusunun girdiği bölgelerde çok sayıda toplu mezar tespit edildiğini dile getiren Basal, işgal güçlerinin sivilleri katlettikten sonra naaşları düzensiz, vahşi ve insanlık dışı yöntemlerle gömdüğünü vurguladı. Özellikle Şifa Tıp Kompleksi çevresinde, arazi düzenleme ve arama çalışmaları sırasında toprak altına gömülmüş çok sayıda şehit naaşına ulaşıldığını aktaran Basal, benzer vakaların Nasır Hastanesi çevresi ile Gazze’nin kuzeyindeki birçok noktada da kaydedildiğini söyledi.
ORGANLAR ÜZERİNDE DENEY YAPIYORLAR
Filistinli Tabipler ve Sağlık Mensupları Derneği (FİLMED) Başkanı Doktor Muhammed Emin de İsrail ordusunun Gazze’de işlediği ağır insanlık suçlarına ilişkin yaptığı açıklamalarda, “Teslim edilen naaşlarda ağır işkence izlerinin yanı sıra birçok vakada organların alındığı belirlendi. Özellikle kornea ve iç organların çalındığını açıkça gördük. İsrail’in yıllardır Filistinli şehitlerin organlarını çaldığı biliniyor” dedi. Emin, bu organların İsrail tarafından adeta bir ‘organ bankası’ gibi kullanıldığını, hastalarda ve laboratuvarlarda deney amaçlı değerlendirildiğine dair ciddi bulgular bulunduğunu ifade etti. Dr. Emin, İsrail ordusunun şehit ettiği birçok Filistinlinin naaşını sokak ortasında bıraktığını, ailelerin cenazelere ulaşmasının günlerce engellendiğini vurgulayarak, “Amaç hayatta kalan sivillere daha fazla acı ve eziyet çektirmekti. Bu yöntemle binlerce şehidin naaşı ortada bırakıldı” diye konuştu.
TAHLİYE BEKLEYEN 1092 HASTA VEFAT ETTİ
- Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, Ekim 2023'ten bu yana, aralarında 5 bin 600'den fazla çocuğun da bulunduğu, ağır sağlık sorunları olan 10 bin 600'den fazla hastanın Gazze'den tahliye edildiğini belirtti. Ghebreyesus, "Sağlık Bakanlığı'na göre, Temmuz 2024 ile 28 Kasım 2025 tarihleri arasında tıbbi tahliye beklerken 1092 hasta hayatını kaybetti. Ancak bu rakamın muhtemelen eksik bildirildiği düşünülüyor" ifadelerini kullandı.









