TACİZCİ AİLELERE VERİYORLAR
- Çoğunluğu Müslüman olan çocuklar Hristiyan ailelere veriliyor. Mağdur ebeveynler çocukların büyük bölümünün cinsel tacize uğradığını, bazılarının çocuk tacizcisi ailelere verildiğini söylüyor. Yasalara göre, “mümkün olan en hızlı dönem” dedikleri bir rehabilitasyon sürecinden sonra çocukların ailelerine geri verilmesi gerekiyor. Ancak sistem ailelerin aleyhine işliyor. Yeni Şafak’a konuşan aileler, çocuğunu yıllarca alamayan insanlar olduğunu anlatıyor.
Doğumun ardından gelip bebeğimizi aldılar
SURİYELİ TALAL DİAB: 2017 yılının başlarında 4 çocuğumuzla birlikte Norrbotten ilçesine taşındık. Komşularımız, 7 yaşındaki kızımı kandırıp “Annem beni dövüyor” dedirttiler. Ellerinde şiddet uygulandığına dair hiçbir kanıt olmadan 4 çocuğumu aldılar. Hiçbir şekilde çocuklarımızı görmemize, konuşmamıza izin vermediler. 3 yıl boyunca ayrı kaldık. Eşim tekrar hamile kaldı. 5. çocuğumuzu hastanede kucağımızdan aldılar. Annesinin onu emzirmesine bile izin vermediler. Nerede kiminle yaşıyorlar bilmiyorum. 4 yıldır seslerini bile duymadım.
BOMBADAN KURTARDIK İSVEÇ’TEN ALAMIYORUZ
- Savaştan çocuklarımız için kaçtık. Onlar olmadan burada yaşamanın anlamı yok. Protestolara katıldığım, medyaya konuştuğum içinİsveçhükümet yetkilileri beni suçluyor. TV’ler beni terörist gibi göstermeye çalıştı. Yanlış ve kanunsuz bir şey yapmadım, hakkımı aramaya devam edeceğim. Çocuklarımı bombalardan kurtardım ama şimdi İsveçli yetkililerden alamıyorum. Bu haksızlıkların sonlanması için yanımızda olun.”
Erdoğan'a Sesleniyorum
- LÜBNANLI ALİ SAYDANİ: Benim de 9 ve 5 yaşlarındaki iki kızımı aldılar. Eşim rahatsızlık geçirdiği için çocuklarımla birlikte Lübnan’a gidip bir süre kaldıktan sonra geri döndü. İsveç’e döndüklerinde eşim annesinin evine gitmişti. Bir telefon aldım, büyük kızım çığlıklar atıyordu: “Baba bizi kurtar, zorla bizi götürüyorlar.” İnanılmaz bir manzara ile karşılaştım. Evi 10 polis arabası çevirmişti, sanki büyük bir suç işlenmiş gibi. Çocuklarınızı alıp götürüyorlar ve elinizden hiçbir şey gelmiyor. Her şeyi planladıklarını sonradan öğrendim. Kızlarımın koruyucu ailesi üç kez değişti. Aylarca konuşamadık. Kölelik sistemi başka bir elbiseyle geri geldi. Çocuklarımızı köle gibi kullanıyorlar. Tecavüze uğradığı için ölen çocuklar var. Gazeteniz aracılığıyla bir mesaj iletmek istiyorum. Şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı çok seviyor ve takdir ediyoruz. Güçlü bir lider ve lütfen sesimizi ona ulaştırın. Bize yardım etsin.”
Hedef Müslümanlar
FASLI ANNE MARİYE MÜTEVEKİL: Oğlum 10 yaşında ve bilgisayar ile oynamayı seviyor. Her anne gibi yasak koyuyorum. Bir gün seni şikayet edeceğim diye tehdit etti. Ciddiye almadım. Her günkü gibi işe gittiğimde orada görevlilerle karşılaştım. 3 çocuğumu elimden alacaklarını söylediler. Aklımı yitirecek gibi oldum. Çocuklarımı vermemek için direndim. En küçük oğlum İlyas daha sekiz aylıktı. Ancak öyle bir sistem kurmuşlar ki kanunlar uygulanmıyor. İki gün sonra heyet görüşmesi yapıldı. Avukatımızı seçme hakkı bile tanımadılar. İnsaflı bir memur sayesinde sadece küçük bebeğimi bir hafta sonra alabildim. Üstü başı pislik içinde, çorapsız, üşümüş ve hastalanmıştı. Bakımsızlıktan ölmek üzereydi. O memur da baskılara dayanamayıp istifa etti.
KARDEŞLERİ AYIRDILAR
Kardeşleri birbirinden ayırdılar. Üstelik çocuklarıma iyi bakılmıyor. Dört köpeği olan İsveçli bir ailedeymiş ve onun köpeğe alerjisi var. Bu talebimi ilettim, rapora, “İslam dininde köpek haram olduğu için aileyi değiştirmek istiyor.” yazmışlar. Kendilerini haklı çıkarmak ve çocukları asla vermemek için türlü tuzaklar kuruyorlar. Çoğunlukta Araplar ve Müslümanlar hedefe konuyor.
