Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Özgür Suriye Ordusu ile birlikte yürüteceği Afrin operasyonunda yığınak safhası neredeyse tamamlandı. Harekâta komandolar, özel kuvvetler, istihkam, hava savunma, İHA’lar ve topçu birlikleri destek verecek. Halen operasyonun ‘kontrollü başlangıç’ evresinde bulunuluyor. Bu kapsamda belirli PKK/PYD mevzileri hafta sonundan beri topçular, uçaklar ve obüslerle vuruluyor. Harekâtın bu ilk evresindeki atışlar ‘uyarı’, ‘üstünlük kurmak’, ‘caydırıcılık’, ‘psikolojik yıpratma’, ‘tehdidi zayıflatmak’ gibi amaçlar taşıyor. Askeri terminolojide ‘kararlılık atışları’ olarak nitelenen safha ile dünya kamuoyuna net bir mesaj da verilmiş oldu. Obüs ve topçu atışları bugünden itibaren artarak devam edecek. Teröristlere ‘imha öncesi son uyarı’ anlamına da gelen bu evrenin ardından ‘sıcak çatışma’ safhasına geçilecek.
Afrin’deki harekâta katılacak ÖSO mensupları ise Fırat Kalkanı’nda tecrübe kazanmış isimlerden oluşuyor. Yaklaşık 2 yıldır TSK eğitiminden geçen, deneyimli ve daha iyi koordine edilmiş, askeri statü kazandırılmış, harekatı bilen ÖSO savaşçıları, öncü kuvvet olacak. Yoğun topçu desteğiyle sınırdan girecek ÖSO birlikleri, Afrin’de kara gücünün temelini oluşturacak. TSK da bölgeyi çok iyi bilen ÖSO gücüne ateş desteği, muhabere ve gözetleme imkanlarını seferber edecek. Afrin’deki operasyonların yoğunlukla meskûn mahalde cereyan etmesi bekleniyor. Yerleşim alanının çok büyük olması ve terör örgütünün de kent içinde bulunması nedeniyle sivil hassasiyet üst düzeyde olacak. Bu yüzden komando ve özel kuvvet takviyesi, başarıda temel faktör durumunda. ÖSO, yerleşim yerlerinde TSK’nın gözde birlikleriyle birlikte hareket edecek.
Dörtbir yandan Türkiye ve ÖSO tarafından kuşatılmış durumda olmasından ötürü Afrin’de kısa sürede başarıya ulaşılması bekleniyor. Ancak burada en kritik nokta, terörist örgütün ikmal ve irtibat hattının kesilmesi... Tel Rıfat ve Minnığ Havaalanı’nın kontrol altına alınması halinde örgütün kendiliğinden imha edilmiş, fiilen yok edilmiş olacağı ve teröristlerin teslim olmak zorunda kalacağı belirtiliyor. Bu doğrultuda Esed rejiminin bu bölgede alacağı pozisyon önem taşıyor. ABD’nin ‘terörist ordu’ yapılanmasına girenleri hain olarak niteleyen Esed rejiminin örgütün ikmal hattını kesip kesmeyeceği samimiyetinin göstergesi olacak.
Mehmetçik ve ÖSO’nun Afrin üzerindeki baskısını azaltmak isteyen Suriye PKK’sı, Münbiç’teki unsurlarıyla bölgeye yığınak yapmaya başladı. Örgüt, Fırat Kalkanı bölgesine doğudan saldırmayı planlıyor. Alınan bilgiye göre, içlerinde ABD’nin verdiği zırhlı araçların da bulunduğu yaklaşık 400 araçlık konvoy, Münbiç merkezine geldi. Araçlar ve taşıdıkları teröristler daha sonra ilçenin iki noktasına gönderildi. Yığınaklardan ilki, Fırat Kalkanı Harekatı bölgesinin güneydoğu hattının karşısında yer alan Arima beldesi ile Lübnani Çiftliği’ne yapıldı. Terör örgütü, ikinci yığınağını ise Münbiç’in güneyindeki Silo bölgesinde yapıyor. Silo’daki yığınağın, örgüt ile Beşşar Esed rejiminin arasındaki sınırı oluşturan hatta yapılması, Afrin’e takviye unsur gönderileceği şeklinde değerlendiriliyor. Münbiç’in Afrin ile doğrudan fiziki teması bulunmadığı için, teröristlerin rejim kontrolündeki alandan sevk edilmesi gerekiyor. Türkiye-Suriye sınırının yüzde 65’i PYD/PKK’nın işgali altında bulunuyor.
