Ortadoğu’da başta İngiltere ve İsrail olmak üzere Batılı devletlerin piyonu haline geleren Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), çatışma ve kargaşa üretimine devam ediyor. Katar’a yönelik ambargo kararlarının alınması ve uygulanmasında başı çeken BAE, bölgede Batılı müttefiklerinin çıkarları uğruna İslam ülkelerini birbirine kırdırmak için yoğun çaba gösteriyor.
Katar ambargosunun koordine edilmesi, şekillendirilmesi ve yönlendirilmesinde etkin rol oynadığı bilen BAE, skandal bir girişime daha hazırlanıyor. BAE, Körfez ülkeleri içerisinde İran’la en fazla ticareti olan ülke konumunda olmasına rağmen Katar’ı İran ile ilişki içerisinde bulunmakla suçlayıp ambargoyu başlatmıştı. Katar’ı sıkıştırmak için her türlü yola başvuran BAE’nin Moskova Büyükelçisi Omar Ghobash, ticari ortaklarına “Ya Katar ya biz” teklifini sunabileceklerini söyledi. “Şu anda gözden geçirilen, alabileceğimiz bazı ekonomik yaptırımlar var” diyen Ghobash, “İhtimallerden biri kendi ticari ortaklarımıza yönelik önlemler almak ve eğer bizimle çalışmak istiyorsanız ticari bir seçim yapmak zorundasınız demek” şeklinde konuştu.
Katar’ı Hamas ve Müslüman Kardeşler gibi gruplara destek vererek terörü finanse etmekle suçlayan BAE, Yemen’de binlerce kişiyi katleden Şii Husilerle de iş tuttu. Geçtiğimiz gün Yemen’in güneyinde Birleşik Arap Emirlikleri ve Yemen güçlerinin kullandığı 18 gizli hapishane belgelendi. CIA’in işkence yöntemlerinin uygulandığı gizli hapishaneler, askeri üslerin, limanların, özel villaların ve hatta bir gece kulübünün içinde yer alırken. Yemen’in kontrolü dışındaki bölgelerde yaklaşık 2 bin erkek tutuklu kayboldu.
Bölgede Müslümanlara yönelik her hareketin içerisinde parmağı bulunan BAE, Mısır’da da Muhammed Mursi karşıtı ‘Baltacılar’ grubunu himaye etti. Mısır’da Muhammed Mursi’nin cumhurbaşkanlığını kazanmasından sonra başlatılan Baltacı fitnesini yürüten teröristler, BAE’ye yerleştiler ve işlerini oradan yürüttüler. Sisi darbesinin gerçekleştirilmesinden sonra BAE yetkilileri yaptıkları açıklamalarda aynısını Libya ve Tunus için de planladıklarını açıktan söylemekten çekinmemişlerdi. Libya’daki Halife Haftar fitnesinin koordine edilmesinde ve desteklenmesinde de BAE’nin en önemli merkez görevi gördüğüde ortaya çıkmıştı. Haftar’a iki kez darbe girişiminde bulunma cesareti veren ve gerekli finansmanı sağlayan da Suudi Arabistan ile BAE olmuştu.
