|

Erdoğan’a sahip çıkmak milli görevdir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 yılda Türkiye’ de büyük bir devrim yapmıştır. Önce Türk devletini vesayet ve esaretten kurtarmıştır. Başbakanı pijama ile karşılanan düzene son verilmiş, devletin itibar ve otoritesi yeniden tesis edilmiştir. Askerinin mermisinin bile dışarıdan geldiği günlerden, savunma ihtiyaçları konusunda yüzde 80’lere varan yerlilik oranını yakalayan savunma sanayii hamlesi ile adeta zincirlerimiz kırılmıştır. Türkiye’nin tüm alt ve üst yapısı büyük oranda yenilenmiş, yolları, köprüleri, hava alanları ile dünyanın en modern ve iddialı tesisleri kurulmuştur.

04:00 - 30/01/2023 Pazartesi
Güncelleme: 03:26 - 30/01/2023 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
Necmettin Aydın / 20. Dönem Zonguldak Milletvekili, Saadet Partisi Eski Genel Başkan Yardımcısı, Milli Görüş Platformu Sözcüsü

Seçim tarihi belli oldu, demokratik hayatımızın en önemli seçimlerinden birini yaşayacağız. Seçim gününün 14 Mayıs olması da tarihin bir cilvesi. Millet 14 Mayıs 1950’de tek parti rejiminden kurtulup kendi iktidarını seçip siyasi esaretten kurtuldu. 14 Mayıs 2023’te de tüm vesayet ve şer odaklarından kurtulacaktır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 20 yılda Türkiye’ de büyük bir devrim yapmıştır. Önce Türk devletini vesayet ve esaretten kurtarmıştır. Başbakanı pijama ile karşılanan düzene son verilmiş, devletin itibar ve otoritesi yeniden tesis edilmiştir. Askerinin mermisinin bile dışarıdan geldiği günlerden, savunma ihtiyaçları konusunda yüzde 80’lere varan yerlilik oranını yakalayan savunma sanayii hamlesi ile adeta zincirlerimiz kırılmıştır. Türkiye’nin tüm alt ve üst yapısı büyük oranda yenilenmiş, yolları, köprüleri, hava alanları ile dünyanın en modern ve iddialı tesisleri kurulmuştur.

BAŞARI HİKAYESİNİN KAHRAMANI

Dünyaya hükmeden süper güçlerin en önemli özelliği savaş gücü ve savunma sanayiindeki üst seviyeleridir. Üzerinde bulunduğumuz bu topraklarda bu güne kadar ve bundan sonra var olabilmemizin en temel ölçütü savaş gücümüz ve savunma sanayiimizdir. Türkiye’nin bu yaşamsal mücadelesi karşısında rakipleri hep süper güçler olmuştur ve bu gün de öyledir. Onun için Türkiye’nin süper güç seviyesinde savunma sanayii kurması şarttır. Bunun da konvansiyonel anlamda ölçütü beş konuda özetlenebilir; kendi uçağınızı, tankınızı, füzenizi, radarlarınızı, ve deniz harp araçlarınızı en üst teknolojide yapmanızdır. Tüm bu konularda Türkiye muazzam bir başarı elde etmiş süper güçlerin yüz senede ulaştıkları seviyeye 20-25 yılda ulaşmak üzeredir. Özellikle SİHA teknolojisi başta olmak üzere, Milli Muharip uçağımızdan Altay tankımıza, füzelerimizden SİHA’larımıza, uçak gemimizden denizaltılarımıza kadar beş yıl sonra süper güç seviyesine ulaşmış olacağız. İşte tüm bu başarı hikayesinin baş kahramanı Sayın Erdoğan’dır.

Merhum Erbakan Hoca’mızın da en büyük hayali bu işlerin başarılması idi. 1974-1978 ağır sanayii hamlesinde hepsinin temeli atılmış, çoğunun binaları yapılmış ama siyasi entrikalarla engellenmiştir. Geçmişteki sayısız örneklerde olduğu gibi, bu son aşama tamamlanamazsa bütün emekler yine boşa gider. Bütün eksiklik ve yanlışlıklara rağmen süreç ancak Sayın Erdoğan’la tamamlanabilir. Ayrıca Azerbaycan’dan Libya’ya, Suriye’den Akdeniz’e, Balkanlar’dan Orta Asya’ya ecdadımızın izinde başlayan büyük hamlenin ancak Sayın Erdoğan’la devam edebileceği de aşikardır.

DÜŞMAN OKLARI ONU GÖSTERİYOR

Bu gün emperyalizmin korkulu rüyası da budur ve tüm emperyalist güç ve odaklar bunun farkında ve Erdoğan kaybetsin diye var güçleri ile çalışmaktadırlar. Uluslararası büyük bir haber ajansı eleman aradığı ilanında “Erdoğan karşıtlığı”nı kriter olarak belirtecek kadar ileri gitmiştir. Aslında onların düşmanlıktaki bu şiddeti bizim uyanmamız için yeter de artar…

İmamı Şafi Hazretleri der ki “doğruyu bulmak istiyorsanız düşmanın okunu takip edin, o sizi doğruya götürecektir”. Birazcık dikkatle bakıldığında bütün düşman okları Sayın Erdoğan’a yönelmiştir ve hakikat gün gibi aşikardır. Özellikle ABD, AB ve İsrail medyası ve hatta yetkili isimler Erdoğan’ın kazanması halinde hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, yeni bir dünyanın kurulacağını, kendileri için zor ve kötü bir dönemin başlayacağını, muhalefetin kazanması için ellerinden geleni yapacaklarını, açıkça söylemekte ve yapmaktadırlar.

Hal böyle iken Milletçe uyanık olmak zorundayız . Özellikle başta Milli Görüşcüler olmak üzere tüm sağ duyulu vatandaşlarımız parti taasubunu aşarak bu meseleye milli bir mesele olarak bakmalıyız. Sayın Erdoğan’a sahip çıkmak artık siyasi bir tercih değil MİLLİ BİR VAZİFE olmuştur. Milletvekili seçiminde herkes kendi partisine oy verebilir. Ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde milli çözüm Erdoğan’dır ve sağduyu ona oy vermeyi gerektirir…

#Recep Tayyip Erdoğan
#Seçim
#Necmettin Aydın
1 yıl önce