Gelişen ülke paralarında dalga boyutunun arttığını belirten Erkan, “Fed faizi sıfır noktasına indirdi. Parasal genişleme açıkladıysa eğer; TL, Ruble gibi para birimlerinin değer kazanması gerekirdi. Ama şu anda küresel durgunluk endişeleri, parasal mekanizmanın tek başına yeterli olmayacağı düşüncesi, aşırı oynaklık seviyelerinden dolayı artan yatırımcı paniği gibi sebepler bunu engelliyor. TL de bu küresel dalganın içinde. Fed faiz indirince bizim Merkez Bankası oluşan alanı değerlendir ve 100 baz faiz indirimi yaptı. Şu ortamda kurdaki yukarı yönlü eğilimin bozulması çok beklenmez. Dünya piyasalarında de benzer dalga boyutu devam ediyor. Oynaklıktan ve riskten kaçınma durumu, ortadan kalkmış değil” dedi.
“Altının yükselmesi gerekirdi ama aşırı dalgalı şekilde aşağı geldi. Çünkü yatırımcı hisse senedinde, diğer varlıklarda zarar ediyor” diyen Erkan, güvenli kaçıştan dolayı yükselen şeyin gelişmiş ülke tahvili olduğunu vurguladı.
Bu noktada yatırımcının piyasada zarar ettiğini, marj genişletmesi gerektiğine işaret eden Enver Erkan, şu tavsiyelerde bulundu: “Marj ihtiyacı için de pozisyon bozup nakde dönüyor. Zaten bütün varlık sınıflarının aynı anda değer kaybetmesi buradan geliyor. Kur da ağırlıklı olarak hem küresel dalganın hem de merkezin faiz indirimine devam etmesinin etkisi var. Güvenliğe kaçış ortamında zaten gelişen ülke paralarının çok olumlu hareket etmesi beklenmez. Riskin ve oynaklığın bu kadar arttığı, haber akışının öngörülemez olduğu bir ortamda virüs salgınına ilişkin yeni bilmediğimiz gelişmeler de olabilir. Önümüzdeki bir ay hangi noktada olacağımızı bilmiyoruz. Yatırımcı sakin davranmalı. Riskli varlıklarda kalmamalı. Bazen yatırım yapmamanın da iyi bir yatırım olabileceğini hesaba katmalı.”
