Tarihi beş bin yıl öncesine dayanan Tuzla İçmeler'deki termal kaynakları yapılan yatırımlarla hak ettiği değere kavuşmaya başladı. Türkiye Kaplıcalar Derneği (TÜRKAP) Başkanı Köksal Köse, 60 milyon liralık yatırımla Tuzla İçmeler'de faaliyete geçirdiği yeni projesinin kapılarını Yeni Şafak'a açtı. Aynı zamanda İstanbul Medikal Termal Tesisleri Başkanlığını da yürüten Köksal Köse, İstanbul'un ilk termal oteli olma özelliği taşıyan İstanbul Medikal Termal Kaplıca Eğitim, Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin bölgeye olan ilgiyi arttıracağını söyledi.
Tesis doğal kaynak suyunun yenileyici gücüyle, hayat kalitesini artıran modern kür ve bakımları buluşturan merkez birçok hastalığın tedavisi için ziyaretçilerini bekliyor. Yaklaşık iki ay önce açılan 80 odalı otelde şu an için 80 kişi istihdam ediliyor. Tesiste kullanılan suyun özelliklerine dikkat çeken Köksal Köse, “Yapılan araştırmalar sonucunda termal suyun hastalıklar üzerindeki olumlu etkileri kanıtlanmış durumda. İstanbul Medikal Termal'de tedavi gördüğünüz ve mineralli sulardan faydalandığınız takdirde, ortopedik sorunlarınızın tedavi edildiğini, bağışıklık sisteminizin güçlendiğini, felç sonrası erken iyileşmenin hızlandığını, sindirim sisteminin düzenlendiğini görebilirsiniz” dedi.
Özellikle hafta sonu doluluk oranın yüzde 100'e ulaştığını anlatan Köse, yeni yatırımlar düşündüklerinin de bilgisini verdi: “Tesisimiz aynı zamanda İstanbul'daki ilk ve tek termal tesis özelliğini taşıyor. Yakın zamanda SPA-Wellness merkezi olmak üzere iki tesis daha kurmaya hazırlanıyoruz. Bu projelerimizden birinin bütçesini 25 milyon dolar olarak belirledik. Bu yatırımımız da yine Tuzla bölgesinde ve bakım amaçlı olacak.”
Rusya'dan çok büyük bir talep olduğunu ve şuanda onları beklettiklerini anlatan Köse, termal turizmde hedefledikleri pazar ülkeleri ise şu şekilde sıraladı: “Norveç, İsveç, Danimarka, Hollanda, Almanya, Bulgaristan, Makedonya, Rusya, İran, Irak, Arap ülkeleri bunlar bizim için iyi müşteri olabilecek potansiyele sahip ülkeler. 2017'de 13 milyonluk bir ciroyu hedefledik. İnşallah bu hedefi yakalayacağız.”
Türkiye'de 3 bin tane mineral su kaynağı olmasına rağmen kaplıca sektörünün şuanda ekonomiye yeterli derecede katkı vermemesinin ülke için büyük bir zafiyet olduğunun altını çizen Köse, “2023 Kaplıca turizmi, sağlık turizmiyle ilgili turizm bakanlığının hedefleri 500 bin yatak kapasitesiyken şuanda 50 bin yatak kapasitesine dahi ulaşmış değiliz. Deniz turizminden 6 aylık bir turizm geliri elde ediyoruz. Fakat kaplıca turizmi öyle değil. 12 aylık istihdam, 12 aylık hizmet sağlanıyor bu alanda. Onun için kaplıca turizminden hem konaklama geliri elde ediliyor, hem de geleneksel ve tamamlayıcı tıp gelirlerlerine katkı sağlanmış oluyor” diye konuştu.
Termal turizmin daha çok desteklenmesi gerektiğine dikkati çeken Köse, “Devlet desteğinin artmasıyla sektörün önü açılır. Desteklerle bugün sağlık turizminin elde ettiği gelirin çok daha fazlasını elde edecektir.Dışarıdan turist gelmesini temin ettiği gibi termal turizmi yerliler için de sağlıklı ve kaliteli birdestinasyon. Sektöre sigorta prim desteğiverilmeli. Sektörün ayakta durabilmesi içinsigorta prim rakamlarının daha uygun rakamlara çekilmesi gerekiyor” dedi.
Termal turizmin diğer turizm türlerine oranladaha kazançlı ve katma değeri daha yüksek olduğuna dikkati çeken Köksal Köse, şunları kaydetti: “Bir turist sahil turizminde bir haftada bin dolar harcıyorsa sağlık turizmi veya kaplıca turizminde en az 2 bin dolar harcıyor. Bu durum vatandaşın cebindeki parayı da arttırıyor. Termal turizmin 12 aylık çalışma esasına göre personel istihdamı sağlıyor. Şu anda yeni bir kaplıca yönetmeliğinin üzerinde çalışılıyor.'Thalasso terapi' diye bir terapi çeşiti var. Yani deniz kaplıcası. Eğer sahilde 6 aylık işletilen işletmeleri thalasso terapiye alabilirsek çalışanlar 12 ay çalışma imkanı bulacaklar.”
