|

Yabancının algısı kırıldı sıra yerlide

Merkez Bankası, döviz kurunu baskılamak için faizi yüzde 10,25’ten yüzde 15’e çıkardı ancak doların ateşi bir türlü düşmüyor. Yabancı yatırımcının son iki haftada Türkiye’ye girişlerinin arttığını belirten Prof. Dr. Sefer Şener, “Yerli yatırımcının dövize ilgisi sürüyor. Yabancının algısı bir nebze kırıldı. Sıra yerlide” dedi.

Mesude Demirhan
00:00 - 25/11/2020 Çarşamba
Güncelleme: 06:15 - 25/11/2020 Çarşamba
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv
Merkez Bankası geçen hafta politika faizini 475 baz puan artırarak, yüzde 10,25’ten yüzde 15’e çıkardı ancak döviz kuru hala yükselmeye devam ediyor. Uzmanlar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajlarından sonra iki haftadır yabancı yatırımcıların Türkiye’ye girdiğini söyledi. Yerli yatırımcının ise hala dövize olan talebinin devam ettiği vurgulanıyor.
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sefer Şener, Merkez Bankası’nın faizi arttırmasına rağmen dövizin artmaya devam etmesinin birkaç önemli nedeni olduğunu belirterek, “Yerli yatırımcının dövize olan talebinin hala devam etmesi. Bu çok önemli bir sebep. Türkiye’de bu algının değişmesi lazım. Yastık altında olan kısımda çok fazla. Geçen hafta yerli yatırımcı tarafından 3 milyar dolar döviz alındı.
Güven hissi verilmeye çalışılıyor. Yabancılar gelsin isteniyor. Ancak gördüğümüz kadarıyla yerli yatırımcının algısı kırılamadı. Alınan kararların piyasaya iyi anlatılması lazım” dedi.


SON İKİ HAFTADIR TÜRKİYE’YE GİRİŞ VAR

  • Şener, özellikle Merkez Bankası’nın sadeleşmeyle ilgili aldığı kararların yabancı yatırımcılar tarafından çok iyi anlaşıldığını söyleyerek, yabancı yatırımcının borsaya, tahvile, hisse senedine ve faize yöneldiğini belirtti.
    Mevduattan alınan verginin yüzde 15’ten 5’e indirildiğini ancak bundan kimsenin haberi olmadığına işaret eden Şener, “Reel faiz fazlalaştı. Birde algı satın alındı. Bu söylemler ilk daha ortaya çıktığında, reform demokrasi söylendiğinde piyasalar ilk etapta satın alındı. Bundan sonra kalıcı olarak düşmesi için söylenen ekonomik reformlar faliyetler hayata geçirildiğinde, o zaman kalıcı düşüş bekleyebiliriz.
    Burada en önemli husus güven hissi. Yabancı yatırımcı son iki haftadır güvenip müthiş bir şekilde Türkiye’ye giriyor. Yabancının algısı bir nebze kırıldı ama hala yerli yatırımcının dövizle ilgili algısı kırılamadı.”

ADIMLAR ATILDIKÇA DÖVİZ SAKİNLEŞECEK

BDDK’nın aktif rasyosunu kaldırmasının önemli bir karar olduğunu ifade eden Şener, bu tür normalleşme adımları arttıkça, döviz üzerindeki kalıcı etki için swapların da normal düzeye gelmesi gerektiğine işaret etti. Şener, dövize olan talebin devam etmesini şöyle açıklıyor: “Bölgedeki jeopolitik risklerler etkiliyor. Avrupa Birliği’nin Türkiye ile ilgili toplantısı var. Buradan çıkacak karar bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çok net mesajlar verdi. Bu yabancılar tarafından çok iyi algılandı. Hala aşı ile ilgili haberler gelmesine rağmen pandemi sürecinin devam ediyor olmasının döviz üzerinde baskı oluşturuyor. Bu toparlanma zaman alır. Bir anda etkisini göremeyiz.
Bundan sonra ne kadar çok normalleşmeye ve ekonomiye dair adımlar atılırsa, dövizin düşüşü o ölçüde gerçekleşecektir. Adımlar atıldıkça döviz sakinleşecek.”

FAİZ ARTIŞI ÖNDEN SATIN ALINDI

  • İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Dinç, faiz artışının büyük oranda satın alınmış bir beklenti olduğunu belirterek, bunun arkasına bir rüzgar da kurulmaya çalışıldığını söyledi. Yeni Merkez Bankası yönetiminin eski algıyı düzeltmeden para politikasına biçim vermeye başladığını ifade den Dinç, blok para politikası kullanma alışkanlığınının devam ettirildiğini vurguladı. Hızlı, büyük kalemli faiz artışlarının ya da tam tersi azalışları statik bir para politikası ortamına yani tek bacaklı bir ekonomi idaresine neden olduğuna dikkat çeken Dinç, şöyle devam etti:
    “Mali disiplin üzerindeki baskı da para politikasıyla kur hedeflemesini imkansız üçlü olarak bilinen enflasyon-kur-faiz bileşenleri arasında etkisizleştiriyor. Bizim kıt olan üretim girdimizin sermaye olması nedeniyle, faiz artışı sermayenin maliyetini artırıyor. Bu üretim girdisinin artan maliyeti enflasyonu artırıyor. Artan enflasyon faizi tekrar artırırken kur üzerinden ayrıca bir faiz baskısı oluşturuyor ve yatırım ihtiyacı bulunan ekonomi sürdürülemez bir alana itiliyor.”
#Merkez Bankası
#döviz
#faiz
3 yıl önce