Dünyada eşi benzeri yok, paha biçilemiyor

Erbaa’nın Demirtaş köyünde bulunan yüzüğü tecil ettirerek envantere girdiren Dilek, özel kutularında bankada kasada muhafaza ettiği koleksiyonun nadide eserlerine gözü gibi bakıyor.

Altın yüzüğün taşının ördekbaşı tonunda zümrüt olması ve içinde Büyük İskender’in portresinin yer alması dikkat çekiyor.

Gün ışığında yüzükteki Büyük İskender portesi ortaya çıkarken, Helenestik döneme ait olduğu tahmin edilen yüzüğe motifin nasıl işlenmiş olabileceği sorusunun cevabı henüz bulunabilmiş değil.

EŞİ BENZERİ YOK: Tokat müzesine bağlı koleksiyoner olan Necdet Dilek, 302 adet kayıtlı tescilli eseri olduğunu söyledi. Koleksiyonu içerisinde iki parçanın öne çıktığını ifade eden Dilek, “Bunlardan bir tanesi Büyük İskender’in portresinin negatif olarak zümrüt taşa işlendiği Helenistik dönem altın yüzük ile dünyanın en eski kılıcı olarak kabul gören bilimsel dergide yayınlanmış olan ilk tunç çağı arsenli bakır kılıç. Yüzüğü satın alma yoluyla elime geçti. Erbaa’da çıkmış bir eser. İstanbul Kuyumcular Odasının ekspertiz raporu ile metalinin 21.5 ayar altın ve taşının doğal zümrüt olduğu ve yine işlenmiş taş olarak eserin negatif işlendiği sabit. Bugünkü teknoloji ile bile bu güzellikle bir eser yapılamıyorken iki bin yıldan daha önceki bir dönemde böyle bir eserin yapılmış olması açıklamaya muhtaç, uzman bir akademisyen bekliyoruz” dedi.

Yüzüğün kayıtlı bir eser olduğu için koleksiyonerler arasında devirin söz konusu olduğunu dile getiren Dilek, “Ayrıca Kültür Bakanlığının ön alım hakkı var. Bu yüzük ünik eser şuana kadar benzeri bulunmamakta. Bu değerli eserleri müzemizin bilgisi dahilinde banka kasasında saklıyorum” diye konuştu. Öte yandan, yabancı bir dergide dünyanın en eski kılıcı olarak yayınlanan Malatya Arslan Tepe tipi arsenli 44,2 santimetre uzunluğundaki kılıç da dikkat çekiyor.