Gezi ve basın toplantısı harem bölgede yapılacağı için tüm gazetecilerde aranan ortak şart Müslüman olmalarıydı. Güvenlik görevlileri, itfaiye ve sağlık ekipleri gibi birçok özel birimin Arafat yakınında gerçekleştirdiği geçit töreninden sonra yapılacak basın toplantısına Prens, iki saat gecikince gazeteciler başbaşa kaldı. Reuter temsilcisi, açıklama yapmasının yasak olduğunu söylerken, bir gazetecinin "Siz nereye çalışıyorsunuz?" sorusuna karşılık "Polise çalışıyorum" cevabı hem düşündürdü, hem güldürdü.
Kamerun televizyonu adına kutsal topraklara gelen Kautou Davud, aynı zamanda koyu bir Galatasaray taraftarı. Suud Enformasyon Bakanlığı'nın davetlisi olarak Mekke'de bulunan Davud'u en çok etkileyen hadise bu kadar büyük bir kalabalığın güvenliğinin sağlanması. Müslüman bir ülkenin televizyonu adına Mekke'de bulunduğu için hac ile gazeteciliği birarada götürmesinde sakınca görmediğini söyleyen Davud, televizyon programlarında şimdiye kadar kitabi bilgilerle yaptığı hac sohbetlerini bundan böyle hissederek yapma imkanı bulacağı için seviniyor.
Çad Radyosu'ndan Sanusi Said de hac ile gazeteciliğin birarada yapılabileceğine inanıyor ama, gazetecinin kendini organize etmesi şartıyla. Hacı olmak için elinden geleni yapmak isteyen Said, kendilerine verilen programın eksikliğinden yakınıyor. Mesela Mekke'ye ihram giymeden gelmiş. 2 gündür Mekke'de olmasına rağmen Beytullah'ı henüz ziyaret edememiş. Said, "Suud programında yeme içme ve uyuma var, ama dini vecibelerle ilgili şimdilik bir hareket yok" diye yakınıyor.
