
AYM''den uzun tutukluluğa iki tazminat daha
Anayasa Mahkemesi, tutukluluklarının devamına ilişkin kararların gerekçelerinin yetersiz olduğu iddiasıyla başvuran kişilerden birine 4 bin, diğerine 4 bin 200 lira tazminat ödenmesine hükmetti. Yüksek mahkeme, tutukluluk hallerinin devamına dair kararların formül gerekçelere dayandığını, mahkemece cumhuriyet savcısından alınan mütalaanın kendilerine bildirilmediğini savunan iki kişinin başvurusunu kabul edilebilir buldu. Karar uzun tutukluluk süreleri için büyük önem taşıyor.
Yüksek mahkeme, tutukluluğun makul süreyi aşması ve tutukluluğun devamına ilişkin kararların gerekçelerinin yetersiz olması nedeniyle Anayasa'nın 19. maddesinin, 'Tutuklanan kişilerin makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama sürecinde duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir' şeklindeki 7. fıkrasının ihlal edildiğine karar verdi.
Ayrıca tutukluluğa itirazla ilgili yargılama usulü çerçevesinde başvurucular veya avukatlarına cumhuriyet başsavcısının görüşünün bildirilmemesi nedeniyle Anayasa'nın 19. maddesinin 'Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir' şeklindeki 8. fıkrasının ihlal edildiğine karar verildi. Anayasa Mahkemesi başvuruculardan birine 4 bin, diğerine 4 bin 200 lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Anayasa Mahkemesi, Bilkent Üniversitesinin bireysel başvurusunun, kamu tüzel kişiliğine sahip olduğundan 'kişi yönünden yetkisizlik' nedeniyle kabul edilemeyeceğine oy çokluğuyla karar verdi. Yüksek Mahkeme, hissedar olduğu taşınmaza kamulaştırmasız el attığı iddiasıyla aleyhine açılan dava sonucunda tazminata hükmedilmesinin, mülkiyet ve adil yargılanma haklarını ihlal ettiğini savunan Bilkent Üniversitesinin bireysel başvurusunun, bir karşı oyla kabul edilemez olduğuna hükmetti. Kararda, anayasa'nın 130. maddesi gereğince üniversitelerin devlet ya da vakıflar tarafından kurulmuş olmalarına bakılmaksızın kamu tüzel kişiliğine sahip olduğuna, 6216 sayılı Kanun'un 46. maddesi gereğince kamu tüzel kişilerinin bireysel başvuru yapamayacağına işaret edildi.
