|

Katiller bu karede

Gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı öldürmek için İstanbul’a gelen tim üyelerinin kimlik ve görevleri Suudi yönetiminin “cinayet”in merkezinde olduğunu gözler önüne seriyor. Saad H. el-Zahrani ile Thaar Ghaleb T. el-Harbi Prens Selman’ın yakın korumaları arasında yer alıyor. İki ismin Selman ile çekilmiş fotoğrafları bulunuyor.

Fatih Özer ve
04:00 - 11/10/2018 Perşembe
Güncelleme: 03:12 - 11/10/2018 Perşembe
Yeni Şafak
Muhammed bin Selman - Muhammed Saad el-Zahrani - Thaar Ghaleb T. el-Harbi
Muhammed bin Selman - Muhammed Saad el-Zahrani - Thaar Ghaleb T. el-Harbi

Gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı (59) kaçırmak veya infaz etmek üzere İstanbul'a gelen ekibin kimlik ve görevleri, Suud kraliyet ailesinin bu olayın tam merkezinde olduğunu gözler önüne serdi. Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim günü saat 13:14'te girdikten sonra bir daha oradan çıkamayan ve öldürüldüğünden şüphelenilen Kaşıkçı için Türkiye'ye gelenler arasında Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın yakın korumalarının bulunduğu ortaya çıktı. Olay günü İstanbul'a Riyad'dan tarifeli uçakla gelip akşam özel jetle Türkiye'den ayrılan 30 yaşındaki Muhammed Saad H. el-Zahrani, Prens Selman'ın yakın koruma subaylarından biri. Zahrani ile birlikte Kaşıkçı olayında görev alanlardan Thaar Ghaleb T. el-Harbi de (31) yine Selman'ın koruması.


BİRİ DE YARBAY

Bir tören sırasında Selman'ın hemen arkasında görülen Kraliyet koruma görevlisi bu iki isim, Kaşıkçı'nın kaybolduğu günün akşamı Mısır'a giden özel jete binerek Türkiye'den ayrıldı.

Tıpkı Selman'ın koruması el-Zahrani gibi İstanbul'a Riyad'dan tarifeli uçakla gelen 46 yaşındaki Mansur Osman M. Abahüseyin ise Suud ordusunda yarbay rütbesiyle görev yapıyor. Ülkesinde çektirdiği üniformalı fotoğrafları ortaya çıkan Abahüseyin'in uzmanlık alanının 'sivil savunma' olduğu belirtiliyor. İstanbul'da Wyndham Grand Hotel'de kalan Abahüseyin, Dubai'ye giden özel jetin yolcularından.


Özel kuvvet gelmiş

2 Ekim sabahı özel jetle Türkiye’ye inen Mahir Abdülaziz M. Mutreb de yine Suud ordusu mensubu. Movenpick Hotel’de kalan Mutreb, Kaşıkçı görevini tamamladıktan sonra saat 17:49’da Mısır’a giden uçakla Türkiye’den ayrıldı. Mutreb’in daha önce Suudi Arabistan’ın İngiltere Büyükelçiliği’nde görev almış bir istihbarat albayı olduğu tespit edildi.


Prens Selman’ın koruması Muhammed Saad el-Zahrani ve Suud ordusunda yarbay olarak görev yapan M. Abahüseyin’le birlikte İstanbul’a tarifeli uçakla gelen 1986 doğumlu Naif Hassan el-Arifi de yine ekipteki pek çok suikastçı gibi Suud ordusunda görevli. Arifi, Suudi Arabistan Özel Kuvvetleri mensubu bir subay. 16:12’de Atatürk Havalimanı’nda pasaportuyla geçiş yaparak Wyndham Grand Hotel’e geçen Arifi, yaklaşık 5 buçuk saat sonra özel jete binerek Türkiye’den ayrıldı.


Pilot da var

Kaşıkçı suikastında görev alanlardan biri de Velid Abdullah M. el-Şehri. 1980 doğumlu Şehri, Kraliyet Hava Kuvvetleri'nde subay. İstanbul'a Suud Adli Tıp Kurumu Başkanı Muhammed el-Tubaigy ile aynı jetle gelen Şehri, Veliaht Prens Salman tarafından geçtiğimiz yıl terfi ettirildi. Yine 2 Ekim'de İstanbul'a gelenlerden 31 yaşındaki Meşal Saad M. el-Bostani de Kraliyet Hava Kuvvetleri’nde teğmen rütbesiyle görev yapıyor. Şehri ile Bostani, Türkiye'den ayrılırken aynı uçağa binmedi. İstanbul'da farklı otellerde kalan ikili, Dubai ve Kahire'ye giden özel jetlerle Türkiye'den ayrıldı.


Ekipte bir adli tıpçı

15 kişilik istihbarat timi daha pek çok ilginç isimle dikkat çekiyor. Olay günü İstanbul’a özel jetle gelenlerden 47 yaşındaki Muhammed el-Tubaigy’nin, Suud Başkonsolosluğu’nda ‘delil temizliği’ yapan ekibe liderlik ettiği belirtiliyor. Tubaigy, cinayet sonrası delil karartmakta uzman bir isim. Çünkü Riyad’da, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı görevini yürütüyor! 2 Ekim sabahı saat 03:38’de Atatürk Havalimanı’na Sky Prime Aviation şirketine ait özel jetle inen Tubaigy, Mövenpick Hotel’de kaldı. ‘Kaşıkçı işi’ni tamamladıktan sonra akşam saat 20:29’da Dubai’ye giden jetle Türkiye’den ayrıldı.


Suikast timi

* Halid Aedh G. el-Taibi (30): Atatürk Havalimanı'na tarifeli uçakla geldi, saat 01:44'te pasaporttan giriş yaptı. Wyndham Grand Hotel'de kaldı. 20:28'de pasaporttan çıkış yaptı.

* Abdulaziz Muhammed M. el-Havsavi (31): Tarifeli uçakla geldi, saat 01:43'te pasaporttan giriş yaptı. Wyndham Grand Hotel'de kaldı. Sky Prime Aviation adlı şirkete ait özel jetle dönmek saat 20:28'de pasaporttan çıkış yaptı.


* Türki Müşerref M. el-Şehri (36): Özel jetle geldi, saat 03:39'da pasaporttan giriş yaptı. Mövenpick Hotel'de kaldı. Yine özel jetle dönmek üzere saat 17:44'te çıkış yaptı.

* Fahad Şebib A. el-Belavi (33): Sky Prime Aviation adlı şirkete ait özel jetle geldi. Mövenpick Hotel'de kaldı. Yine özel jetle dönmek üzere saat 17:46'da çıkış yaptı.

* Bedir Lafi M. el-Otaibi (45): Atatürk Havalimanı'na Sky Prime Aviation adlı şirkete ait özel jetle geldi, saat 03:41'de pasaporttan giriş yaptı. Mövenpick Hotel'de kaldı. Yine özel jetle dönmek üzere saat 17:44'te çıkış yaptı.

* Mustafa Muhammed M. el-Medeni (57): Atatürk Havalimanı'na Sky Prime Aviation adlı şirkete ait özel jetle geldi, saat 03:41'de pasaporttan giriş yaptı. Mövenpick Hotel'de kaldı. Tarifeli uçakla gitmek üzere saat 00:18'de çıkış yaptı.

* Saif Saad Q. el-Kahtani (45): İstanbul'a özel jetle geldi, pasaporttan saat 03:41'de giriş yaptı. Mövenpick Hotel'de kaldı. Tarifeli uçakla gitmek üzere saat 00:20'de pasaporttan çıkış yaptı.

Cinayeti gizliyorlar

Basına yaptığı açıklamada "Kaşıkçı buradan ayrıldı" diyen ve güvenlik güçlerinin olay mahallinde araştırma yapabileceğini belirten Suudi Başkonsolos Muhammed el-Katibi dün çark etti. Kaşıkçı'nın kaybolmasına yönelik soruşturma kapsamında konsolosluk binasında arama yapılmasına izin veren Suudi yetkililer, Suudi Arabistan'dan gelen 15 kişilik ekibin fotoğrafının yayınlanmasını gerekçe göstererek verilen izni askıya aldı.Kriz aşılabilirse, uzman ekipler binaya girerek delil incelemesi yapacak. Kriminal uzmanları, temizlik yapılsa bile kan izleriyle kimyasal tepkimeye giren Luminol adlı özel bir kimyasal madde kullanacak. Kızılötesi ışıklarına da başvuracak ekipler, Kaşıkçı'nın kanına ait lekeler arayacak. Ancak olası bir tespit halinde güvenlik birimlerinin önünde bir güçlük daha var. Kaşıkçı'nın DNA ve kan örnekleri Türkiye'de bulunmuyor. Öte yandan Suikast ekibinin kaldığı Wyndham Grand ve Mövenpick otellerinde inceleme yapıldı. Ekibin oteldeki odalarda birer kişi kaldığı belirlenirken buradalardaki tüm parmak izleri kayıt altına alındı.

Apple saat ve aşırı doz iddiası

Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluk binasına girerken kolunda Apple marka saat bulunduğu, bu saatin Kaşıkçı kaybolduktan sonra bir mobil telefonla 'acil' bağlantıya geçtiği ortaya çıktı. Reuters'a konuşan kaynağa göre, Kaşıkçı'nın kolundaki siyah Apple saat, dışarıda nişanlısı Hatice Cengiz'e bıraktığı telefonla irtibattaydı. Sözkonusu kol saatleri 'acil' durumda kaynak telefona yer bildirimi yapmaya yarıyor. Güvenlik birimleri, bu saatin konsolosluktayken internete bağlanıp bağlanmadığını ya da başka bir iPhone cihazıyla senkronize olup olmadığını araştırıyor. Diğer yandan çarpıcı bir iddia da aynı ajansa bilgi veren Suudi bir kaynaktan geldi. "İngiliz istihbaratı, konsolosluğa gelen suikast timinin içeride Kaşıkçı'ya yüksek dozda uyuşturucu enjekte etmeye çalıştığına inanıyor" diyen yetkili, kendisine bu bilgiyi bir İngiliz istihbarat yetkilisinin verdiğini kaydetti.


Korkunç iddialar

Ortadoğu kaynaklı haberleriyle tanınan middleeasteye.com sitesinden yayınlanan iddialar kan donduran cinsten. Sitenin “Konuyla ilgili bilgisi olan bir Türk yetkiliye” dayandırarak verdiği habere göre, Türk uzmanlar izin verilirse inceleyecekleri odayı bile biliyorlar. Zira Kaşıkçı’nın hangi odada katledildiği biliniyor. Sitedeki habere göre bir yetkili tarafından karşılanan Kaşıkçı, önce Başkonsolosun odasına götürüldü. Daha sonra odaya giren iki kişi Kaşıkçı’yı kollarına girip sürükleyerek katledileceği odaya götürdü. Burada öldürülen gazeteci Kaşıkçı’nın cesedi bir üçüncü odaya götürülüp parçalara ayrıldı.


Cevapsız kalmaz

Al Watan gazetesine büyük katkılarda bulunan, Orta Doğu'nun en etkin gazetecilerinden biri olarak gösterilen Washington Post Yazarı Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasına ilişkin detaylı ve geniş kapsamlı çalışmalar sürerken, Kaşıkçı'yı konsolosluğa girmeden önce gören son kişi olan nişanlısı Hatice Cengiz, açıklamada bulundu. Suud tarafından gelen açıklamaların yeterli ve ikna edici olmadığını söyleyen Cengiz, "21. yüzyılda dünyada eşi benzerine rastlanmayan bir hadise ülkemizde yaşandı. Ülkemiz açısından son derece kritik bir süreç. Bu hadise nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın iki ülke arasındaki ilişkiler başta olmak üzere Suudi Arabistan ile diğer dünya ülke ilişkilerinin ciddi anlamda hasar göreceğini düşünüyorum. Diplomasi ve hukuk kurallarının ötesinde kendi vatandaşına bizim ülkemizde yapılan bu girişim elbette ki cevapsız kalmayacak ve gereken neyse o yapılacaktır" dedi. Kaşıkçı olayıyla Türkiye'ye mesaj verilmek istendiğine dikkat çeken Cengiz, "Egemenliğimiz ve güvenli bir ülke olduğumuza dair genel algının baltalanmaya çalışılması söz konusu. Bu hadise ve iddialar doğru ise Suudi Arabistan, topraklarımızda bir suikast işlemiş oluyor" diye konuştu.

#Cemal Kaşıkçı
#Suudi Arabistan
#Konsolosluk
#ABD
#Türkiye
6 yıl önce