Terörist devlet İsrail, bir aydan fazla bir süredir abluka altındaki Gazze’de soykırım yapıyor, Batı Şeria, Ramallah ve Kudüs gibi kentlerde yaşayan Filistinlileri de şiddetle kontrol altında tutuyor. Filistin’in eski İstihbarat Başkanı Yardımcısı Mohamad Al-Masri, İsrail’in Gazze’deki acımasız tutumunu ve Batı Şeria’daki son durumu Yeni Şafak’a değerlendirdi.
NETANYAHU’NUN ÜÇ AMACI VAR
7 Ekim’de başlayan ‘Aksa Tufanı’nın İsrail istihbaratının ne kadar başarısız olduğunu gösterdiğini belirten Al-Masri, “Netanyahu bu başarısızlıkla beraber Gazze’de üç amacı olduğunu söylüyor. İlki direnişi temizlemek, ikincisi Filistin’e bedel ödetmek, üçüncüsü de Filistin kontrolünde olacağı bir yönetim kurmak. Ancak bunların hiçbirini başaramadı. Ve bu başarısızlığını masum Gazzelilere ödetmeye çalışıyor. Her gün tonlarca bomba atıyor. İlk günden beri ABD’nin desteği altındalar. Bu savaşı İsrail değil, ABD yönetiyor. ABD’li tüm üst düzey güvenlik yetkilileri İsrail’le beraber çalışıyor. Her türlü saldırı da onlarla koordinasyon içerisindeler. Yapılan bu saldırılar daha başlangıç. İlerleyen süreçte savaşın seyri epey değişecek” diye konuştu.
GAZZE SONRASI ÜLKELERE TEHDİT
İsrail’in nihai hedefinin bütün Filistin’i ele geçirmek olduğunu söyleyen Al-Masri, şöyle devam etti: “İşin aslı sadece Gazze değil. İsrail sadece Gazze’yi değil bütün Filistin’i ele geçirmek istiyor. Batı Şeria da tehlikede. Her geçen gün Yahudi yerleşimcilerin buradaki Müslümanlara uyguladığı şiddet artıyor. İsrail’in amacı burayı da Yahudileştirmek. O yüzden buradaki yerleşimcileri binlerce silah dağıttılar. İşledikleri savaş suçları umurlarında değil artık. Çünkü onlar insanlık suçu işlediklerinde bile umursamıyorlar. Eğer Filistin tamamen İsrail’in eline geçerse, bu çevredeki diğer bütün Müslüman ülkelere de tehdit demektir. Etrafımızdaki bütün Müslüman ülkeler bundan etkilenecek. Çünkü İsrail Müslümanlığa düşman. Gazze’de BM’nin, AB’nin, NATO’nun projeleri var ama biz bunları kabul etmiyoruz. Çünkü burası bizim topraklarımız. Gazze de Batı Şeria da Kudüs de bizim olacak.”
SİYASİLERİN CAN GÜVENLİĞİNE DİKKAT
İsrail’le yapılacak ateşkesten sonraki sürecin de çok önemli olduğuna dikkat çeken Al-Masri, “Şu anda herkes ateşkesten bahsediyor. Ancak ateşkes sağlandığı takdirde ondan sonraki süreç de önemli. Buradan sonraki süreçte siyasilere ne olacağı önemli. Bu süreçte siyasi temaslar önemli olduğu için onların can güvenliği de tehlikeye girmemesi önem arz ediyor” dedi.
