1997 yılından bu yana eşi ve üç çocuğu ile İstanbul'da yaşayan Aram Safaryan, Kuzguncuk Camii'sinin yanındaki Surp Krikor Lusavoriç Klisesi'nin lojmanında ikamet ediyor. Safaryan ailesi ekonomik nedenlerle geldikleri İstanbul'da hiç yabancılık çekmedikleri gibi bilakis her türlü destek ve yardımı görmüşler.
Kuzguncuk Camisi ile ile yanyana olan kilisede ikamet eden Safaryan ailesinin en yakın dostları ise cami görevlileri ve cami cemaati. Aram Safaryan, " Üç yıl önce yaşamaya başladığımız Kuzguncuk'ta tek Ermeni aile biziz. Bu güne kadar ne cami cemaatinden, ne görevlilerinden ne de Kuzguncuklularla hiçbir problem yaşamadık.
Her türlü ihtiyaç ve problemimizde onların kapısını çalıyoruz. Ayrıca muhtarından, esnafına kadar bütün Kuzguncuklulara da müteşekkiriz. Hiçbir zaman bizi kendilerinden ayırmadılar ve bizi sahiplendiler " dedi.
Tarihte yaşanmış ya da yaşandığı iddia edilen üzücü olayları bu güne taşımanın doğru olmadığını belirten Safaryan "İstanbul'da bu gün ayakta olan ve ibadete açık olan çok sayıda Ermeni kilisesi var.
Özellikle dışarıda anlatıldığı gibi, Türkiye'de Ermenilere ya da diğer azınlık üyelerine karşı olumsuz hal ve hareketler yapılmış olsa idi, bizim bugün burada ne işimiz olabilirdi. İşte biz buradayız ve buradaki insanlar ile eşim ve çocuklarım ile birlikte rahatça yaşıyoruz" diye konuştu.
Bir hafta önce Ermenistan'ın başkenti Erivan'dan İstanbul'a gelen 65 yaşındaki Aram Safaryan'ın annesi Nazani Ayvazyan da, bazı Avrupa ülkelerinden ve Amerika'daki bir takım çevrelerden yansıtılan soykırım iddialarının, Ermenistan'daki insanları çok da ilgilendirmediğini söyledi.
Nazani Ayvazyan, şöyle konuştu: "Bu tür konuları konuşan ve dile getirenler, bazı zengin insanlar ile bir takım politikacılar. Bu insanlar eğer Ermenistan'a ve Ermeni halkına gerçekten faydalı bir iş yapmak istiyorlar ise, geçmişte yaşanan olayları bu güne taşımak ve kaşımak yerine, Ermenistan'a yatırım yapsınlar, iş imkanı oluştursunlar."
----------------- imza------------------
