Milli savaş gemisi Kınalıada, Deniz Kuvvetleri'ne teslim edilerek görevine başladı. İstanbul Tersanesi'nde düzenlenen törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salah" diyen ecdada kulak vererek ülke savunmasındaki eksikleri tamamlama gayretinde olduklarını belirtti. "Son dönemde dünya ve özellikle Akdeniz'de yaşanan hadiseler, bize her alanda olduğu gibi denizlerde de çok daha güçlü olmamız gerektiğini işaret ediyor. Bu sebeple karada-havada devreye aldığımız nice savunma ve taarruz sistemlerimiz gibi MİLGEM gemilerimizi de kararlılıkla inşa ediyoruz. Türkiye bugün dünyada bir savaş gemisini milli imkanlarıyla tasarlayan, inşa ve idamesini yapan 10 ülkelerden biri olmuştur" diyen Erdoğan, milli imkanlarla üretilen Heybeliada gemisinin 2011'de, Büyükada'nın 2013'te, Burgazada'nın 2016'da ve şimdi de Kınalıada'nın denize indirildiğini hatırlatarak, savunmada yerlilik oranını yüzde 70 seviyesine kadar yükselttiklerini ifade etti.
UÇAK İÇİN ZAMAN YAKIN
Kınalıada’nın yapımında STM, ASELSAN, HAVELSAN’ın dışında 50’yi aşkın yerli firmanın alt yüklenici olarak görev yaptığını hatırlatan Erdoğan, 4 gemiden oluşan ADA sınıfı korvetlerin ardından şimdi de ‘İ’ sınıfı fırkateynlerin inşasına başladıklarını anlattı. Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayi alanında kat ettiği mesafenin istiklaline ve istikbaline daha güvenli bakmasını sağladığını vurgulayarak şunları söyledi: "Geçmişte arzu ettiğimiz, gemileri, uçakları, araç/gereçleri paramızla dahi alamadığımızı asla unutmadık, unutmayacağız. Son olarak proje ortağı olduğumuz F-35 uçakları konusunda yaşananlar bizim bu alandaki kararlığımızı daha da arttırmıştır. Nasıl korvetlerimizi kendimiz inşa ettiysek, nasıl Atak helikopterlerimizi kendimiz yapabildiysek, nasıl İHA'larımızı, SİHA'larımızı, uydularımızı geliştirip, uçurduysak inşallah kendi savaş uçağımıza da kavuşacağız. Zaman yakındır."
DIŞA BAĞIMLILIK KALKACAK
- "Savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı yüzde 80'lerden, yüzde 30'lara indirerek gerçekten önemli mesafe katettik. Daha önce neredeyse yok denecek seviyede olan savunma sanayindeki araştırma, geliştirme harcamaları bir buçuk milyar dolara yaklaştı. Şu an 700 ayrı savunma sanayi projesi yürütülüyor. Proje hacmi itibarıyla sektörde 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşıldı. İhale sürecindekilerle bu rakam 75 milyar dolara çıkacak. Bugün dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasına giren 5 firmamız bulunuyor. İnşallah bu sayı sürekli artacaktır. Hedefimiz 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmaktır."
CAYDIRMAK İÇİN YAPIYORUZ
"Yürüttüğümüz çalışmaların sonuçlarını kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanında, dostlarımız ve kardeşlerimizle paylaşıyoruz. Savunma ve havacılık ihracatımız, geçtiğimiz yıl itibarıyla yaklaşık 2 buçuk milyar doları buldu. Biz tüm bu yatırımları, dostlarımızın emin olmasını sağlamak, birliğimize ve bütünlüğümüze göz dikenleri caydırmak için yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Esasen, özellikle son 6 yıldır birbiri ardına yaşadığımız sıkıntıların gerisindeki sebeplerden biri de Türkiye'yi işte bu hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak olduğu açıktır. Hep söylediğim gibi, başaramayacaklar. Madem uyuyan
devi uyandırdılar, sonuçlarına da katlanacaklar. Madem bizim açık ikazlarımıza rağmen üzerimize, üzerimize geliyorlar, bunun da sonuçlarına katlanacaklar. Türkiye'yi ve Türk milletini hâlâ tanıyamamış olanlara kendimizi tanıtmaya devam edeceğiz demektir."
Bizde senaryo tek
- ***
- TCG Kınalıada'nın (F-514) Deniz Kuvvetlerine teslimi töreninde Erdoğan, Pakistan'a ihraç edilecek 4 korvetin ilki olan geminin de sac kesimini yaptı. Yapımına başlanan geminin dost ve kardeş Pakistan devletine hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, "Ülkemiz ile dost ve kardeş devletlerin ihtiyaçlarını karşılayacak olan dizel-elektrikli denizaltı projesiyle ilgili çalışmalar da sürüyor. İzmir tersanesini deniz kuvvetlerimize daha iyi hizmet verebilmesi için altyapı ve yüzer havuzlarla güçlendiriyoruz. Buradaki ilk yüzer havuzu önümüzdeki kasım ayında hizmete alıyoruz. Askeri ve sivil tersaneler arasındaki işbirliğini artırarak büyük bir potansiyelin olduğu dünya piyasalarındaki yerimizi genişletmeyi planlıyoruz. Gemi makinalarından deniz toplarına, füzelere, torpidolara, elektronik sistemlere kadar her alanda yerli ve milli imkanları en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız" diye konuştu.
- KİMSENİN SESİ ÇIKMIYOR
- Cammu Keşmir'de Hindistan ablukasındaki 8 milyon kişiden de bahseden Erdoğan, zulme karşı sessiz kalanları eleştirdi. Erdoğan, "8 milyon insan adeta bir açık hava hapishanesinde şu anda yaşamaya mahkum ediliyorlar. Her türlü işkenceye maruz bırakılıyorlar. Cammu Keşmir'deki bu olayın bir diğeri Filistin'de yaşanıyor. Orada da insanlar ne yazık ki topraklarından çıkıp bir başka yere gidemiyorlar. Şimdi Cammu Keşmir'deki olaylar bunun bir değişik versiyonu. Peki insanlık buna karşı ne yapıyor? Dünyadaki bu güçlü ülkeler acaba buna karşı ne diyor? Sesleri çıkıyor mu? Hayır. Sadece biz konuştuk, sadece Malezya konuştu. Kimse konuşmuyor. Niye? Maalesef, herkesin zihinlerinde başka senaryolar var. Ama bizim zihnimizde tek senaryo var. Biz hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz. Mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. Güçlünün yanında değil, çünkü bizim inancımızda güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir dünya var, biz buna inanıyoruz."
- Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise konuşmasında, “Milli Mücadele yıllarında maddi-manevi bizlere önemli destekte bulunan dost ve kardeş ülke Pakistan ile paylaşmak, bizler için ayrı bir gurur vesilesidir. MİLGEM projelerinde kazandığımız tecrübeleri, dost ve kardeş ülkelerle paylaşmak ve ortak bir çalışma modeli ile sinerji üretmek, bu projenin en önemli kazanımlarından biri olacaktır” ifadelerini kullandı.
Kuvvet çarpanı
- Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, törende yaptığı konuşmada, Kınalıada'nın sahip olduğu teknolojiye ilişkin şu bilgileri verdi: "Türk savunma sanayiinin geldiği üstün seviyenin en güzel örneklerinden biri olan ve dünyadaki emsallerine göre üstün özelliklere sahip Atmaca Güdümlü Mermisi ilk defa TCG Kınalıada'da kullanılacak ve müteakip tüm muharip gemilerimizde ana silah sistemi olarak yer alacaktır. Atmaca güdümlü mermisi taktik anlamda bir kuvvet çarpanı olması yanında, dışa bağımlılığı bitiren ve çok önemli ekonomik kazanımları da beraberinde getiren bir gelişmedir. Advent Sistemi sayesinde ise harekât alanındaki gemilerin silah ve sensörleri birbirini destekleyecek şekilde kullanılabilecektir. Link-22 data link yeteneği de ilk defa bu korvetimizle kazanılmış olacaktır. Yerli ve milli olarak geliştirilen torpido karıştırma ve aldatma sistemi ile öncekilerden daha iyi özelliklere sahip yeni bir Elektro Optik Dayrektör TCG Kınalıada'ya ilave imkan ve kabiliyetler sağlayacaktır." MİLGEM projesinden alınan ivme ile daha gelişmiş sistemlere sahip, daha zor görevleri yerine getirebilecek olan "İstanbul" sınıfı fırkateyn, TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribi ve Milli Denizaltı MİLDEN gibi önemli harp gemisi projelerinin de başarıyla tamamlanacağına olan inancını dile getiren Özbal, bu projelerin hayata geçirilmesine önderlik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'a şükranlarını bildirdi.
