|

Yeni nesil tanıyacak: Darbenin değil demokrasinin merkezi olacak

Yassıada, yeni adıyla “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” açık hava müzesi olarak darbe, tutuklamalar ve yargılamaları yeni nesillere öğretecek. Adada bir duvara yargılanan 592 vekili temsilen valizler yerleştirildi. Sansüre takıldığı için muhatabına ulaşamayan mektuplardan yola çıkılarak yapılan “Ulaşamayanlar” heykeli de dikkat çekiyor.

Fazlı Şahan
01:00 - 29/05/2020 Cuma
Güncelleme: 00:54 - 29/05/2020 Cuma
Yeni Şafak
Demokrasi ve Özgürlükler Adası
Demokrasi ve Özgürlükler Adası

Türk demokrasi tarihinde “kara bir leke” olan 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin 60. yılında “Demokrasi ve Özgürlükler Adası” adıyla açılan Yassıada, ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkarırken, uluslararası toplantılara da ev sahipliği yapacak. Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açılan Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın iki temel işlevi olacak. Öncelikle, Türkiye’nin demokrasi ve siyasi tarihinin utanç vesikaları olan darbe, tutuklamalar ve yargılamalar ülkenin genç nesillerine öğretilerek, Adnan Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu’nun aziz hatıraları yaşatılacak. İkinci olarak ada, ulusal ve uluslararası demokrasi ve insan hakları toplantılarına ev sahipliği yaparak, bu alandaki tarihi tecrübe küresel düzeyde paylaşılacak.


KARANLIK GEÇMİŞ ANLATILACAK

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın özellikle üzerinde durduğu konulardan biri olan adanın karanlık geçmişinin yeni nesillere ve dünyaya anlatılması amacıyla darbe yargılamalarına sahne olan spor salonu, Hasan Polatkan Spor Salonu ve 27 Mayıs Müzesi’ne dönüştürüldü. Hasan Polatkan Spor Salonu ve 27 Mayıs Müzesi’nin girişinde, dava dosyalarının özetinden ve çıkan kararlardan oluşan sergiyi görmek mümkün.
BÜTÜN AYRINTILAR VAR

Müzede yer alan mahkeme salonu, sanık sandalyelerinden sanıkların savunmalarını yaparken kullandıkları mikrofona kadar birçok ayrıntıyı içeriyor. Yüksek Adalet Divanı’nın arkasında yer alan “Adalet mülkün temelidir” yazısı dikkati çekiyor. Bu yazının altında Yüksek Adalet Divanı Başkanı Salim Başol, Başsavcı Altay Ömer Egesel ile divan üyelerinin hareketli balmumu heykelleri bulunuyor.

MENDERES’İN SÖZÜ DUVARDA

Adadaki yapılardan biri de dünyanın demokrasi tecrübesi ve insan hakları tarihinin aktarıldığı 7 bin 768 metrekare büyüklüğünde Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi olarak değerlendirildi. Yargılamaların yapıldığı dönemde subay yatakhanesi olarak kullanılan Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi’nin girişindeki duvarda, Adnan Menderes’in “Yeter! Söz milletindir!” ifadesi dikkati çekiyor.

DOĞDUĞU EV YAPILDI

  • Bu müzenin içinde Adnan Menderes’in doğduğu evin benzeri yer alıyor. Müzede, “Aydın Evi” olarak adlandılan bu bölümde bir yatak odası, salon ve mutfak bulunuyor. Adnan Menderes’in 17 Şubat 1959’da Londra’da yaşadığı uçak kazası da anlatılıyor. Odanın içinde, uçak enkazının bir replikası yer alıyor. Müzenin üst katında ise Adnan Menderes’in hapishane odası bulunuyor. Güneş almaması için pencereleri tahtalarla kapatılan odada bir yatak, masa, sandalye ve tek duvarlı bir tuvalet mevcut. Yan taraftaki sorgu odasında ise Adnan Menderes’in sandalyede oturan balmumundan heykeli yer alıyor.
İNSAN HAKLARI MERKEZİ

Öte yandan; adada uluslararası alanda üst düzey katılımcıların da misafir edilebileceği dikkate alınarak 123 odalı kongre oteli, her türlü toplantıya ev sahipliği yapabilecek 500 kişilik Adnan Menderes Kongre Merkezi’nin yanısıra 1200 kişilik Fatin Rüştü Zorlu Camisi, Oramiral Sadık Altıncan Kütüphanesi, 3 bin 650 metrekarelik Demokrasi Meydanı, anıt, seyir terası ve parklar da inşa edildi.

Ağaçlar ve tescilli yapılar korundu

  • Marmara Denizi’ndeki adalar grubunun bir parçası olan, İstanbul’a komşu bu küçük kayalık; 185 metrelik eni ve 740 metrelik boyu ile Bizans döneminde politik sürgünlerin uğrak yeri haline gelen bir zindan adası olarak kullanıldı. Bir dönem Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından eğitim üssü olarak kullanılan ve bu nedenle çok katlı beton binalara ev sahipliği yapan adanın yüzde 60’ı (inşaat alanının üç katı) peyzaj alanı olarak ayrıldı. İklim ve araziye uygun 40 bine yakın yeni ağaç ve bitki dikilirken, adadaki mevcut nitelikli ağaçlar ve tescilli yapılar da korundu. Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda yeşil alanın toplam alana oranı, yüzde 60.

Mahpus valizler merdiveni


Demokrasi ve Özgürlükler Adası, açık alanlarda yer alan heykelleri ve objeleriyle de dikkati çekiyor. Adada, bir duvara, yargılanan 592 milletvekilini temsilen yerleştirilen o döneme ait valizlerin replikaları bulunuyor.

SANSÜRE TAKILANLAR


  • Açık alandaki en ilginç tasarımlardan biri, sansüre takıldığı için muhatabına ulaşamayan mektuplardan yola çıkılarak yapılan “Ulaşamayanlar” heykeli. Heykel, etrafı dikenli tellerle çevrili mektuplar ve büyük bir tüy kalemden oluşuyor. “Karanlıktan Aydınlığa” adlı açık hava sergisinde ise adanın geçmişten bugüne tarihi yazı ve görsellerle anlatılıyor. Açık alandaki bazı objelerin yanlarında, plakalarla duvara monte edilen Hadis-i Şerifler bulunuyor.

Bulwer’in hatırası yaşıyor


  • 1859 yılında adayı satın alarak sahilde kaleye benzer bir bina ile adanın ortasına köşk yaptıran Birleşik Krallık’ın İstanbul sefiri Henry Bulwer’ın, elinde bir kalemle bankta otururken tasarlanmış bir heykeli de adada yer alıyor.


Demokrasi Feneri ışığını yakıyor


Adanın en dikkat çekici yapısı ise 24 metre yüksekliğindeki taş yüzeyli Demokrasi Feneri. Fenerin ışığı yalnızca adadan değil komşu adalardan ve İstanbul’un yakın kıyılarından da görülebilecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vurguladığı gibi demokrasiye olan saygıyı ve inancı canlı tutan, simgeleyen bir yapı olarak Demokrasi Feneri, ışığıyla geleceği aydınlatacak.

Asılsız iddialar böyle çürütüldü

  • Yassıada’yı “Demokrasi ve Özgürlükler Adası”na dönüştüren projeye yönelik asılsız ithamlar açılışla birlikte bir bir söndü. 2015’te startı verilen projede çalışmalar devam ederken, belli kesimler sürekli olarak Ada’da çok katlı binaların yapıldığı, sadece protokole açık olacağı, tarihi binaların yıkıldığı ve ağaçların tümünün kesildiği yolunda yalanları piyasaya sürerek, kamuoyunun zihnini bulandırmaya çalıştı. Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından ziyarete açılan Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaki son durum iddialara en güzel cevabı oluşturdu. İşte proje sürecinde Demokrasi ve Özgürlükler Adası hakkında ortaya atılan iddialar ve gerçekler şu şekildeydi:
  • EN YÜKSEK BİNA 24 METRE
  • İddia: Adaya çok katlı ve yüksek binalar yapılarak dikey mimari uygulanmıştır.
  • Gerçek: Ada’nın en yüksek yapısı 24 metre uzunluğundaki doğal taş yüzeyli Demokrasi Feneri’dir. Adanın yüzde 60’lık bölümü ise yeşil alana ayrılmıştır.
  • PROTOKOLE DEĞİL HERKESE AÇIK
  • İddia:
    Ada sadece protokol ziyaretlerine açık olacak vatandaşlar adayı gezemeyecekler.
  • Gerçek:
    Demokrasi ve Özgürlükler Adası bir açık hava müzesi olarak tasarlanmıştır. Ada tüm imkanlarıyla halkın hizmetine açık olacak.
  • TARİHİ BİNALAR ONARILDI
  • İddia:
    Bizans ve sonraki dönemlere ait adada bulunan tarihi yapılar yıkılmış ve üzerine yeni yapılar inşa edilmiştir.
  • Gerçek:
    Tarihi yapıların tamamı korunmuş ve onarılarak yeni işlevleriyle kullanıma açıldı.
  • NİTELİKLİ AĞAÇLAR KORUMA ALTINDA
  • İddia:
    Ada’da bulunan tüm ağaçlar kesilerek yerlerine binalar yapıldı.
  • Gerçek:
    Ada’da tescil edilmiş nitelikli ağaçlar korunmuş yahut bu amaçla uzman bir ekip tarafından taşındı. Ada’ya yeni dikilen bitki ve ağaç sayısı ise 40 bine yaklaştı.





#Adnan Menderes
#Demokrasi ve Özgürlük Adası
#Yassıada
#İdam
#Demokrasi Feneri
#Darbe
4 yıl önce