Suriye konulu görüşmelerde bulunmak üzere önceki gün Ankara’da temaslarda bulunan ABD'li Senatör Lindsey Graham, ABD'nin Suriye politikasına yönelik itiraf gibi değerlendirmelerde bulundu.
Suriye’de Obama dönemindeki ABD stratejisinin hatalı olduğunu belirten Graham, “PYD/YPG’nin silahlandırılması planını öğrendiğimde bunun Türkiye için ne anlama geldiğini çok iyi biliyordum. YPG’nin siyasi kolu PKK ile bağlantılıdır. Kanıtlar gayet açıktır” dedi. ABD’nin Suriye’den çekilme kararı için, “Planlı olmayan bir çekilme kaos olur” uyarısı yapan Graham, “Başkan Donald Trump’a Obama’nın yaptığını yapmaması, yani öylece çıkıp gitmemesi konusunda uyardım” ifadelerini kullandı.
ORTAYA ÇIKARDIĞIMIZ SORUNU ÇÖZMELİYİZ
Graham, “Türkiye'yi korumalı ve Suriye'de Türkiye için ortaya çıkardığımız sorunu çözmeliyiz. Başkan’a söyledim. Eğer çekilirsek ve bunu düzgün yapmazsak Türkiye için bir kabus yaratmış oluruz. Obama, YPG’yi silahlandırarak Türkiye için bir kabus yarattı. Trump, çekilmede çok dikkatli olmalı ve bu sorunu Türkiye’nin kucağına bırakmamalı” diye konuştu. Türkiye’nin bu durumda Suriye’deki silahlı terör unsurlarını temizlemek zorunda kalacağını ifade eden Graham, “Bunların bazıları bizim silahlandırdığımız gruplar” dedi. Graham, Washington’un bu sorunu çözmesi ve Türkiye’yi ABD ile çalışmanın iyi bir şey olduğuna ikna etmesi gerektiğini vurguladı.
DUNFORD’UN BİR PLANI VAR
ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’un güvenli bölge konusunda bir planı olduğunu söyleyen Graham, plana ilişkin ayrıntı vermedi. Graham, şunları söyledi:
"YPG unsurlarını buradan uzaklaştıracak, Türkiye'nin kendisine tehdit hissetmeyeceği yönünde Dunford'un bir planı var. Bu bölgede Türkiye'nin ulusal güvenlik kaygılarını giderecek bir tampon bölge oluşturabiliriz. Tüm bunları yaparken geçmişte bize yardım eden insanların kaygılarını da gidermeyi başarmış oluruz. Bunu doğru yapmamız önemli. Benim 2016'da neyin geleceğini görmüş olmam üzücü. Asıl bunu doğru yapamamanın sonuçları 2016'dakinden çok daha feci olabilir.”
- Türkiye stratejik ortağımız
- Graham, ABD-Türkiye ilişkilerinde bazı zorluklar bulunduğunu, ancak Türkiye’nin ABD için önemli bir müttefik ve stratejik ortak olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında özel bir ilişki bulunduğunu söyleyen Graham, “Başkan Trump bana birçok kez Sayın Erdoğan’ı ne kadar takdir ettiğini ve kendisini sevdiğini söyledi” dedi. Graham, iki ülkenin ekonomik iş birliğini ekonomileri entegre ederek geliştirebileceğini belirtirken, “Bunun yolu da serbest ticaret anlaşması. Serbest ticaret anlaşması karşılıklı çıkarlara hizmet edecektir” diye konuştu.
- Güvenli bölgenin anahtarı Münbiç
- Güvenli bölge ve sağlıklı çekilme konusunda Münbiç yol haritasının uygulanmasının önemini vurgulayan Graham, “Benim öngördüğüm güvenli bölge, Münbiç yol haritası ortaya konmadan hayata geçmesi mümkün görünmüyor. İlk başta bizim ABD olarak yapmamız gereken, Münbiç yol haritasını hayata geçirmek. Bunlar da ortak devriye, YPG’nin Münbiç’ten uzaklaştırılması, sonrasında Fırat’ın doğusuna uzanan bir tampon bölge. Eğer ki Münbiç’i doğru şekilde yapamazsak, tampon bölgeyi doğru yapabileceğimizi düşünmüyorum” dedi. Graham, “Münbiç yol haritası, yakın vadede başarıya ulaştırılması gereken en önemli şeydir. Ümit ederim ki Trump, DEAŞ’ı ortadan kaldırırken yavaşça Suriye’den çekilir ve bir güven artırıcı önlem olarak Münbiç yol haritasını uygular. Böylece YPG unsurları Münbiç’ten temizlenir ve Türkiye ile çalışarak bölgeyi gerçek halkına teslim edebiliriz” diye konuştu.
Kaşıkçı cinayetini Prens emretti
Cemal Kaşıkçı cinayetine de değinen Graham, “Amerika dünyada kötü insanlarla baş ediyor. Suudi Arabistan stratejik bir müttefik. Muhammed Bin Salman’ın Suudi Arabistan için yeni bir yüz olduğunu düşündüm; ama yanıldım. Salman’ın liderliği benim öngördüğüm gibi olmadı. Tüm onu eleştiren herkesi hapse atması, Kaşıkçı’yı öldürmesi ve uluslararası davranışları çiğnemesi bunun göstergesi. Muhammed Bin Salman, bu cinayeti emreden kişi. İki kere iki dört eder, bunun başka bir yolu yok. Kaşıkçı cinayetini Prens emretti” dedi.
