|

Çobandım şimdi Amerika’da film çekiyorum

Yönetmen Ömer Sarıkaya’nın 38 ülkeden tanınmış isimlerin rol aldığı bir kadro ile çektiği İslamofobi filminin çekimleri tamamlandı. Çobanlıktan gelen Sarıkaya, Hollywood’a uzanan hikayesinde ülkesine duyduğu sevginin büyük rolü olduğunu söylüyor ve ekliyor: "İslamın şefkat dini olduğunu en etkili olarak sinema ile gösterebiliriz."

Hatice Saka
04:00 - 28/04/2019 Pazar
Güncelleme: 22:33 - 27/04/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
FOTOĞRFALAR: SEDAT ÖKÖMEÇ
FOTOĞRFALAR: SEDAT ÖKÖMEÇ

İslam dinine karşı ön yargıları yok etmeyi amaçlayan “İslamo-Phobia (İslamofobi)” isimli filmin çekimleri tamamlandı. Filmin ilk gösterimi Mayıs ayında Cannes Film Festivali’nde olacak. Dünyada İslam üzerine yapılan algı operasyonlarına son vermenin en güzel yolunun beyaz perdeden geçtiğini söyleyen yönetmen Ömer Sarıkaya, dev bir kadroyla bu projeyi hayata geçirdiklerini belirtiyor. Sarıkaya, filmin gelirinin tamamının, tanınmış yardım kuruluşları aracılığıyla insani yardım amaçlı kullanılmak üzere bağışlanacağının da altını çiziyor. Çobanlıktan gelen Sarıkaya, Hollywood’a uzanan hikayesinde ülkesine duyduğu sevdiğinin rolünün büyük olduğunu söylüyor ve ekliyor: “İslamın şefkat dinin olduğunu en etkili olarak sinema ile gösteribiliriz.”

İslamofobi filmi ne anlatıyor?

Film bir mahallede geçiyor. Bir caminin kundaklanmasının ardından bir imam, papaz ve yahudi bir marketçinin arasında geçenler anlatılıyor. Uluslarası bir film çektim. Bu filmin hedefi barışın güzelliğini ve ne kadar önemli olduğunu anlatmak. İslam’ın şefkatini anlatıyoruz. Bir barış filmi yaptık. Filmde hem Hırıstiyan hem de Yahudi karakterler de var. Kar amaçlı gütmedim. Filmin tüm geliri insani yardım kuruluşlarına gidecek.

Peki film ne zaman gösterime girecek ?

Islamofobi filminin ilk gösterimi Mayıs ayında Cannes Film Festivali’nde yapılacak. Daha sonra film festivallerine katılmayı düşünüyoruz. Biz netflix ile görüştük. Onlarla anlaşma sağladık ve film Netflix’te izleyiciyle buluşacak.

Ortak yapımcılar var mı ?

Ortak yapımcı yok. Kendi çabalarımla çektim. İki yıl önce Kültür Bakanlığı’ndan destek talep ettik . Ancak kabul edilmedi. Maalesef hiçbir yerden yardım alamadık. Ancak yolumdan dönmedim. Çekimler iki yıl sürdü. Zorlu bir süreçti ve ben kararlıydım ve yılmadım. Cep telefounyla da olsa bu filmi çekeceğim dedim.

KÜLLİYEDE GÖSTERİM YAPMAK İSTEDİM

Türkiye’de başka herhangi bir kurumda yardım alamadınız mı ?

Aslında amacım bu filmin ilk gösterimini külliyede yapmaktı. İslamın teminatı Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da ümmetin lideridir. Bu nedenle Cumhurbaşkanımıza ulaşmaya çalıştım. Ancak kısmet olmadı. Uluslararası algı yaratacak bir film ve dünya starlarını külliyedeki galaya getirebilirim.

Çekimleri nerede yaptınız ?

Almanya, Hollanda ve Los Angeles’te çekimler yaptık. Braveheart ve Gladyatör filmlerinde rol alan Mike Mitchell başta olmak üzere filmde 38 ülkeden tanınmış isimlerin rol aldı. Amerika, Kanada, İngiltere, Hindistan, Çin ve Japonya gibi ülkelerden oyuncular filmde rol aldı. Hepsi, İslam’a hizmet etmek için hiçbir maddi çıkar gözetmediler ve para almadılar.

Neden yabancı oyuncularla çalışmayı tercih ettiniz ?

Mesela Çağrı filmin Antony Quinn oynadı ve tüm dünyada gösterildi. Sadece Türk ve Müslüman oyuncular oynasaydı dikkat çekmezdi. İslam’ı en güzel şekilde dünyaya tanıtmak için İngilizce çekildi. Tüm dünyaya derdimizi anlatmalıyız. Sinema bir silah ve Hollywood bunu çok iyi kullanıyor. Müslümanların en büyük eksiği bu konuda onlarla yarışamıyorlar.


Aylan bebeği anlatacağım

Yeni projeler var mı ?

“Sesiz Çığlık” adlı bir film çektim. İki engellenin aşkını anlatıyor. Almanya’da galası yapıldı. Şimdi İstanbul’da çekimlerine başaldığım bir film var. Bir kağıt toplayıcısının hikayesini yansıtıyor. Haziran sonlarında Bodrum’da Aylan bebeğin filmini çekeceğim ve adı da “Umuda Yolculuk” olacak. Bu filmi Birleşmiş Milletler’in desteğiyle çekiyorum. Oyuncular mülteci olacak. Arapça ve İngilizce olarak çekilecek.


Sesimizi sinema ile duyurabiliriz

Siz 33 yıldır Hollanda’da yaşıyorsunuz. Orada Müslümanlara nasıl yaklaşılıyor?

Benim eşim Hollandalı ve onun ailesinden de herhangi bir tepki görmedim. Hollanda’da 300 cami var. Son yıllarda bazı münferid olaylar gerçekleşiyor. Tabi bunu tüm Hırstiyanlara mal edemeyiz. Hırsitiyanfobi olmadığı gibi islamafobi de olmamalı mesajını veriyoruz.

Hollywood’lu oyuncularla bağlantınız var. Oradaki sektörle ilgili fikiirlerinizi alabilir miyiz ?

Dünyaya sesimizi en güçlü olarak sinema ile duyurabiliriz. O da Hollywod’dan geçer. Orada Yahudi, Ermeni, İrlanda ve Yunan lobileri çok güçlü. Ermeniler her sene üç film çekiyor. 100 bin dolar kendi işadamlarından para topluyorlar ve oalyları kendi bakış açıları üzeirnden yansıtıyorlar. Mesela Yunanlar, 60 milyon dolar harcayıp “Özgürlük Yolu” isimli bir film yaptılar. Dünya starlarının rol aldığı bu filmde Türkiye’yi çok kötü gösterdiler.

Son yıllarda Türkiye dünyada televizyon dizileriyle adından söz ettiriyor. Bu konuda fikriniz ne ?

Biz dünyaya televizyon dizleriyle ulaşmaya çalışıyoruz. Şiddetin ve nefretin merkeze konduğu bu dizilerle dinimizi ve kültürümüzü anlatamayız. Aksine çoğu Türk dizisi hakkımızda kötü bir algı oluşturuyor. O yüzden kültürümüzü kendi filmlerimizle ve uluslararası yapımlarla anlatmalıyız. Bunun için de Türkiye’de sinemaya daha büyük bütçe ayrılması gerekiyor. Malta küçük bir ülke yıllık sinema bütçesi 50 milyon dolar iken Türkiye gibi güçlü bir ülkenin sinema bütçesinin kısıtlı olması gerçekten üzücü.


Sırada kıtlık var

Sizin Mel Gibson’un başrolünde oynayacağı “Kıtlık” filmi projeniz vardı. Ne durumda ?

2016 yılında Mel Gibson ile görüştüm ve anlaştık. Bütçe konusunda sıkıntı yaşadığım için bu filmi biraz erteledim ve islamafobia’yı çektim. Ancak gelecek yıl tamamen bu filme odaklancağım.

Bu filmin konusu ne ?

Osmanlı’nın İralandılar’a savaş döneminde yapığı yardımı ve şefkatini anlatıyor. Bu film Türkiye lobisi için çok önemli büyük bir etki yaratacak. Amerika’da İrlanda kökenli 22 başkan var. Hollywood’da İrlanda ile ilgili- herşey ses getirir. Türkiye’nin 2023 hedefine çok uygun bir film. Türk’ün şefkati ve merhametini dünyaya bu şekilde tanıtlırsa turizme ve geleceğe çok faydası olacak. Ülkem için herşeyi yaparım ve büyük bir fırsat.

Peki siz sinema sektörüne ne zaman girdiniz ?

Batmanlıyım ve çobanlık yapıyordum. Çobanlık yaptığım için hayal gücüm çok gelişti. Daha sonra Bodrum’a çalışmaya gittim ve Türkçe’den önce İngilizce’yi öğrendim. 30 yı lönce de Hollanda’ya yerleştim.

Yönetmen olma fikir nasıl ortaya çıktı?

2011’de İrlanda ile ilgili bir rüya gördüm. O gün de bir işi için İrlanda’ya gidecektim. Sabah uyanıp televizyonu açtığımda Ankara’da İrlanda ve Türkiye Cumhurbaşkanlarının bası toplantısı vardı. Sinemayla ilgim yoktu. Ancak Osmanlı ve irlanda meselsini biliyordum. Neden bunun filimin çekmeyeyim dedi. Dokuz yıl önce sinema sektörüne girdim. Bu işi öğrenmek için düğün kamerasıyla film çektim. Sonra dört kısa film çektim. Bir filmde başrol oynadım. Amacım oyuncu omka değil, tecrübe edinmekti. Üç yıl boyunca bütün aramı harcadım. Hikayler ve senaryolar yazdım. Şimdi Hollywood’da birçok oyuncu ile bağlantım var. Çok sayıda film çektim.

#Ömer Sarıkaya
#Hollywood
#İslamafobia
5 yıl önce