|

Düğün salonundan dünya festivallerine

Kanun virtüözü Hakan Güngör ile ses sanatçısı eşi Meral Azizoğlu ile Kandilli’deki evlerinde buluştuk. Ankara Demetevler’deki rutubetli düğün salonundan dünyanın prestijli sahnelere uzanan hikayelerini dinledik.

Yeni Şafak ve
04:00 - 3/06/2018 Pazar
Güncelleme: 05:01 - 3/06/2018 Pazar
Yeni Şafak
Meral Azizoğlu’nun Gülistanbul isimli albümü önümüzdeki günlerde Kalan Müzik etiketiyle yayınlanacak.
Meral Azizoğlu’nun Gülistanbul isimli albümü önümüzdeki günlerde Kalan Müzik etiketiyle yayınlanacak.

Hakan Güngör ve Meral Azizoğlu... İkisi de TRT kökenli. İkisi de çok yetenekli müzisyenler. Güngör kanunda bir virtüöz. Azizoğlu’nun vokali ise tartışmasız. Üstelik yıllardır yürüttükleri sağlam bir evlilikleri ve 13 yaşında geleceğin sanatçı adayı bir kızları var. Azizoğlu üç sanatçının ego çarpışması olarak tanımlıyor ev ortamını. Bugüne dek Yo- Yo Ma, Kudsi Erguner, Madonna, Jordi Savall gibi müzik dünyasının ustalarıyla aynı sahneyi paylaşan Güngör, 46. İstanbul Müzik Festivali kapsamında şefliğini yaptığı ve kanunuyla yer aldığı İstanbul’un Ezgileri konserini bugün saat 18.00’da Kapalıçarşı’da verecek. Azizoğlu ise İstanbul Şarkıları projesiyle 6 Haziran çarşamba günü Sirkeci Garı Peronu’nda dinleyinleriyle buluşacak. Azizoğlu’nun konserde seslendireceği şarkıların yer aldığı Gülistanbul albümü ise Kalan Müzik etiketiyle önümüzdeki günlerde yayınlanacak. İkili ile Kandilli’deki evlerinde bir araya gelip bol müzikli bir sohbet gerçekleştirdik.

* Nasıl tanıştınız?

Hakan Güngör: Tanışmamız 1986 TRT Çocuk Korosu’na dayanıyor. İkimiz de korodaydık.

Meral Azizoğlu: Ahmet Hatipoğlu, Yüksel Kip, Tarık Kip, Nazmi Özalp gibi çok değerli hocalarımızdan ders aldık. Orada hem kendimizle hem de müziğimizle tanıştık.

BİRBİRİMİZE HEDİYEYİZ
* Arkadaşlığımız aşka nasıl dönüştü?

H. G.: Meral’e ben aşık oldum. Meral’le aynı semtte oturuyorduk.Yağmurlu bir gün korodan çıkıp eve giderken şemsiye açtık. O şemsiyenin altında aşık oldum ben Meral’e. Her şey yukarıdan yazılı. Biz birbirimize hediye edildiğimizi düşünüyoruz. O hediyeye de sırt çevirmek hem doğru olmazdı hem de haddimize değildi.

* İlk ne zaman birlikte sahneye çıktınız?

H. G.: Bir astsubay orkestrası vardı. Demetevler’de bir düğün salonunda müzik yapıyorlardı. O düğün salonu da yerin iki kat altında, akort diye bir şeyin kalması mümkün değil. Nemden sular akıyordu. Ben orada başladım çalmaya. Daha sonra liseden bir arkadaşımın vesilesi ile Ankara İller Bankası Lokali’ne girdim. Meral bir gün oraya misafir olarak geldi. Ben de onu sahneye davet ettim. Lokalin müdürü Hasan Durukan “Meral’i de gruba dahil edelim” dedi.


MERAL’E GÖNÜL BORCUM BÜYÜK
* Düğün salonundan bir anda dünya festivallerine giden bir öykü aslında bu.

H. G.: Evet. Meral’in fedakarlığı ve Kudsi Erguner’in desteğiyle bir baktım Ankara Demetevler’deki rutubetli düğün salonundan dünyanın en prestijli festivallerindeyim. Birinin fedakarlık yapması gerekiyordu. Onu yapan Meral oldu. Meral kendini bıraktı bana destek verdi. Hep öne beni aldı. Kendine çalışmadı. Meral benden her zaman daha iyiydi ama olgunluk gösterip bütün şartlarını bana harcadı. Benim Meral’e çok büyük bir gönül borcum var. Aslında TRT’ye ilk giren Meral’di. Ama maalesef kadrosu hiçbir zaman gelmedi. Daha sonra ikimiz de sınavımız iyi geçmesine rağmen TRT’de kadro alamadık. İçimizde acıdır.

* Anladığım kadarıyla 28 yıldır birlikte çalıştığınız Kudsi Erguner’in hayatınızda önemli bir yeri var.

H. G.: Kendimiz için nasıl şans isek Kudsi Erguner gibi dev biri isimle 28 yıl kadar önce tanışmış olmamız da büyük bir fırsat. Biz birçok şeyi ondan öğrendik. Bize birçok şansları o tanıdı. Yol göstericimiz oldu. Onun için biz ona manevi babamız diyoruz. Hayatımızda da çok önemli bir yeri var.

* Evde sanatçı egoları çarpışmıyor mu?

M. A.: Mesleki anlaşmazlıklar elbette oluyor. Evet, ortak bir zevk oluşturduk ama yine de ayrı kimliklerde insanlarız. Başka kültürlerde yetişmiş ailelerin çocuklarıyız. Bazı konulardaki doğrularımızı birbirimize yaklaştırdık. Hala yüzde yüz örtüşmeyenler var. Tabi iki tane hatta şimdi üç sanatçı enerjisi var. 13 yıldır hayatımızda olan kızımız sanatçı kişiliğiyle doğdu. Kıymetlimiz. Üç enerjinin çarpışması oluyor. Olmazsa kendimizden endişe ederiz. Her şey çok doğal sürecinde bütün duygularıyla enerjisiyle yaşıyoruz hayatı karı koca ve çocuk olarak.

SAKLI KALMIŞ ENERJİYİZ
* Müzik sektöründe bu kadar kaliteli işler yapıp da göz önünde olmamak...

H. G.: Kırk beş yıllık ömrümüzün 35 senesini bu sektörde, hatta çocukluğumuzdan itibaren bu piyasanın içindeyiz. Bu sektörün içinde bu kadar aktif olup da ortada olmamamız büyük bir kayıp olabilir ama şu an için bir şans. Bu kadar birikimimiz var. O yüzden saklı kalmış kutuyuz.

M. A.: Tecrübeli yeni enerjiyiz biz. Bize başka yerde hep şu soruluyor: “Bugüne kadar biz sizi niye tanımadık?” Sürekli açıklama yaptığımız konu bu bizim. İyi müzisyenler ve müzisyen camiası bizi çok iyi tanıyor ama biz artık herkee ulaşmak istiyoruz. Artık bir de bizden dinleyin. Bir de bizim anlayışımızla dinleyin diyoruz.

* Gülistanbul albümünün nasıl bir hikayesi var?

M. A.: Albümde İstanbul şarkıları yer alıyor. Çok iyi müzisyenlerden oluşan Gypsy Fire Ensemble ile kaydettik. Daha doğrusu onlar Budapeşte’de çaldı ben İstanbul’da söyledim. Budapeşte’ye benden etkilenip benim tarzımda çalmasınlar diye özellikle gitmedim. Tamamen kendi stillerinde çaldılar, ben altyapıların üstüne okudum. Şarkılardan birkaçı tiyatral özellikleri ön planda söylememi sağladı. Mesela bir şarkıda üç kişi oldum. Şarkının girişinde külhani, ardından genç kız ardından da mahallenin dedikocuducu kadını oldum. Konserde de öyle okuyacağım.

H. G.: Ben albümün müzik direktörlüğünü yaptım. Meral’in tiyatral kabiliyeti oldukça yüksek. Ben zor bir adamım. Kayıtta Meral’e şöyle yapmalısın diyorum, yapıyor. Başka bir solistte olmayan bir özellik bu. Bu projede zevk, keyif, ustalık, estetik, tarih, geçmiş, duygu, heyecan ve emek var. Yılların birikimiyle oluşturduk.

Müziğin mutfağından geliyoruz
* Karı koca olarak iki ayrı projede İstanbul Müzik Festivali’nde yer almak nasıl bir duygu?

H. G.: Bugüne kadar hep büyük isimlerin projelerinde yer aldık. Hiç kendi projemizi yapmadık. Böylesine uluslararası, ülkemizin en iyi müzik festivalinde başlangıç yapıyor olmak iddialı.

M. A.: Gülistanbul için de bir çeşit lansman olacak. Memleketimizin en önemli festivalinde ilk kez kendi projemizle yer alıyor olmamış bizim için çok kıymetli. Biz sahada çok çalışmış müzisyenleriz. Bir noktada başlamadık, müziğin mutfağından geldik. İçimizde güzelliği paylaşarak büyütmenin heyecanı var. Mutluyuz.

#Hakan Güngör
#Meral Azizoğlu
#Düğün
6 yıl önce