Astım, ilk kez hamilelikte ortaya çıkabilir ya da var olan astım kötüleşebilir. Astımı olan kişi solunum enfeksiyonlarına daha meyilli olduğu için soğuk algınlığı ile birlikte hamilelik stresi de astımı arttırabilir
Astım kesin tedavisi olmayan kronik bir hastalıktır. Bu nedenle tüm tedavi girişimlerinde amaç iyi astım kontrolü sağlamaktır. Burada kastedilen uzun süre ataksız dönem geçmesini ve atak varlığında bir an önce normale dönmesini sağlamaktır. Memorial Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Uzm. Dr. Füsun Soysal, hamilelikte astım ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Astım hamilelikte en sık karşılaşılan sistemik müzmin hastalıklardan biridir ve tüm hamilelerin %4-7'sinde görülmektedir.
Hamilelikteki astım kontrol altına alınmazsa; gebeliğe bağlı hipertansiyon, vajinal kanama ve zor doğum yapma ve anne ölümleri gibi sorunlarla karşı karşıya kalınabilir. Bebekte ise: büyüme geriliği, erken doğum, düşük doğum ağırlığı ve anne ölümleri ortaya çıkabilir. Bunlarda neden, bebeğin daha az oksijen almasıdır.
Hastaların 1/3'ünde hastalığın seyrinde düzelme, 1/3'ünde kötüleşme saptanırken geri kalan üçte birlik kısımda herhangi bir değişiklik gözlenmez. Hastalık genelde gebeliğin son dönemlerinde düzelme eğilimi gösterir ve akut atakların sıklığı azalır. Akut ataklar en sık gebeliğin 24'üncü haftaları civarında görülürken ortaya çıkan değişimler doğumdan 3 ay kadar sonra gebelik öncesi haline döner.
Astımlı bir hamilelinin tedavisi hamile olmayanlardan çok farklı değildir ve genelde aynı tür ilaçlar kullanılır. Astım tedavisinde kullanılan ilaçların gebelik ve bebek üzerinde zararlı etkileri gösterilmemiştir ve bu nedenle güvenli olarak kabul edilirler. Asıl korkulması gereken kontrol edilemeyen astımın neden olduğu bebekteki zararlı etkilerdir. Astım tedavisinde amaç en iyi solunum fonksiyonuna ulaşarak ataksız bir dönem sağlamaktır. Tedavide genel prensipler ise mümkün olan en az sayıdaki ilacın kullanılması, optimal solunum fonksiyonunun sağlanması, havayolu iritanlarından kaçınılması, astımı alevlendiren üst solunum yolu enfeksiyonları, sinüzit ve reflünün tedavi edilmesidir.
İyi kontrol edilen bir astım varlığında, hem anne adayı hem de bebekte sorun çıkma ihtimali oldukça düşüktür. Öte yandan iyi kontrol edilmeyen olgularda ortaya çıkan istenmeyen etkilerin altında yatan temel sebep yan etkilerinden çekinerek yetersiz ilaç kullanılmasıdır. Bu oldukça yanlış bir yaklaşımdır çünkü astım ilaçları gebelikte güvenli olarak kabul edilen maddelerdir.
İyi kontrol edilemeyen astım bebeklerde:
Tedavide belki de en önemli faktör, hasta eğitimi ve bilinçlendirmedir. Astım ataklarını tetikleyen ev tozu, küf, mantar, evcil hayvanlar, sigara dumanı, kirli hava, kokular, yiyecek katkı maddeleri gibi alerjenlerden kaçınmak ilaç ihtiyacını da en alt seviyeye indirecektir. Gebe kalmayı planlayan bir kadında ise önceden astım kontrol altına alınmalıdır.






