|

Hem anne hem baba

Bugün Babalar Günü. Uğur Hallamoğlu gibi bazı babalar, hayatlarını evlatlarına adamış. 5 yıl önce eşini kaybeden Hallamoğlu, beyin tümörü olan Rıdvan (27) ve otizmli Eren’e (16) hem annelik, hem babalık yapıyor. “Eren güzel sanatlar okulunda. Rıdvan çıraklık lisesini bitirdi. Tek dileğim benden sonra da hayatlarına devam edebilmeleri” diyor.

Ayşe Mine Alioğlu
00:00 - 20/06/2021 Pazar
Güncelleme: 04:21 - 20/06/2021 Pazar
Yeni Şafak
Eşini kanserden kaybeden Uğur Hallamoğlu, beyin tümörü olan oğlu Rıdvan ve otizmli Eren’in tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.
Eşini kanserden kaybeden Uğur Hallamoğlu, beyin tümörü olan oğlu Rıdvan ve otizmli Eren’in tüm ihtiyaçlarını karşılıyor.
Bugün Babalar Günü. Dünyanın dört bir yanında yüz milyonlarca insan, baba olmanın gururunu yaşıyor. Engelli çocukları için hayat mücadelesi veren babalar ise emek ve çabalarıyla adeta kahramanlık öyküsü yazıyor. Onlardan biri, engelli iki çocuğuna gözü gibi bakan Uğur Hallamoğlu.
Hallamoğlu, eşini 2016 senesinde kanserden kaybetti. 5 yıldır çocuklarına annelerinin yokluğunu aratmamak için elinden geleni yapan Hallomoğlu, ‘süper babalardan’. Beyin tümörü olan 27 yaşındaki Rıdvan ile 16 yaşındaki otizmli Eren’in tüm bakım ve eğitim ihtiyaçlarını babaları karşılıyor. Rıdvan şiir yazarken Eren de bağlama, keman ve piyano çalıyor.
Vefat eden eşinin son nefesine kadar evlatları için çabaladığını kaydeden Hallamoğlu,
“Rıdvan’ın doğuştan beyin tümörü varmış, biz beş yaşına kadar anlayamadık. Tahliller yapıldı teşhis konuldu. Altı ay hastanede yoğun bakımda yattı. O dönem eşim hiç çıkmadan yanında kaldı. Sonra 2004 yılında Eren doğdu. İki yaşından sonra farkı keşfettik. Üç yaşında otizm teşhisi konuldu. Rahmetli annesiyle birlikte eğitim yöntemleri aradık. Bir yandan Rıdvan’ın eğitimi öteki taraftan Eren’inkiyle uğraştık”
dedi.

ERKEN EMEKLİ OLDUM

  • Çocukları ve eşi için erken emekli olduğunu belirten Hallamoğlu, “Eren ilk zamanlarda çok hareketliydi. Özel eğitimi tamamlayınca müziğe yeteneği olduğunu ve otizmi büyük ölçüde atlattığını söylediler. Artık normal okula gidebilecekti.
    Eşimle bu haberi aldığımıza çok sevinmiştik. Fakat 2012 yılında kansere yakalandı. Bizim zorlu sürecimiz öyle başladı. Rıdvan yürüyemiyor, yutamıyor ve konuşurken zorlanıyordu. Eren’i okulda yalnız bırakmamız gerekiyordu. Eşim ağır kemoterapi almasına rağmen son nefesine kadar Eren’in okulunda aktifti. 2015’in sonunda durumu çok ağırlaştı.
    Ben hem eşime hem de çocuklarıma bakmaya başladım. Eşim 2016’da son nefesini verdi. Beş yıldır benim hayatımın merkezi onlar. Eren güzel sanatlar okulunda. Rıdvan çıraklık lisesini bitirdi” şeklinde konuştu.

HEP BABAM YANIMDAYDI

Çocuklarının kendi ihtiyaçlarını kimseye muhtaç olmadan karşılamalarını ve üniversiteye gitmelerini istediğini kaydeden Hallamoğlu,
“Bizi gören insanlar acıyor. Halbuki neyimiz var? Evlatlarım annelerini çok özlüyor fark ediyorum Eren çok iyi nota ve solfej biliyor. Rıdvan her şeyi anlıyor. Tek dileğim benden sonra da hayatlarına devam edebilmeleri”
diye konuşurken Rıdvan da şunları söyledi: “Ben üç kere ameliyat oldum. Hayatımın her alanında babam yanımda oldu. Araba aldık. Babam benim şoförlüğümü yapıyor. Şiir yazıyorum 30 tane şiirim var. Kitap çıkarmayı çok istiyorum.”


Kızım bize rehber oldu

  • Süper babalardan bir diğeri de gece bekçiliği yapan 54 yaşındaki Necip Karadağ. Eşiyle birlikte 24 yaşındaki otizmli kızı Esra’yla ilgilenen Karadağ, “Kızım bizim canımız. Küçük yaşlarda ondaki garipliği sezmiştik ancak doktorlar bir şey söylememişti. En son otizm teşhisi konulduğunda eşimle birlikte doktora ‘Otizm ne demek’ diye sormuştuk.
    Esra zor bir çocuktu. Tek başına kontrolü mümkün değildi. Epilepsisi de çıktığı için sinir nöbetleri geçiriyordu. İnsanlar o kadar bizim durumumuza yabancıydı ki okulda Esra’yı istemediler. Eşimle birlikte ağlayarak okuldan çıktığımızı bilirim. Toplu taşımada insanların rahatsız bakışları arasında seyahat ederdik. Sabah eşim onunla özel eğitime giderken ben kahvaltılarını hazırlardım. Öğlen okula gittiklerinde yemekleri hazırlardım. Onları almaya giderdim. Pandemiden dolayı eğitimleri aksadı” dedi.
    Esra’nın resme olan yeteneğini keşfettiklerini belirten Karadağ, “Özel eğitimle sadece tuvaleti öğretmemiz on yılımızı aldı. Otizm çok büyük emek istiyor. Terapiler sayesinde resim yapmaya başladı. Şimdi evde bize kahve yapıyor, kahvaltı hazırlıyor. Evin ihtiyaç listesini o hazırlıyor. Diğer çocuklar gibi değil aşırı düşüncelidir. Sabah benim işten gelişimi kapıda bekliyor. Esra bize rehber oldu. Yol göstericimiz oldu.” şeklinde konuştu.
#Anne
#Baba
#Uğur Hallamoğlu
#Necip Karadağ
3 yıl önce