|

Koronadan kaçmanın yolları

Koronavirüs son birkaç aydır dünyanın korkulu hastalığı. Peki bu virüsten korunmak mümkün mü, nasıl bir önlem almak gerekiyor. Uzmanlar alınması gereken basit önerileri anlatırken doğru bilinen yanlışlara da dikkat çektiler.

04:00 - 8/03/2020 Pazar
Güncelleme: 00:37 - 8/03/2020 Pazar
Yeni Şafak
Coronavirüs, daha önce 2002’de çıkan SARS ile 2012’de çıkan MERS virüsüyle aynı grupta yer alıyor.
Coronavirüs, daha önce 2002’de çıkan SARS ile 2012’de çıkan MERS virüsüyle aynı grupta yer alıyor.

Dünya üzerinde ilk kez 1960’lı yıllarda görülen ‘2019-nCoV’ olarak adlandırılan virüs, koronavirüs ya da coronavirüsü adıyla biliniyor. Coronavirüs aralık ayında Çin’in Wuhan bölgesinde yeniden çıkmasıyla beraber internette en çok aranan konulardan birisi oldu. Hafif, orta ve ağır olmak üzere farklı hallerde seyredebilen coronavirüs, daha önce 2002’de çıkan SARS ile 2012’de çıkan MERS virüsüyle aynı grupta yer alıyor. Sosyal medyanın yaygın kullanımıyla ürkütücü bir hal almaya başlayan sorun, pek çok ülkenin de ortak sorunlarından birisi oldu. Şu ana kadar ülkemizde görülmeyen hastalık için uzmanlar en fazla bağışıklık sistemi zayıf kitleyi uyarıyor. Peki coronavirüs için uzmanların kapısını çaldık. İşte bu hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenler ve alınacak önlemler:

ATEŞ VE NEFES DARLIĞINA DİKKAT

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sibel Gündeş, koronavirüsün belirtilerinin soğuk algınlığı ve grip belirtilerine benzediğini söyleyerek, “Bu da grip ve soğuk algınlığına benzer bir şekilde ateşle birlikte nefes darlığına neden oluyor. Ülkemizde soğuk algınlığıyla gelen hastalarda koronavirüs de dahil olmak üzere bir grup virüse ait respiratuar panel çalışılıyor. Yıllardır bilinen koronavirüsler soğuk algınlığı yapan yani genellikle burun akıntısı, geniz akıntısı, hapşırık, hafif öksürük, boğazda yanma, boğaz ağrısına yol açan üst solunum yolu enfeksiyonuyla gelen virüslerdir. Virüsün bu kadar çok korkutmasının sebebi aslında yayılma gücünün yüksek olmasındandır. 2002-2003 yıllarında salgın yapan SARS da tıpkı şu an olduğu gibi çok korkutan bir virüs olmuştu. SARS hızlı yayılmıyordu ancak bulaştığı hastalarda ölüm oranı çok yüksekti. İnsanlara geçen koronavirüslerin de büyük çoğunluğu hafif soğuk algınlığı ile atlatılabilir. Çok az bir kısmı böyle bir mutasyona uğrayarak sadece üst solunum yolunda değil akciğere inebilme becerisini elde etmiştir. Böylece ortaya zatürree tablosuyla birlikte çıkar. Zatürreyle gelen hastalarda da çok ağır seyirli bir grip tablosuna yol açabilir. Türkiye’de yeni koronavirüsü bulunmamakla birlikte, influenza, rinovirüs gibi nezle virüsleri salgınlarının en hızlı olduğu günler yaşanıyor. Soğuk algınlığı ve gribin hem çok yaygın olarak görüldüğü hem de çok ağır seyrettiği bir dönemden geçmekteyiz. Sadece Türkiye değil bütün dünya gripten çok fazla etkilenmektedir. Her iki enfeksiyon ile ilgili de çok dikkatli olunmalı” diyor.


KİMLER RİSK ALTINDA

Prof. Dr. Gündeş, şeker hastaları, kanser hastaları, daha önce kemoterapi gören kişiler, romatizmal hastalığı olanlar, akciğer, kalp hastalıkları olanlar, astım, KOAH gibi solunum hastalıkları olanların seyahatlerini ertelemeleri ve çok kalabalık ortamlara girmemesi gerektiğini dile getirerek şunları söylüyor: “Sağlıklı insanlar için AVM, tiyatro gibi kapalı yerlere gidilmeyi sınırlandıracak nitelikte bir risk bulunmamakla birlikte, kendisini halsiz, bitkin, ateşi yüksek, hasta hisseden kimseler kesinlikle kalabalık alanlara girmemeli, toplumu riske atarak bu virüslerin salgın haline gelmesine olanak vermemeli ve mutlaka hekime başvurmalı.”

EL DEZENFEKTANI ŞART

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Haluk Mumcuoğlu ise, otobüs, metrobüs gibi toplu taşıma araçlarını kullananların el dezenfektanı kullanması gerektiğine değinerek, “ATM gibi para makinelerini kullandıktan sonra el yıkama imkanı yoksa el dezenfektanları kullanılmalı. Paralar yine virüslerin yayılması konusunda yüksek risk taşır. Para kullanımı sonrası mutlaka eller dezenfekte edilmeli. El dezenfektanlarını seçerken yüzde 70 ve üzerinde alkol içermesine dikkat edilmeli. Yine alkol oranı yüzde 70 ‘in üzerindeki kolonyaların koruyuculuğu yüksek” diyor.

MASKE KULLANMAK ÖNEMLİ

Koronavirüsten korunmada maske kullanımının önemine değinen Uz. Dr. Mumcuoğlu, “Özellikle N95 ve N99 sertifikası olan maskelerin koruyuculuğu yüzde 70 – 80 oranındadır ve oldukça yüksek. Basit maskelerin koruyuculuğu ise yüzde 20-30 civarında. Bu yüzden sertifikalı ve güvenilirliği teyit edilmiş kaliteli maskelerin tercih edilmesi gerekir. Gerek olmadıkça kalabalık ortamlara girilmemeli. Böyle ortamlara girilmesi gerektiğinde ise mutlaka maske kullanılmalı” şeklinde konuşuyor.


Koronavirüse karşı etkili önlemler

- Stresi azaltmak ve doğru yönetebilmek

- Düzenli ve yeterli uyumak

- Sağlıklı ve dengeli beslenme, probiyotik besinler bol bol tüketilmeli

- Düzenli olarak egzersiz yapılmalı ve bol hareket edilmelidir

- Bağışıklığı zayıflatan sigara ve alkol gibi etkenlerden uzak durulmalı

- Günde 1,5 – 2 litre sıvı tüketilmelidir.


Antibiyotiğe yönelmeyin

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Servet Alan, “Koronavirüse şimdilik etkili bir ilaç ya da aşı yok. Antibiyotikler hiçbir virüse etkili değil. Antibiyotikler yalnızca bakterilere karşı etkili. Koronavirüs infeksiyonunda, grip gibi hastalıklarda ve soğuk algınlığında antibiyotiklerin hiçbir etkisi ve yeri yok. Bu nedenle vatandaşlar antibiyotik kullanımına yönelmesin” diye görüş veriyor.




C vitamininden zengin beslenmeli

Korunmak için ise sebze ve meyveye ağırlık verilmelidir. Kişilerin günlük menüleri özellikle C vitamininden zengin olmalı, bu sağlanamıyorsa C vitamini takviyeleri alınmalı, bol sıvı tüketilmeli, ayran, taze meyve suyu, bitki çayları tercih edilmeli, günlük en az 2 litre su tüketilmelidir.


Eller temiz olmalı

Bulaşıcı hastalıklarda el yıkamanın çok önemli bir yeri vardır. Virüs bir yerlere dokunma yoluyla ellere bulaştığında elleri yıkayarak çok kolay bir şekilde temizlenebilecekken ellerin ağza, yüze, buruna temasıyla bulaşmaktadır. Sık sık el yıkama imkanı bulamayacağı ortamlarda çalışanlar içinse çantada taşınabilecek sıvı ya da mendil şeklinde el dezenfektanları bulundurulması gerekmektedir. Özellikle toplu taşıma araçlarından indikten sonra mutlaka dezenfektanlarıyla eller temizlenmelidir.


Çocuklar için uyarı

Bağışıklığı en zayıf olan kitle de çocuklar. Bunun için de çocukları olan ailelerin sadece koronavirüs değil tüm bulaşıcı hastalıklara karşı önlem alması gerekiyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dicle Çelik, hasta çocukların okula gönderilmemesi gerektiğini savunurken, “Sağlam çocuk izlemleri mutlaka yapılmış olmalı. Çocukların aşıları tam olmalı. Çocukların bağışıklık sisteminin iyi olması için sağlıklı beslenme şart. Mevsiminde meyve-sebze tüketilmeli. Paketli gıdalardan uzak durulmalı. Çocuğa ne zaman ve nasıl el yıkanması gerektiği anlatılmalı. En az 30 saniye süreyle parmak aralarına kadar eller iyice yıkanmalı. Hasta çocuklar yakın takip edilmeli ve ailelerine haber verilmeli. Hasta çocuğun okula gönderilmemesi konusunda veli bilgilendirilmeli. Ayrıca okullar aşırı sıcak olmamalı. Sınıflar sık sık havalandırılmalı. Çocuklara el yıkama alışkanlığı tekrar tekrar anlatılmalı” şeklinde konuşuyor.


Doğru bilinen yanlışlar

- “Çin’den gelen kargodan virüs bulaşır: Yanlış. Çin’den gelen paketlerde bu virüsün gelme olasılığı son derece düşük. Koronavirüs çoğalmak için canlı hücreye ihtiyaç duyar. Yani her ne kadar cansız bir materyale bulaşmış bile olsa bulaştığı yerlerde çoğalma beceresine sahip değil.

- Koronavirüs soğuk algınlığından farklıdır: Yanlış. Belirtileri dolayısıyla diğer soğuk algınlığı virüslerinden ayırt edilemeyebilir. Örneğin influenza virüsü de corona virüsü de benzer şikayetlerle seyredebilir ve benzer komplikasyonlarla sonlanabilir. Hastada özellikle ateşle birlikte nefes darlığı, solunum sıkıntısı varsa vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı.

- Sirkeli tuzlu su koronavirüsten korur: Yanlış. Tuzlu suyla burun boğaz gargarası, sirke ile evin temizlenmesi gibi yöntemlerin su ve sabundan üstlüğü yok. El yıkamanın, su ve sabunun ya da el dezenfektanlarının yerini tutmaz.

- UV C lambası koronavirüsten korur: Yanlış. Tüm bunların yerine elleri yıkamak en etkili korunma yöntemidir. Corona çok dayanıksız bir virüstür ve basit bir sabun dahi bu virüsü parçalayabilir. Her türlü temizlik malzemesi virüsü yok etmeye yeter. Dış koşullara çok dayanıksız bir virüstür.





#Coronavirüs
#Dr. Haluk Mumcuoğlu
#influenza
4 yıl önce