|

Koruyucu komutan olarak biliriz

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed’in, 1. Dünya savaşı sırasında Medine’yi cesurca savunan Osmanlı kahramanı Fahreddin Paşa’ya hakereti büyük tepkilere neden oldu. Arap sosyal medya hesaplarındaki en sert yanıt ise İslam tarihi profesörü Muhammed Muhtar Şankıti’den geldi. Şankıti, “Zayed’in bu hakareti tüm İslam alemine yöneliktir ve kendine saygı duyan hiçbir Müslüman bu sözleri kabul edemez” dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 24/12/2017 Pazar
Güncelleme: 07:08 - 23/12/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Şankıti, "Paşa hem sömürgeci güçlerle, hem kendi içimizdeki hainlerle mücadele edip, Medine’yi Münevvere’yi koruyan bir komutan olarak Arap hafızasında yer etmiştir" diyor.
Şankıti, "Paşa hem sömürgeci güçlerle, hem kendi içimizdeki hainlerle mücadele edip, Medine’yi Münevvere’yi koruyan bir komutan olarak Arap hafızasında yer etmiştir" diyor.

Çöl Kaplanı ve Medine Kahramanı olarak da bilinen Fahreddin Paşa, 1.Dünya savaşı sırasında işgalci güçlere karşı Medine şehrini savunan bir komutan olarak tarihe adını yazdırdı. Bu ismi ise gündeme Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed’in sosyal medya hesabında ona yönelttiği hakaret gündeme getirdi. Zayed’in açıklamasına, ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sert bir tepki gösterdi. Ardından bu olay Türk ve Arap medyasına bomba gibi düştü. Türkiye’deki medya organları Fahreddin Paşa’nın savaş sırasında yaptığı fedakarlıkları belgelerle ve tarihçilerin açıklamalarıyla gün yüzüne çıkardı. Medine müdafii Fahreddin Paşa’nın kuşatma altındaki Medine’de halkı ve şehri koruyup gözeten, muhtaç olanlara para ve buğday yardımında bulunan bir komutan olduğu Osmanlı arşivlerinde bulunan belgelerle ortaya kondu. Türkiye tarafında bunlar olurken, Arap sosyal medya hesaplarında Fahreddin Paşa’yı savunan ve Türk gazetelerde çıkan haberleri paylaşan önemli bir isim vardı. Siyaset bilimi ve dinler tarihi profesörü Muhammed Muhtar Şankıti. Binlerce Arap takipçisi olan Şankıti, sosyal medya hesabından Fahreddin Paşa’nın gerçek bir kahraman olduğunu belge ve haberlerle savunarak, Türkiye’nin tepkisinin haklılığına dikkat çekti. Arapların hafızasında Fahreddin Paşa ile ilgili olumsuz bir yargı olmadığını vurgulayan Şankıti, sosyal medyada BAE’ye Arap halkının gerekli cevabı verdiğini söyledi ve ekledi: “Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı’nın bu sözleri, sadece Türkler’e değil tüm İslam alemine ve Medine-i Münevvere'yi sevenlere yönelik bir hakarettir.”


* BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed, Osmanlı Paşası Fahreddin Türkkan’ı ‘hırsız’ olarak niteledi. Peki Arap tarihinde Fahreddin Paşa nasıl anlatılıyor?

Fahreddin Paşa, 1. Dünya savaşı sırasında hem sömürgeci güçlerle, hem kendi içimizdeki hainlerle mücadele edip, Medine’yi Münevvere’yi koruyan biri olarak Arap hafızasında yer etmiştir. Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı’nın bu sözleri, sadece Türkler’e değil tüm İslam alemine ve Medine-i Münevver’e sevenlere yönelik bir hakarettir. Fahreddin Paşa büyük bir Müslüman liderdir. Kendine saygı duyan hiçbir Müslüman Türk olsun ya da olmasın ona kötü sözler söylenmesini kabul edemez.

* Sizce Türkiye ve BAE arasındaki gerginliğin sebebi ne olabilir?

Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki bu gerginliğin altında, Arap coğrafyasında özgürlük arayışındaki halk ve bölge üzerinde çıkarları olan sömürü güçlerinin savaşı yatıyor. Türkiye bu savaşta halkın yanında olmayı seçti. Birleşik Arap Emirlikleri ise Amerika ve İsrail’in yanında olup halklara zulüm etmeyi seçti.


BAE TÜRKİYE’DEKİ DARBE GİRİŞİMİNİ DESTEKLEDİ
* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BAE Dışişleri Bakanı Abdullah Bin Zayed’e cevabını nasıl yorumluyorsunuz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tepkisi çok anlamlı, güçlü ve tam yerinde oldu. Sosyal medyada Arap kitleleri de bu hakaretlere tepki gösterdi. BAE yöneticileri İslam aleminin düşmanlarıyla birlik olup bu ümmete yaptığı ihanetleri ve yıkımları duymayı fazlasıyla hak ediyor. BAE Tükiye’ye darbe girişiminde bulanların da arkasında durmuştu. Erdoğan bu tepkisiyle onlara tarih ve ahlak dersi vermiştir.

* Arap halkı Fahreddin Paşa hakkındaki bu hakaretlere nasıl bir tepki gösterdi?

Bu iki ülke arasındaki gerginlikte Arap halkı Türkiye’nin yanında oldu. Çünkü BAE, Arap baharı devrimlerinde yıkıcı bir rol oynadı. Sadece Arap baharı değil hak ve hürriyet arayan tüm halk girişimlerine karşı İsrail ile birlikte hareket ettiler. Türkiye’de her zaman halkın özgürlük ve adalet arayışına saygı duydu.

MİLLİYETÇİ YÖNELİM VAR
* Her fırsatta Araplar’ın Türkler’e ihanet ettiği ya da Osmanlı’nın Arap halklarını sömürdüğü eleştirileri yapılır. Bu gibi değerlendirmeler konusunda sizin yorumunuz nedir?

Arap hafızasında Osmanlı genel olarak sevgi ve saygıyla anılır. Çünkü, Osmanlı İmparatorluğu İslam sınırlarını belirleyen ve İslam medeniyetin tazeliğini korumaya çalışan son impartorluktu. Onlar Mekke, Medine ve Kudüs gibi İslam'ın kutsallarını yüzyıllarca korudular. Ancak 20.yüzyıl boyunca her iki tarafı olumsuz etkileyen çağdaş milliyetçi hoşgörüsüzlük başladı.

* Son yıllarda sanki bu kötü algılar değişiyor gibi değil mi ?

Özellikle son 10 yılda Araplar ve Türkler arasında dini, insani ve kültürel ilişkiler arttı. Bunda her iki tarafta da İslam bilincinin artmasının etkisi var.Arapları, Türkleri, Kürtleri, Persleri ve diğer halkları tek bir medeniyet çatısı altında toplayan İslam’dır ve gelecekte de bu halkları ancak İslam bir araya getirecek.

  • İsrail'in Arapça versiyonu oldular
  • * Siz, Suudi Arabistan ve Körfez ülkeleri medyasının Türkiye’ye yönelik sadırgan tavırlarını nasıl yorumluyorsunuz?
  • Suudi Arabistan ve BAE tarafından finanse edilen medya İslam uluslarının değerleri için büyük bir tehlike arz ediyor. Onların medyası İsrail’in, ABD'nin ve siyonistlerin basit bir Arapça yansıması haline geldi. Arap halkı bu medyanın çirkin üslubundan yıllardır muzdaripti. Şimdi bu çirkin medya dilini Türkiye’ye de yönelttiler. Bu medya Erdoğan’ın şahsında Türkiye’nin ilerlemesi ve güçlenmesine karşı bir kampanya yürütüyor. Hiç unutmuyorum, Al-Arabiya televizyonun spikeri Türkiye’de darbe girişimi başarısız olduğunda büyük bir üzüntü içinde şöyle bir anons yapmıştı: “Maalesef darbe başarısız oldu”. Bu medya Türkiye aleyhindeki saldırganlıkları durdurmayacağı gibi Arap bölgesinde halkın lehine olan büyük siyasi değişim ve dönüşümlere de engel oluyor.
* Peki körfez ülkeleri krizi nereye gidiyor ve nasıl bitecek?

Körfez krizi, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin adaletsiz ve saldırgan politikalarının bir parçasıdır. Bu iki ülke arkalarına ABD ve İsrail’i aldı. Katar, Arap devriminde halkın yanında oldu ve Filistin davasına sahip çıktı. Bu nedenle Katar’ı ve aynı davada Katar ile ortak olan Türkiye’yi de hedef alıyorlar. Körfez krizi ancak Suudi Arabistan ve BAE adaletsiz ve saldırgan politikasından vazgeçerse son bulur.

#Fahreddin Paşa
#BAE
#Abdullah bin Zayed
#Muhammed Muhtar Şankıti
6 yıl önce