Dilyara Sadrieva, Rusya'da inancına uygun kıyafet bulamayınca "iş başa düştü" diyerek kendisi için kıyafetler tasarlamaya başlamış. Rusya'da İslam Moda & Tasarım Konseyi başkanlığı görevini yürüten ve modaya olan ilgisi çok küçük yaşlarda başlayan Sadrieva, 12 yaşından beri kağıdı kalemi elinden düşürmediğini söylüyor. Yaptığı tasarımların yanı sıra moda hakkında çeşitli yerlerde makaleler yayımlayan Sadrieva, 5 yıl önce de kendi markasını oluşturmayı başarmış. Muhafazakar kadınların inancından ödün vermeden şık ve elegan olması için tasarımlar yapan Sadrieva, muhafazakar modanın gelişmesi için çalışmalarda bulunacağını belirtiyor. Rus stiliyle Türk stilinden karmalar oluşturarak tasarımlar yaptığını söyleyen Sadrieva, "İslamiyet'e uygun kıyafetleri genellikle yurtdışından ithal ediyorduk. Bu kıyafetler kültürümüze uymuyordu. Yaptığım tasarımlarla Rus kültürüne uygun muhafazakar bir giyim tarzı ortaya çıkarmak istedim" diyor.
Yaklaşık 20 yıldır başörtüsü takan ve aslen Tatar olan Dilyara Sadrieva, yaptığı tasarımlarla Rusya'da kısa süre içinde tanınmayı başarmış. Özgün muhafazakar tasarımlar yapmayı hedeflediğini söyleyen Sadrieva, "Yaptığım tasarımlarla muhafazakar kadınlarımızın inancından ödün vermeden şık ve elegan olabileceğini anlatmaya çalışıyorum. O yüzden daha çok muhafazakar modanın gelişimi üzerine çalışıyorum. Bu konuda makaleler kaleme alıyorum. Hayatımda yaşadığım her şey, okuduğum kitaplar, izlediğim filmler, ailemin beni yetiştirme biçimi, Allah'a duyduğum sevgi, inancım ve ibadetim yaptığım tasarımları oluşturmamda birer etken oluyor" şeklinde konuşuyor.
5 yıl önce kendi markasını oluşturan Sadrieva, Rusya'da tek bir giyim stilinin olmadığını söyleyerek "Rusya çok büyük bir ülke. Bazı bölgelerde daha çok çiçekli desenler kullanılırken bazı bölgeler etnik tarzı benimsiyor. Örneğin Tatarlar çiçek desenlerini çok kullanıyor. Bu durum ülkenin çok geniş olmasından kaynaklanıyor" ifadelerini kullanıyor. Her kadının kendine yakışan ürünü giymesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Sadrieva "Takipçilerime de hep bunu söylüyorum. Ben hanım hanımcık tarzı tercih ediyorum. Spor giyindiğim zamanlarda oluyor. Özellikle son dönemlerde Türkiye'deki modayı takip ediyorum ve Türkiye'den ilham alıyorum" diyor.
Modacı Dilyara Sadrieva, eski bir Türk sanatı olan ebru sanatını icra etmeyi de çok seviyormuş. Günlük yaşantısında ebru üzerinde uzmanlaşmak için çalışmalar yaptığını söyleyen Sadrieva "Ebru çalışmasına bir müzede denk geldim. O an çok ilgimi çekti ve bunun için kimden ders alabileceğimi düşündüm. Moskova'da bulunan Türk Kültür Merkezi'ne giderek bir hocayla anlaştım. Ebruyu hobi olarak değil derinlemesine öğrenip uzmanlaşmak için çok çaba harcıyorum. Ebru beni içime yöneltiyor ve Allah'a yakınlaştırıyor" şeklinde konuşuyor.
