|

Yeditepeli bir semtin edebiyat durakları

Edebiyat, kültür tarihiyle ilgili çalışmalarıyla dikkat çeken akademisyen Turgay Anar, Hafıza ve Miras: Fatih’in Edebiyat Durakları kitabıyla okurları daha önce fark edilmeyen bir seyahate çağırıyor. Güzergâhlardaki edebiyat durakları, harita ve fotoğraflarla desteklendiğinden, eser bir kültür-edebiyat atlası gibi de okunabilir.

04:00 - 15/01/2023 Pazar
Güncelleme: 23:49 - 14/01/2023 Cumartesi
Yeni Şafak
Arşiv, (Ara Güler.)
Arşiv, (Ara Güler.)
Semra Özen
Durak nedir? En basit tabiriyle bir yere gitmek için durduğumuz, beklediğimiz, nefeslendiğimiz, “göğe” ve tabii ki çevresinde kurulan âleme baktığımız bir yerdir. Peki, edebiyat durakları nedir? Edebiyat durakları için geçmişin hafızası, geleceğin mirası arasındaki köprü denilebilir mi? O zaman kaç tane edebiyat durağı vardır? Bunların değeri nedir? Bu duraklar nerelerdedir? Bu soruları merak edenler için yol gösterici, atlas, rehber mahiyetinde bir kitap hazırlamış Turgay Anar. Edebiyat, kültür tarihiyle ilgili çalışmaları olan Anar, Hafıza ve Miras: Fatih’in Edebiyat Durakları kitabıyla okurları daha önce fark edilmeyen bir seyahate çağırıyor. Geçmişten günümüze gelene kadarki özellikle Fatih semtindeki edebiyatın mayalandığı, edebiyatçılarla birlikte karılan, edebî anlamlar kazandırılan mekânları, buralardaki hayatları son derece akıcı bir üslupla anlatıyor, örnekler veriyor ve onları fark etmenin bir şehri gerçek anlamda yaşamak olduğuna vurgu yapıyor. Fatih Belediyesi Kültür Yayınları’ndan çıkan 336 sayfalık kitap, görsellerle desteklenmesinin yanı sıra edebiyat mahfillerine dair atıflarla zengin bir içerik sunuyor.
“Dünya içinde bir dünya, âlem içinde bir başka âlem… Herkes mest, medhûş ve pür cûş-u hurûş…”
Samiha Ayverdi

İstanbul’un Fatih ilçesi de İstanbul içinde bir başka İstanbul… Ona bir başka âlem desek yeridir. Hâl böyleyken edebiyatın durakları da Fatih’te sıklaşıyor, çoğalıyor. Neredeyse her mahallesi, sokağı, caddesi, köşesi, evi, konağı, çeşmesi, çayhanesi, hülasa mimarisi ve tarihiyle ayrı bir zenginlik taşıyan, zamana meydan okuyan bir başka âlem oluyor… Birçok kişinin ilk uğrak yeri olan, gezilecek ilçelerin başında gelen Fatih’i ne kadar tanıyoruz? Her adımda karşılaştığımız, durup incelediğimiz hatta önünde resim çektiğimiz yapıtlar ve mekânlar hakkında ne biliyoruz? Mutlaka düşünmüşüzdür, acaba burada kim yaşadı, bu sokakta kimin evi var, bu mekânın müdavimleri kimdi, hangi önemli konuları tartıştı onlar? Yahut da hangi romana konu oldu, hangi şiire ilham verdi bu duraklar? Fatih’in Edebiyat Durakları bunlara ve daha birçok merak edilen soruya doyurucu cevaplar veriyor.

FATİH İLÇESİ VE YEDİ TEPE

İstanbul için “Yeditepeli” şehir tabiri kullanılır. Tepeleriyle ünlü İstanbul şehri için Yahya Kemal, “Bir Başka Tepeden” başlıklı şiirinde Sana bir tepeden baktım azîz İstanbul! mısrasıyla seslenmesi gibi Anar da, Fatih ilçesinin Edebiyat Duraklarını yedi ayrı güzergâhla okura sunar: “Şehzadebaşı-Vezneciler Güzergâhı”, “Beyazıt Meydanı ve Çevresi”, “Aksaray ve Çevresi”, “Süleymaniye-Şehzadebaşı-Vezneciler-Sarıgüzel-Atikali-Yavuz Selim-Draman Güzergâhı”, “Gedikpaşa-Divanyolu-Nuruosmaniye-Mahmutpaşa-Çemberlitaş-Sultanahmet Meydanı Güzergâhı”, “Babıali-Sirkeci-Cibali Güzergâhı”, “Haseki-Kocamustafapaşa-Yedikule Güzergâhı”…

Güzergâhlardaki edebiyat durakları, harita ve fotoğraflarla desteklendiğinden, eser bir kültür-edebiyat atlası gibi de okunabilir… Çalışma; edebiyat duraklarının kurucularını, mekân sahiplerini, onların amaçlarını, müdavimlerini, hangi esere konu olduklarını, şu an ayaktalarsa isimlerini, yıkıldıysa yerine yapılan yapıları tek tek işliyor hatta bunların eski ve yeni görsellerini de yan yana getiriyor. Geçmişle geleceği birleştirmek için farklı bir bakış açısıyla dikkatleri üzerine çeken bu duraklar, edebiyatın beslediği damarları görünür kılıyor. Çoğu yıkılmış veya doğal afetlerden zarar görmüş, yok olmuş yapıları, yapıların bir zamanlar ne kadar önemli mekânlar olduğunu hatta onlara sinen “edebiyatı” anlatarak hafızaları canlı tutmak isteyen eser, edebî-kültürel mirasa sahip çıkmak isteyenleri daha önce fark edilmeyen güzellikleri görmeye, buralarda soluklanmaya çağırıyor. Buralardaki esprili anekdotları, yazarların hayatlarına dair ince ayrıntıları ve hepsinden önemlisi, bir mirasın varlığını bu perspektifle semtin daha önce yan yana getirilmeyen mekânlarını, bir edebi soy-kütüğü gibi tek tek sıralıyor ve bunları irdeliyor. Bu özellikler onu sahasındaki zemin metinlerden ilki yapıyor. Daha önce, İstanbul’un kalbi olan “Suriçi’ndeki” edebiyat mekânlarına, Fatih’in edebiyat duraklarına dair böyle ilginç ve çok-boyutlu bir çalışma okumamıştım. Eminim siz de bu davete kulak vermekte geç kalmazsınız. Hani cansız varlıklar için derler ya dili olsa da söylese… Bu kitap, mekânların dili olup geçmişle gelecek arasındaki duraklarda sizin de sohbete dâhil olmanızı bekliyor.

#Edebiyat
#Turgay Anar
#Hafıza ve Miras:Fatih’in Edebiyat Durakları
#Kültür
#Tarih
1 yıl önce