|
Telefonumun tarzı yok.
Hayatımızın bir parçası olan akıllı telefonların birbirinin neredeyse benzer olduğunu fark ettiniz mi? 30 bin liralık cihaz ile 3 bin 500 lira ödediğinizin görüntüsü neredeyse aynı. Elbette ki hız, hafıza, görüntü kalitesi, performans gibi teknik özellikleri açısından aralarında uçurum olabilir. Cihazların hangi marka olduğunu anlamak için yakından bakmanız gerekiyor. Teknoloji şirketlerinin çıkardığı bütçe dostu, orta ve üst segment cihazları kendi kategorileri içinde ayırt etmenin imkânı yok gibi bir şey.
Özellikle son 10 yıldır tüm modellerde aynı durum söz konusu. Tuşlu ve dokunmatik telefonların ilk dönemlerinde tüketicilerin farklı tarzlarına göre telefonlar görmek mümkündü. Çok renkli, farklı tasarımlara sahip telefonların yerini günümüzde siyah, gri ve mavi skalasından telefonlar aldı. Cihazlarda performans önem kazandıkça, tarzı ve şekli önemini yitirdi desek yeridir. Artık sadece teknolojik özellikleri ve kaç inç olduğundan bahsediyoruz.
Bu durumun en önemli nedeni ise teknoloji dünyasında üretim tekniklerinin birbirine benzemesi olarak gösteriliyor. Örneğin uzunca bir dönemdir Uzakdoğu ülkeleri çip başta olmak üzere cep telefonu, tablet ve bilgisayarlar yedek parçalarının ana tedarikçisi durumunda. Birçok şirket kendi modellerini tasarlayıp üretirken farklı parçalarını aynı merkezden alıyor. Anakart, anten, batarya, dahili flaş, dahili hoparlör, dahili kamera, dahili mikrofon, ekran, kasa, sim kart yuvası, soket, titreşim motoru, tuş takımı, joystick gibi parçaların tümü benzer üretim tekniklerine sahip.
Örneğin kullandığınız cihazın özellikleri farklı olsa da üretim merkezleri neredeyse aynı. Teknoloji geliştikçe birbirine benziyor, maliyetleri düşürmeye çalışan şirketler ise ucuz iş gücü, uygun yatırım ve üretim tekniklerinin olduğu yerlerden parçalarını alıyor.