|

Niye artık “sınıf meselesi”nden bahsedilmiyor?

09:57 - 30/07/2018 Pazartesi
Güncelleme: 09:58 - 2/08/2018 Perşembe
Yeni Şafak

"Evvel zaman solcuları görünüşte de olsa halktan yanaydı. Sözlerini nispeten makul kılan şey, ezilenlerin tarafında olduklarını söylemeleri, emperyalizme karşı mazlum milletlerin mücadelesinden yana saf tutmalarıydı. Berlin Duvarı ve Sosyalist Blok ile birlikte onların devleti “egemen sınıfların baskı aygıtı” olarak gören tezleri de yıkıldı. Tamam, başlı başına amaç haline getirmenin, kutsallaştırmanın âlemi yoktu ama devletin büsbütün egemenlere ait olduğu kabul edilebilir değildi. Sermayenin uluslararasılaşması, kapitalizmin tüm dünyayı kapsaması sürecinin tamamlanması, devletler sistemi ile finans kapitalin saf egemenlik arzusu arasındaki gerilimi iyice görünür kıldı. Kıran kırana kavga, aslında bu ikisi arasındaydı. Karl Marx, sadece Nietzsche'ye değil Hegel'e de kaybetmişti. Devletin egemen sınıfın temsilcisi değil kolektif aklın tezahürü olduğu fikri, daha gerçeğe yakındı. Evvel zaman solcularının kimisi, kaybettiklerini anlayıp bilerek ve isteyerek kimisi de olanı biteni asla anlamaksızın tamamen eski tepki verme refleksleriyle devlete karşı en zenginlerin safına yerleştiler…

#Erol Göka
#02.08.2018
#Köşe Yazısı
6 yıl önce