Skoru yakaladıktan sonra iyi futboldan da parçalar sergileyen Türkiye az gelip öz iş yaparak Hollanda’dan sonra Norveç’i de mağlup ederek yoluna ve hedefine inançla ve güvenle ilerliyor.

Gruplara Hollanda galibiyetiyle başlayan A Milli Takımı için Norveç karşılaşması hedefi biliyoruz ama bu hedefe güvenle gitmesi adına önemli bir maçtı. Önemli eksiklerinin yanı sıra Hollanda maçında takımın sağ alanını savunan Ozan Kabak ile Zeki Çelik’in yerine Mert Müldür ile Kaan Ayhan’ın görev yapması zaman zaman sıkıntı yaşatsa da kademe anlayışındaki başarı bu sıkıntıyı büyütmeden önledi.

Maçın bütününe baktığımızda savunma güvenliğini ön planda tutup, hattını ceza alanı üzerinde kurup, sabırlı oynamasının yanı sıra klasik ani ataklarla hücum organizasyonlarıyla ne yaptığını bilen ayaklarla sonuç arayan ay-yıldızlılar sabırla ve inatla uyguladığı takım savunmasının semeresini yakaladığı pozisyonları gole çevirerek kendilerini ödüllendirirken Türk milletini de sevince boğdu.

Takım bütünlüğü içinde daha önce oyunu iki yönlü oynayan Okay’ın, Haaland ve Sörloth’un pas bağlantılarını kesmek için savunmanın önünde ki alanı kontrol etmesi, Kaan Ayhan ile Çağlar Söyüncü’nün savunma hattını kale alanı hemen önünde kurması Norveç’in iki önemli gol ayağını adeta bataklığa çekmiş oldu.

Tamamen savunma gibi görünse de Hakan ile Ozan Tufan’ın aktif alanı kontrol edip pas bağlantılarının organizatörlüğünü yapması, Yusuf Yazıcı’nın serbest oynaması Türk milli takımın hesaplanmış yıkım metodu oldu.

Milli takımın bu görüntüsünün yanı sıra en farklı değişim, Burak Yılmaz’ın arkadaşlarına alan açmak için rakip savunmanın dikkatini başka alanlara çekmesi milli takımın önemli hücum organizasyonuydu.

Oynayanı, oynamayanı, gol atanı atamayanı fark etmiyor…

Çünkü Türk milli takımı bir takımdan daha fazlasını sergiliyor.