Bizim TVNET’teki programda galiba 8 yıldır adeta yalvar yakar dile getirdiğimiz Türk futbolunun hatta sporunun ihtiyacı olan yasa nihayet çıkıyor. Tepeden tırnağa her hücresiyle dibe vurmuş Türk futbolu için gerçekten beyaz bir sayfa açıp, olması gereken yere yürüyüşüne vesile olmasını dileyerek başlayalım, hayırlı uğurlu olsun.

İşin zor olan ve galiba ortaya çıkması 10 yılı bulan yasal süreci nihayet bitti. Şimdi daha zor kısmı kaldı; bu yasanın arkasında durmak…

Yasaların, kuralların toplumsal alışkanlıkları değiştirdiği, dönüştürdüğü nadir örneklerdendir sigara yasağı. Benim çocukluğum, ilk gençliğim uzun Trabzon seyahatlerinde duman altı otobüslerde geçti. Kişisel olarak çok şikayetçi değildim ama insanların neler çektiğini hepimiz biliyoruz. Sonra devlet bir gün “artık yok” dedi. Ve dediğinin arkasında durdu. Hiçbir taviz vermeden toplu taşıma araçlarında sigara kullanımı yasağı uygulandı ve kısa sürede sonuç alındı. Bugün devlet dese ki “bu yasağı kaldırdım” şuna eminim ki birkaç huzursuz dışında eski zamanlara dönmek isteyen çıkmayacak, o birkaç huzursuz da böyle bir talepte bulunduğuna pişman edilecek, utandırılacaktır.

Türk futbolunun elbette bu yasaya ihtiyacı vardı, büyük ihtiyacı hem de… Ama asıl bu yasayı uygulayacak, bu yasanın arkasında tavizsiz duracak bir iradeye ihtiyacı var. TRT Spor yorumcusu sevgili Cem Dizdar’ın birlikte yer aldığımız programda ortaya koyduğu harika kavramsallaştırma ile söylersek Türk futbolunun bu yasadan sonra ihtiyaç duyduğu şey “bürokrasi”.

Başta soğuk gibi görünse de kitaba bağlı kalacak, toplumsal baskılar karşısında popülist davranmayacak, doğrunun, kitaptakinin, evrensel olanın uygulanması ve bir alışkanlığa dönüşmesi için direnecek bürokratik bir iradeye ihtiyacımız var. Medyada, kulübede, Riva’da, kulüplerde yani oyunun tüm aktif unsurlarında bu “soğuk” ama gerçekçi, bürokrasi ihtiyacı an itibariyle futbolu kurtaracak ikinci ama daha önemli bir konuma gelmiştir. Türk futbolunun toplasan 200’ü geçmeyecek idealist bir kitleye ihtiyacı var. “Durun kalabalıklar” diyebilecek, hatta bunu demeye bile gerek görmeyecek, bildiğini uygulayacak, şaşmayacak, işine odaklanacak ve bu içine düştüğümüz çukurdan Türk futbolunu kurtaracak 200 idealist…

Bence binlercesi var ama onları bulup ortaya çıkaracak bir irade lazım. Yasa ilk adımdı, şimdi ikincisini bekliyoruz.

Bu adım da atılırsa gerçekten bir hikaye yazabiliriz. Öyle hasbelkader gollerle yazdığımız hikaye gibi değil, gerçekten bir uzun hikaye…