2009-10 sezonu... Trabzonspor sezona başladığı Belçikalı Hugo Broos’la yollarını ayırmış, Güneş bir kez daha ve bu sefer daha da doğudan gelip başlamış ısıtmaya...Şenol Hoca iyi bir kadro ama “takım”olamamış ekibi bir yandan moral olarak diğer yandan da saha içi diziliş anlamında yoğuruyor. Galiba Yattara sakat ve sağ kanatta Ömer Aysan - Serkan Balcı ikilisini deniyor. İlk bakışta mantıksız gibi görünen bu deneme sahada pekala iyi bir tablo koyuyor ortaya. Sağ bekle sağ açığın, hem savunma hem ...

Sezon başından bu yana hakem hatalarıyla kaybettiği maçların ardından Ünal Karaman’ın yaptığı açıklamaları alt alta koysak ve TFF, MHK, matbuat, vesaire, doğrudan veya dolaylı ilgisi olan herkese okutsak, dinletsek hatta öncesinde de pozisyonları izletsek ne ile karşılaşırız ? Bu etkili ve yetkililerin utanma eşiği nedir? Ne mahcup eder onları? Ne kızartır yüzlerini? Ne olursa “ yahu adam edebini bozmuyor ama biz de ayıp ediyoruz galiba” derler? Demezler...Ne zaman derler biliyor musun ey Trabzo...

Kitabın ortasından başlayalım: Öz güvenle sorumsuzluk arasında ince bir çizgi vardır ve Trabzonspor'un uşakları da "afro uşakları" da iki haftadır bazı anlarda bu çizgiyi unutmuş gibiler. Oyun ciddidir ve kendisinin ciddiye alınmamasını asla affetmez. Trabzonspor için mevcut şartlar düşünüldüğünde eleştirinin dozunu makul tutmak gerekir kabul ama zarurete makul yaklaşılır, keyfiliğe değil.. Ben olsam oyunculara şu konuşmayı yapardım. Çocuklar, bir an için ikinci yarıdaki üç maçtan Trabzonspor'un...

Bundan tam iki sene önce Yusuf Yazıcı ilk 11 oynamaya başlamış, Abdülkadir Ömür’ü de “vakti yaklaştı artık” diyerek bekliyorken aşağıdaki satırları yazmıştık.6 senelik yatılı okul hayatımda rahmetli babam beni bir kere ziyarete geldi; o da okul takımının maçı olduğu gün. Geldiğini sahadayken anladım. Saha kenarından “Helal...Bravo...“ gibi övgü nidalarının arasında “Şımarma, çenenle değil ayaklarınla oyna" diye bağıran babamdı. Maçtan sonra da eleştirilerini sürdürdü. Ertesi hafta evci iznine g...

Devre arasının gelmesini dört gözle bekleyen iki takım; biri şampiyonluk yarışında kalmak, diğeri ligin dibinden kurtulmak adına mutlaka kadrolarına takviye gereken Galatasaray ve Rizespor...Hem ev sahibi hem mutlak favori olarak daha etkili başladı Galatasaray ama bir hücum aklından yoksun olduğu her halinden belli idi. İlginçtir aynı durum konuk Rizespor için de geçerliydi. Galatasaray’ın kontrolü kaybettiği anlarda pozisyona dönüşecek ciddi atak alanları bulan Okan Buruk’un öğrencileri rakip ...

Sahadaki iki takımdan hangisinin 11’ini bir çırpıda sayabiliyorsanız, hangisinin ne oynayıp nasıl gol arayacağını biliyorsanız favori olan o takımdır ve doğrusunu isterseniz bu anlamda dün gecenin maçtan önceki favorisi Kasımpaşa idi... Bu cümleleri destekler nitelikte başladı maç. Kasımpaşa hem önde baskı ile kapılan toplar hem de hızlı hücumlarla daha oturmuş ve ne yapmak istediğini bilen bir takım görüntüsünde idi. Geçen hafta yazdığımızı tekrar yazdırdı Harun, penaltı kurtarılmaz kaçar ama k...

Moskova deplasmanındaki diziliş, Mariano ve Ahmet farkıyla aynen sahadaydı. Çalkantılı bir sezon, sürekli fire veren bir kadro ve 20. resmi maçına çıkarken iyi futbol diyebileceğimiz iki maçı vardı Galatasaray’ın; Porto deplasmanı ve içerideki Lokomotif maçının bir bölümü. Kim ne derse desin bu gerçeğin en çok Galatasaraylı futbolcular farkında ve o farkındalık özgüven problemi olarak yansıyor sahaya. Dün gece kaçın ilk bölümü tam da bu söylediğimizin tezahürüydü aslında...Sonrasında rakibin fav...

Oldukça sakin başladı maç. Trabzonspor temkinli Fenerbahçe tedirgin demek mümkün ilk yarının tamamı için. Ev sahibi ekipte Malatyaspor maçı ve sonrasında yaşananların sahaya etkisii merak konusu idi. Fenerbahçe için ise kötü başlayan sezonun ardından görünen toparlanma emarelerinin ne kadar gerçekçi olduğunun test maçı...Fenerbahçe neredeyse hiç rahatsız etmedi Trabzonspor’u. Üstelik rakibin kalecisi ve stoperinin böyle maçlar için tecrübesizliğine rağmen Slimani ve Frey’in baskısı da yoktu. Tr...

Skordan hatta oyundan bağımsız sahaya çıkan 11’den Türk futbolunun çıkaracağı çok ders olduğunu başlamadan yazalım. Çoğunluğu ben diyeyim “Batı Avrupa Türkü” hadi siz deyin klasik ifadeyle “gurbetçi”. Kalanların durumu daha ilginç. Hasan Ali ve Mahmut dışındakiler de burda yetişip erkenden ihraç ettiklerimiz. Zeki ve Çağlar Süper Lig görmeden, Cengiz sadece bir sene Süper Lig oynayıp gitti. Ve Lucescu hoca bilmeli ki bu ihracatlar yabancı sınırı sayesinde...Saha dışındaki aklımızı netleştirmeden...

Zaten geçen seneye göre kısıtlı bir kadrosu vardı Galatasaray’ın. Önce sakatlıklar ardından derbi cezaları ile bu kısıtlı kadro hepten budanınca Fatih Terim bir kere daha eldekilerden en iyi verim alabileceği diziliş arayışına girdi. Hoca kadroyu sahadakiler de enerjilerini tasarruflu kullanmak zorundaydı, öyle de oldu ilk yarıda. Sezon başından beri rakip ceza sahasına Umut Bulut dışında kimseyi sokmayı beceremeyen ev sahibi Kayserispor’un saha içi uyumsuzluğu bu zor zamanda Galatasaray için bü...

Galatasaray’la birlikte Avni Aker’e geldiğinde tribünler niye Umut’a Engin’e Selçuk veya Ceyhun’a değil de en çok sana tepki göstermişti biliyor musun? Çünkü en çok seni sevmişlerdi… Eski takım arkadaşın Giray’ın anlattığı bir hikaye var ya hatırlar mısın? Hani Cuma namazına gitmişti Giray ve namaz çıkışı tabutun başında cenazesini ağlayan gözlerle beklerken Giray’ı görüp tebessüm eden çocuk… O hadise önümüzdeki hafta olsa aynı çocuk yine seni görünce heyecanlanacak ve “abi niye öyle yaptın be” ...

Kulübede birileri varsa da Fenerbahçe’nin sahaya hocasız çıktığını ilk 11’i görünce anlamıştık aslında. Elbette vardır Erwin Koeman’ın bir düşüncesi ama biz anlamadık. Kötü bir dönemden geçerken Galatasaray deplasmanında savunma ağırlıklı oynayayı tercih etmek anlaşılır ama bunu yapabilecek adamlarla. Valbuena çabuk bir adam ama hızlı değil. Keza Frey de öyle...Buna rağmen ilk bölümde en azından Galatasaray’a coşkusu oranında pozisyon vermedi Fenerbahçe. Ama onca yabancı ile “Türk tipi gol yeme...

Süper Lig’de 10. Hafta ve hala Fenerbahçe’nin ilk 11’ini tahmin edemiyoruz. Yine şaşırttı Phillip Cocu...Fenerbahçe’nin sezon başından beri en üretken oyucusu Eljif Elmas’ı yedek bırakmak izaha muhtaç ve Galatasaray maçını düşünmek dışında bir gerekçe (o gerekçenin de ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır) gelmiyor akla. Teknik direktör İsmail Kartal beklentilerin üzerinde bir Ankaragücü gösterdi sezon başından beri. O görüntüye paralel bir ilk yarı izledik maçın başında. İki takım da orta sahayı ...

Bir kez daha Fenerbahçe kadrosu açıklandığında Reyes ve Benzia’yı görünce “Acaba hangi diziliş olacak?” diye merak ettik. Bu kez bildiğimiz 3-5-2 dizilişi vardı sahada. Olmayan neydi peki? Yeni bir kadroda bitmek tükenmek bilmeyen arayışlarla birlikte gelen başarısız sonuçlar ve bunun ürettiği özgüven problemi... ‘Gayret etmiyorlar’ diyemezdik ilk yarıda, umursamıyorlar da... Bireysel hatalar elbette vardı ama esas belirleyici olan ve sadece bu maçın ilk yarısındaki değil önceki karşılaşmalarda ...

Ünal Hoca’ya: Hiç girizgaha falan lüzum yok hocam, direkt sorayım; Başakşehir maçında Olcay’ı yedek beklettin ve şöyle dedin, “Kulübede hamle oyuncusu lazımdı” makul ve sağlıklı bir gerekçeydi bu. Peki, aynı gerekçelerle Burak veya Abdülkadir’i sonradan dahil etmeyi hiç düşünür müsün? Trabzonspor 4-4-2 gibi sahaya çıkıp aslında 4-2-3-1 oynadı ve eğer böyle oynayacaksa öndeki üçlünün birinin Burak veya Rodellaga olmasının gerçekten bir anlamı var mı? Soruları uzatabiliriz ama esas meramımızı bu s...

Bir kere daha kadro okunduğunda “acaba sahadaki diziliş nasıl olacak” sorusuna muhatap bir 11 gördük Cocu’dan. Uzadıkça sevimsizleşen saha dışı tartışmaların hiç değilse hararetini dindirecek bir deplasmanda, Sivas’da, Fenerbahçe’nin ilk yarıda kaleye isabetli şutu yoktu. Oysa ev sahibi ekip Lig’in kolay pozisyon veren takımlarındandı. Douglas ve Kone’nin yokluğunda büyük ölçüde Robinho’nun hünerlerine mahkum Sivasspor ilk 10 dakika “rakibi tarttı” sonra cesaretle üzerine gitti Fenerbahçe’nin. İ...

Porto deplasmanında üç puan bırakmış ama özgüven kazanmıştı Galatasaray. Lig’e başlamadan “ düştü” gözüyle bakılan Antalyaspor ise “oyun bozan” futbolu ile direneceğini, muvaffak olabileceğini de gösterdi kalan haftalarda. Ama öyle bir ilk yarı oynandı ki misal Galatasaray’ın santrforu Sinan’ın sahadaki varlığını 41’de yaptığı faulle fark edebilmek ancak mümkün oldu. “Rakip çakılı oynadığında Galatasaray orta saha ve forvetleri çaresiz kalıyor “ cümlesini bir kere daha kurduracak bir 45 dakika s...

Zor bir maçtı Fenerbahçe için. Elbette ki bu zorluk rakipten kaynaklanmıyordu; aksine Fenerbahçe ile mukayese edildiğinde kadro kalitesi hayli düşük Slovak ekibi değil, Fenerbahçe’nin bizzat kendisi idi rakip...Eğer bir kulüpte teknik ekip için kredinin süresi konuşulmaya başlandıysa o süreyi atlatsa bile akıbet bellidir. İlk yarı bittiğinde tribünlerden gelen ıslıklar tam da bu cümleyi açıklar mahiyetteydi deyip maça geçelim. Akıllıca görünüyordu Cocu’nun üçlü oynatma hamlesi. Kanat bekler bol...

Misafir takımdan ve hatta onun hocasından başlayalım. İki sene önce tam da bu haftalar kendi yönetiminin bile “küme düşer” gözüyle baktığı bir kadroyu alıp bugünlere getiren Kemal hocaya maçtan bağımsız selam çakalım önce. Hatta sonrasında ve öncesinde isabetli yabancı transferlerinde kimin payı varsa onu da ihmal etmeyelim. Tam bir “baş altı takım” transferi nasıl yapılır örnek oldu Kasımpaşa... Gelelim Ünal Hocam’a... Alanya ve Göztepe maçlarını kendi ifadesi ile “hasbelkader” kaybetti Trabzon...

Başlamadan kazanıldığı düşünülen maçlardan biriydi Galatasaray için. Kime sorsanız, Erzurumspor için sürpriz yapacak bir potansiyel beklemezdi. Fatih Terim de doğal olarak öyle düşünmüş ve 3 puandan daha fazlasını kazanmayı akletmisti. Sorunlu adamlar Feghuli ve Mariano ile alternatif Ömer Bayram, eldeki malzemeyi cesitlendirme hamlesiydi kuşkusuz... İlk 10 dakika kilidi kırıp, tipik bir iç saha galibiyeti alacak gibi duruyordu ev sahibi ekip. Ama oyun ciddiyetsizlik kaldırmayacağını bir kez dah...

Maçtan bir gün önce favori olan Beşiktaş’tı. Çünkü muhtemel 11’ini ve ne oynayacağını daha iyi biliyorduk. Ama kadrolar geldiğinde az pozisyonlu ve kuvvetle muhtemel berabere bitecek bir maç beklentisi oluştu. Henüz Fenerbahçe ile ilgili cümle kurmadık zira sarı-lacivertlilerle alakalı cümle kurmak zor... Zor çünkü her maç öncesi neyi nasıl oynayacağını tahmin etmenin neredeyse imkansız olduğu bir takım Fenerbahçe. Oysa en azından bize göre Şenol hoca tam da Fenerbahçe’nin isteyeceği şekilde çık...

Sezon başından beri geçen sezondan farklı bir Göztepe var sahada. Başka bir hoca gelmiş ve o hocanın eli değmiş bir takım gibi... Geçen sene hem kendisi top oynayan ama rakibi de rahat oynayan bir takımdı Göztepe. Bu sene ise tam tersi. Topla az oynayıp rakibin oyununu iyi bozan bir takım... Geçen seneden farklı bir Trabzonspor vardı sahada dün geceye kadar. Elindeki kıymetli oyuncularla gerçekten iyi futbol oynayabileceğine inanan... Dün gece Ünal Karaman’ın sahaya sürdüğü 11 geçen seneyi hatı...

Ünal Karaman ve ekibi Galatasaray maçına nasıl hazırlandıysa öyle hazırlanmış Trabzonspor maçına Mesut Bakkal... Trabzonspor’un zaafları ne? Duran toplarda hem yerleşim hem bireysel zaafiyet ve önde baskıya reaksiyon yetersizliği. Bu sıkı hazırlığa ilaveten Mustafa Akbaş’ın hatası ile gelen erken gol de eklenince Alanyaspor için işler çok daha kolaylaştı. Dahası her duran topun Trabzonspor adına sıkıntı olacağı alenileşti. Buna rağmen Trabzonspor topu 3. bölgeye taşıyabildiğinde etkili oldu. He...

“Bugün farklı bir oyun göreceğiz” dedi maçtan hemen önce Lucescu; görmedik desek yalan olur. Ama ilk yarıdaki oyun bu rakibe karşı doğru oyun muydu bundan emin değiliz. Sadece bizim değil yedi düvelin bildiği savunma zaaflarımıza rağmen bu kadar çok topla oynayıp bu kadar çok sonlandırılmayan atak Lucescu’nun planı mıydı merak konusu. Sahadaki 11 oyalanmadan rakip kaleye gidip atağı olumlu ya da olumsuz sonlandırma adına kurulmuştu sanki ama öyle olmadı ilk yarıda hemen hiçbir pozisyon. Bununla...