Yeni kabine göreve hemen başladı. Cumartesi isimler açıklandı, pazar devir-teslimler yapıldı, pazartesi bakanlıklarda ilk toplantılar ve bilgilendirmeler alındı. Salı, yani bugün de Bakanlar Kurulu var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yürütmenin başı olarak, oturmasını istediği sistem tam olarak buydu işte. Seçimler yapılacak, resmi sonuçlar ilan edilecek, yeminler edilecek ve hemen Cumhurbaşkanlığı Hükümeti kurulacak. Öyle de oldu. ‘Üç günde hükümet mi kurulur?’ diyenler var... Bu tepkilerde biraz mizah, biraz da şaşkınlık gizli. Ancak Türkiye bir yol ayrımına girmekten döndü.
Seçimleri eğer muhalefet kazansaydı böyle hızlı bir işleyiş olmayacaktı. Şu gün hâlâ, Masa’da yapılan bakanlık pazarlıklarını okuyor olacaktık belki de. Seçimden önce koalisyon dönemlerine dair tüm krizleri yaşayan ve yansıtan Altılı Masa’nın en büyük vaadi de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden eskiye geri dönmekti zaten. Muhalefet, böylesine bir çıkmaz, yönetim kaosu ve devlette istikrarsızlık vadettiği için de 14 Mayıs’ta Meclis’i, 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı’nı kaybetti.
Mahmut Tanal öylesine bir fotoğraf paylaştı belki ama o kare bir kopuşun, o pembe gömlek bir vazgeçmenin işaret fişeği olacak. Tanal, yat limanındaki pozuna tepkiler gelince “Dairem Fethiye’de. Bir dost ile çekilen fotoğrafı paylaşmak, çok insani bir durum. Evime geldim” savunması yaptı. Bu kez de seçim bölgesi ve memleketi Şanlıurfa’ya değer vermediğini itiraf etmiş oldu.