|
Ünlü vicdansızlar!
Bir özeleştiri yapmam gerekiyor. Aslında gözümü Gazze açtı diyebilirim. Şöyle ki;
Türkiye’deki ünlüler camiasından soykırıma karşı yüksek perdeden tavır koymalarını çok bekledim.
Bu memleketin şarkıcıları, sinemacıları ve “ünlü” diye tanımlanan simaları her şeye rağmen, politik, etnik ve dini bir kaygı gütmeden
Gazze’de bebeklerin katledilmesine sessiz kalmazlar diye düşündüm. Yanılmışım.

Önceki akşam 49’uncusu düzenlenen Altın Kelebek ödülleri bu defteri kapatmak gerektiğini gösterdi. Kırmızı halıda flaşlar eşliğinde arz-ı endam edildiği, geceye özel kıyafetlerin sergilendiği, en mühimi de ödül alanların konuşmalarındaki özel mesajlarıyla adlarından ayrıca söz ettireceği bir akşam yaşandı.

Ödül töreninin isim sponsorunun boykot listelerinin vazgeçilmez markası Pantene olmasından mıdır nedir, sunucu Cem Davran
“İsrail” diyemeden
Gazze’de ölen çocuklardan Nazım Hikmet dizeleriyle bahsetti. Tabii ki bu iyi bir şeydi.
Ancak Cem Davran’ı cılız bile denmeyecek hissizlikte alkışlamayan ellerin,
Ecem Erkek’in evde bıraktığı köpeğine gönderdiği selamı çılgınlar gibi alkışlaması çok daha büyük bir şeydi.
Bırakın sessiz kalmamayı, çıkan cılız sesleri alkışlamaktan bile acizlermiş. Dünden beri adı
sosyal medya sayesinde dilimize yapışan köpek Loli’ye verdikleri değeri Gazzeli çocuklardan esirgediler.
Bunu tavırlarından, alkışlarından anladık. Rol bile yapmadılar. Dümdüz, ruhsuz, vicdansız bir performansla vicdansızlıklarını sergilediler.
Türkiye’nin “ünlüleri” hep böyleydi aslında. Benimkisi ise bir umut, bir kırılma beklentisiydi.
Ne zaman kritik bir olay yaşansa, memleket bir badire atlatsa vermelerini beklediğimiz o ‘yerli ve milli’ tepkiyi vermediler.
Ancak her ödül töreninde ülkelerini hayranı oldukları ‘yabancı’lara şikâyet etmekten geri durmadılar.
Yangın felaketi yaşandı, ateşe odun taşıdılar.
Deprem felaketi yaşandı, sosyal medya güçlerini manipülâsyon için, devleti aciz göstermek için harcadılar.
Bağlı oldukları ajanslardan gelen “paylaşım yapma” veya “yapmama” emirlerinden bir milim çıkamadıklarını
Disney’in Atatürk dizisi
sansürüne
kör
,
sağır
,
dilsiz
kalmalarından da anladık aslında.
Seçim dönemlerinde muhalifliklerine kılıf için kullandıkları ‘Atatürkçü imajının’ kariyerleri söz konusu olduğunda yok olup gittiğini gördük.
Önlerine gelen hiçbir fırsatı değerlendiremediler. Aksine, bu milletin canının yandığı her olayda sınıfta kaldılar.
Yeri geldi Gezi kalkışmasında kol kola anarşiye destek verdiler, 15 Temmuz gecesi ölü taklidi yaptılar, yeri geldi oy tercihleri nedeniyle depremzedeleri aşağıladılar,
bu milletin yararına olacak hiçbir hizmete, icraata göz ucuyla bile bakmadılar.
Ancak asıl acı olanı bu milletin sevinciyle sevinmedikleri gibi acısıyla da acı duymadılar.

Bütün bunları bildiğim, defalarca yazdığım hatta “tüketim ürünlerini boykot etmek yetmez bu zulme seyirci kalan ünlüleri de boykot edin” çağrısını bizzat yaptığım halde yine de beklemişim içten içe. Yazık ki yine koca bir hayal kırıklığı verdiler bize.

İran’da Mahsa Amini polis şiddetiyle ölünce sırayla, politik videolar yayınladıklarında da samimi değillermiş. Sokak köpekleri için ortalığı ayağa kaldırdıklarında da. Eğer samimi olsalardı, en azından Gazze’de öldürülen kadınlar için paylaşım yaparlardı. Yetmiyorsa hatırlatayım; Gazze’de binlerce kedi ve köpek de İsrail bombalarıyla öldürüldü.
Demek ki bizim ünlüler sadece insan ve kadın seçmiyorlarmış, kedi ile köpekleri de sahiplerinin ırkına, milletine göre değerlendiriyorlarmış.
Avrupa’da, Amerika’da, İspanya’da Müslüman olmayan hatta hiçbir dine inanmadığını daha önce açıklamış birçok ünlü, Gazze’ye insani açıdan tepkisiz kalmazken “bizimkiler” bizi yine yanıltmadılar ve utandırdılar. Tarih maalesef Türkiye’deki “bağzı” ünlüleri,
Gazze’de çocuklar ölürken, soykırım yaşanırken sessiz kalıp, evdeki köpeği üzerinden hayvan hakları mesajı veren duyarlılıklarıyla hatırlayacak!
#Toplum
#Fenomen
#Ünlü
#Gazze
#Loli
#Boykot
#Ersin Çelik
5 ay önce
Ünlü vicdansızlar!
İskandil-II
Kamu yönetiminde bölüşüm sorunu ve çözüm yöntemi
Başıboş köpek sorunu nasıl çözülür?
Gazze yanarken Hac ve Umre
Fiîlî işgalden zihnî işgale kapitalizmin insanı ve hakikati yok ediş serüveni…