Taliban yeniden Kabil’de. Uluslararası ajanslara bakarsanız, Taliban yüzünden Kabil başta olmak üzere Afganistan’da büyük bir kaotik ortam var. Türk matbuatını da dün neredeyse baştan sona takip ettim, birkaç istisna dışında onlar da Amerika’nın çekilmesine ve Taliban’ın yeniden yönetimi ele geçirmesine Batılı gözlüğüyle bakıyorlar.
Ama durum çok da öyle değil.
Dedim ya birkaç istisna var. Bu istisnaların başında elbette gazetemiz Yeni Şafak geliyor.
TORA BORA’DA BİN LADİN’İ BULMAK İÇİN İŞGAL ETTİKLERİ AFGANİSTAN’DA REZİL OLUP GİTTİLER
Afganistan dediğimizde, 1979’dan bu yana işgale uğramış bir ülkeden söz ettiğimizi bilmemiz gerekiyor.
En son
2001 yılında Tora Bora’da Usame Bin Ladin’i bulmak için yola çıkan Amerikan
askerinin işgal ettiği ve bu işgal ile zaten kırılgan olan devlet otoritesinin de yerle bir olduğunu hatırlayalım.
Bakmayın siz “ulus inşa ettik” diyen Amerikalılara
ve onların işbirlikçilerine. Kabil ve merkez şehirlerde
oluşturmak için
trilyon dolar harcadılar.
Afganistan ordusunu donatıp eğittiler. Ama hepsinin fiyasko olduğu ortaya çıktı. Çünkü doğal bir süreç değildi Afganistan gerçeğinden çok uzak bir “proje”yi dayattıkları.
TALİBAN İLE DİĞER GÜÇLER ANLAŞIRSA KAZANAN AFGAN HALKI OLUR
2016’dan bu yana önce gizli gizli sonra açıktan görüştükleri Taliban’a Afganistan’ı bırakıp çekip gittiğinde Amerika, onun
beslediği kim varsa bir kurşun bile atmadan teslim oldu.
Çünkü herkes Amerika’nın çıkmasından sonra yeniden iç savaşın başlayacağını düşünüyordu. Önceki gün Kabil’de Eşref Gani’nin makam odasına giren Taliban üyelerinin, şehri zorla ele geçirmek niyetlerinin olmadığını açıklaması… Dahası Taliban güçlerinin Kabil dışında tutulması olası iç savaşı şimdilik durdurmuş görünüyor. Ya da daha çok kanın akmasının önüne geçilmiş gibi görünüyor.
Umarız ve dileriz ki Afganistan’daki tüm gruplar ve Taliban özellikle Amerikan işgalinden büyük dersler çıkarmıştır. Uzlaşma ile geniş tabanlı bir yeni yönetim inşa edilmesi belki çok kolay değil ama imkansız da değil.
Şu ana kadar Taliban sözcülerinin ılımlı açıklamaları bir nebze de olsa umudumuzdur.
Bunda sonrası uzun ince bir yol ama en azından gelinen aşama, Amerika’nın Orta Asya’nın kalbinden atıldığının başlangıcıdır.
DEMOKRASİ VAADİ VE TERÖRLE MÜCADELE ADI ALTINDA İSLAM COĞRAFYASINI TALAN EDEN AMERİKA
Sözü,
Amerika’nın “demokrasi vaadi” ve “terörle mücadele” gerekçeleriyle işgal ettiği hiçbir toprakta barınamadığına getirmek istiyorum.
1990’da müdahale ettiği 2003’te fiili olarak işgal ettiği Irak’ta olanları biliyoruz. DEAŞ denen bir örgüt türemişse bunun ana müsebbibi Amerikan işgaliydi. Dahası, Irak’a demokrasi götürecekti Amerika, götürdüğü sadece kan oldu. Irak parçalandı. Irak’ta ölen insan sayısını bilen bile yok. Ve kamu düzeni çöktü. İnsanların can, mal ve ırz emniyeti yok oldu.
Amerika bir bayram sabahında Saddam’ı Şiilere astırdı. Mezhepler arası kırılgan zemin çatışma alanına dönüştü. Irak’ta etnik kimlikler ve mezhepler arasına kan davası sokuldu.
Yine, Suriye’de kendince “kara gücü” ilan ettiği bir terör grubuyla iş tuttu Amerika. PKK’nın Suriye kolu PYD’yi eğitti, donattı, binlerce TIR silah ve mühimmat ile tahkim etti. Yetinmedi PYD/PKK elemanlarıyla birlikte Amerikan askerleri nöbet tuttu.
Şu anda fiili olarak Suriye’nin kuzeyini işgal eden bir Amerika var.
Ve tıpkı Irak’ta olduğu gibi, tıpkı Afganistan’da olduğu gibi bir gün Suriye’den de çıkıp gidecek.
Çıkıp gittiğinde Afganistan ve Irak gibi devlet aygıtı çökmüş, alt yapı ve üst yapısı yok olmuş bir Suriye ile karşı karşıya kalabiliriz.
DÜZENSİZ GÖÇÜN MÜSEBBİBLERİNİN BAŞINDA AMERİKA GELİYOR
İlginçtir Amerika’nın işgal ettiği üç ülkeden de Türkiye’ye büyük düzensiz göçler yaşandı.
1991 ve 2003 yıllarındaki Amerikan işgaliyle birlikte Irak’tan neredeyse 500 bin insan Türkiye’ye göçtü. Bir kısmı daha sonra geri döndü özellikle Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin idare ettiği yerlere. Afganistan’nın işgaliyle de İran’ı atlayıp Türkiye’ye gelenlerin sayısı yüzbinleri buluyor.
Suriye’de ise sadece Esad’ın zulmünden değil, Amerika’nın kara gücü ilan ettiği YPG-PYD/PKK’dan ve DEAŞ teröründen kaçan milyonlar şu anda Türkiye’de.
Amerika’nın Afganistan’dan çekip gitmesi ve kaybetmesi gibi yakın gelecekte Suriye’den de çekip gitmesini bekliyoruz. Amerikan işgallerinden sonra kurulacak yeni düzende Türkiye’nin hem Afganistan’da hem Suriye’de etkin olacağını tahmin ediyoruz.
Türkiye’nin Irak’taki dengeli politikasının güvenliğimiz için ne denli etkili olduğunu bilerek, Afganistan’da ve Suriye’de de aynı dengeyi gözeteceğini tahmin ediyoruz.
Amerika, İngiltere, Rusya ve Çin, Taliban ile görüştü, görüşüyor. Türkiye de kendi çıkarları ve Afganistan’ın geleceği için Taliban ile görüşebilir, bu görüşmenin faydalı olacağına inanıyoruz.
