Her bir kitabımın ilk sayfasına
kaşesini basıyordum, sonra numara veriyordum.
“Neden hüzün” diye sorarsanız, o yıllarda başörtüsü yasağı başlamıştı.
Okuldaki birkaç başörtülü arkadaşımızın kapılardaki o hüzünlü hali, toy bir üniversite öğrencisi olarak beni fazlasıyla etkilemişti.
O günlerin üzerinden 30 yıl geçti. Köprünün altından çok sular aktı. Ve fakat benim kitaplığımın ismi
.
Çünkü 30 yıl önce de hüzünlüydük bugün de hüzünlüyüz.
Bu toprakların kaderi midir, yâ Rabbim?
Hüzün hep kapımızın dibindedir. Evimizin içindedir. Ocağımızın ortasındadır.
Evimizin içini yangın yerine çevirmek için FETÖ'yü, PKK'yı, DHKP-C'yi bilmem kaç tane daha terör örgütünü harekete geçirdiler. Sivilleri, askerleri, polisleri şehit ettiler. Şehirlerimizi tehdit edip, huzurumuzu bozdular.
Evimizin hemen dışında; güneyimizdeki komşularımızı paramparça ettiler. Gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizi çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden hunharca katlettiler.
Uzak diyarlarda nice mazlumların kanına girdiler.
Hüzün içimize, dışımıza, etrafımıza sıvandıkça sıvandı.
Taşeron kullanıyorlar. Bilmem ne örgütünü yeniden diriltiyorlar. Diğer bir örgütü yeniden içimize yönlendiriyorlar. Öbür bir tanesine “tanksavarlar”, “uçaksavarlar” verip tahkim ediyorlar. Başka başkalarını mezhep ekseninde bileyliyorlar.
Bunu yaparken de sürekli “müttefiklik”, “dostluk”, “stratejik ortaklık” deyip duruyorlar.
Bir şey daha yapıyorlar, taşeronları dolaylı yollardan güdülüyorlardı artık açıktan açığa bunu yapıyorlar.
açıkladı.
Yani,
Bu bilgi üzerine şu bilgileri de hatırlamamız gerekir:
Doğu ve Güneydoğu'da
kazarak yeni bir çatışma tekniğine yönelmişti. O dönemde
. O günlerde görüştüğüm bir bomba imha uzmanı
demişti.
Yani,
Hem
ın verdiği bilgiler hem geçen yıl Doğu ve Güneydoğu illerimizde yaşadığımız hadisedeki kullanılan düzenekler bize bir şey söylüyor.
Peki bunlar kimler?
Yine o hendeklerin kazıldığı günlerde bir takım haberler okumuştuk hatırlayın:
Yine hatırlayın:
Yine hatırlayın:
Ve en son yine hatırlayın:
Ve Amerika, iki terör örgütünü koruyup gözetmektedir.
Bakalım, NATO müttefikimiz Beşiktaş saldırısında kullanılan bombanın “fabrikasyon” olduğunu söylediğimizde nasıl bir tepki verecek?
İzleyip göreceğiz.
Ama öncesinde,