|
Kime yazık oluyor

Tüketiciyi aldatanların ekmeğine yağ süren Bakanlık Genelgesi dikkatleri çekmeye başladı. Cezaların yaptırımını yitirmesiyle ilgili gelişmeye tepkiler büyüyor. Geçtiğimiz Pazar Günü Marmara FM''de yayınlanan Tüketicinin Sesi Programında ilk kez ve yalnızca bizim dikkat çektiğimiz bu konu gündeme getirildi. Bir tüketici derneği tarafından hazırlanan programda "Tüketiciyi Aldatanlar Yaşadı" başlıklı yazımızda yer alan acı gerçekler enine boyuna masaya yatırıldı. Ben de Programın yayını sırasında, canlı telefon bağlantısıyla konuyu bir de sesli olarak dile getirmiş oldum. Böylesine önemli bir olayın gündemde olması gerekiyor. Çünkü bu gelişme daha önce de belirttiğim gibi ülkemizde tüketici haklarının hayata geçmesi adına görmezden gelinemeyecek kadar önemli. Avrupa Birliği sürecinde ülkemizin geleceği açısından, tüketiciler kadar onlara mal ve hizmet sunanların da menfaatlerini ilgilendiren bu konunun gözardı edilmesi mümkün değil. Tüketiciyi aldatanlara uygulanacak cezaların düşürülmesine ilişkin Genelgenin uygulanmaya başlanmadan önce, yetkili mercilerce enine boyuna tekrar ele alınması şart. Son olarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı''nın bu Genelgeyi yayınlamadan önce görüş aldığı Adalet Bakanlığı''nın yetkilileriyle temasa geçtiğimi ve oradan gelecek cevabı beklediğimi söylemiştim. Bakalım Sayın Yetkililerimiz "Bu nasıl adalet?" dedirten gelişmeyle ilgili nasıl bir açıklama yapacak. Bu gelişmenin ele alındığı radyo programında yazımızla ilgili konu görüşülmeden önce Programın Yapımcısı Ömer Keser, Müstakil Tüketiciler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Arife Gökkaya ile tüketicilerin başının belası olan şu meşhur "kapıdan satış" meselesini konuşuyordu. Tüketicilerin, kapılarına gelen satıcıların, haklarını hiçe sayan tutumları karşısında kendilerini yasal yönden nasıl savunacakları anlatılırken bir hanım dinleyici aradı ve mağduriyetini dile getirdi. Dinleyicinin beyanına göre sözkonusu pazarlama şirketi satış sırasında kendisine bir haftalık cayma hakkını bildirmediği gibi 7 gün içindeki taleplerini de hiçbir şekilde karşılamaya yanaşmamış. Arife Hanım tüketiciye firmayla diyalog ortamı oluşturulup bu sorunun en kısa yoldan bu şekilde çözümlenebileceğini anlatırken dinleyicinin şu sözü dikkat çekti; "Bunlarla anlaşmak mümkün değil, aradığımda hakaret ediyorlar" Genelgeden önce bile bu şekilde tüketiciyi istismar edenlerin, cezaların düşürülmesiyle takınacakları tavrı düşünebiliyor musunuz?

Bundan sonra tüketiciye haklarını bildirmeyen, onların haklarını dikkate almayan, kendi yükümlülüklerini yerine getirmeyen kötü niyetli satıcılara neye dayanarak dur diyeceksiniz?

Hem programın yapımcısı Ömer Keser''in, hem de Avukat Arife Gökkaya''nın benimle aynı görüşte olduğunu gördüm. Herkes tıpkı benim gibi cezaların düşürülmesinin öyle iddia edildiği gibi "Esnafa-tüccara yazık oluyor..." Mantığıyla izah edilebilecek bir şey olmadığını düşünüyor. Öyle ya dürüst esnaf zaten kurallara uyuyor. Tüketicinin en doğal hakkını hiçe sayanlar kötü niyetli birkaç kişiden ibaret. Olsa olsa onlara yazık olmayacak bundan sonra. Ne pahasına; tüketiciye yazık etme pahasına! Daha önce de söylemiştim, tekrar vurgulamak istiyorum: Esnaf da, tüccar da aynı zamanda tüketicidir. Üstelik bir de işin karşı tarafı var; ya dürüst esnafın, doğru ve kuralına uygun çalışan tüccarın rekabetin korunması yönündeki hakları ne olacak? Yetkililerin konuya ilgisini beklemeye devam ediyoruz.

TÜKETİCİ DOSTU

Gaz kaçıran fırının servis hizmeti problemi çözüldü

İstanbul''dan Azmi Gün isimli okurumuz sorununu anlatırken, öncelikle Yeni Şafak Gazetesi''nin tüketicileri sorunlarıyla başbaşa bırakmamak için böyle bir köşeye yervermesinden duyduğu memnuniyeti dile getirmiş. Sayın Gün''e İlgisi nedeniyle teşekkür ediyor ve sadece şikayeti olduğu zamanlarda değil, köşemizi sürekli takip ettiğinde haklarının farkında olması yönünden kendisine hitab edecek nitelikte mutlaka birşeyler bulabileceğini hatırlatıyoruz.

Tüketicimiz ailece bir süreden beri evdeki fırın yüzünden başlarının dertte olduğunu, eşinin çeyizi olan Evsan Marka fırının çakmaklarının çalışmadığı gibi gaz kaçırdığını, hatta fırın kapansa bile yanmaya devam ettiğini, kapak açılınca sigorta attırdığını söylüyordu. Bu gerçekten ciddi sorunla ilgili olarak tüketicimiz kullanma kılavuzunda yer alan Pendik bölgesi servisiyle görüşmüş fakat şikayetine gereken ilgiyi bulamamış. Sorun faks mesajıyla bize ulaşır ulaşmaz, konunun aciliyetini de dikkate alarak Evsan Firması''nın merkez servis yetkilileriyle temasa geçtik. Çünkü bu sorun ortada firmanın servis hizmetiyle ilgili ciddi bir eksikliğe işaret ediyordu. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun''un servis hizmetleriyle ilgili 15''inci maddesine göre "İthalatçı veya imalatçılar sattıkları sanayi malları için o malın Bakanlıkça tespit ve ilan edilen kullanım ömrü süresince, bakım, onarım ve servis hizmetlerini yürütecek istasyonları kurmak ve yeterli teknisyen kadrosu ile yedek parça stoku bulundurmak zorundadır." Firma ilgilileriyle görüşmemiz sonucu sorunun konusunu tesbit açısından yanılmadığımızı anladık. Çünkü Firmanın Pendik Servisi ile bağlantısı kopmuş.

Sonuç olarak bu sorun aşıldı ve Firma İlgilileri tüketicimizin sorununu gidermek için gerekli servis hizmetinin sunulacağını bildirdi.

DUYDUNUZ MU?

Deprem tüketici şikayetlerini artırdı

Marmara depreminin ardından satıcı ile tüketici arasında çıkan anlaşmazlık yüzünden, Kocaeli''deki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti''ne yapılan başvuruların yoğunlaştığı bildirildi. Sanayi ve Ticaret İl Müdür Yardımcısı Ömer Akalp, şikayetlerin daha çok mobilya ve mutfak eşyalarındaki kampanyalı satışlarda görüldüğünü bildirdi ve şunları söyledi: "Tüketici, malın fiyatının yarısını vermiş, sonra evi yıkıldıktan sonra evim yıkılmış ben ne yapayım bu malı diyerek almaktan vazgeçiyor. Kalan ücreti ödeyecek gücü de olmuyor. Özediği parayı istiyor, malı almak istemiyor. Bu durumda satıcı haklı, sözleşme yapılmış. Bu tür şikayetler sık sık oluyor. Her iki taraf da mağdur duruma düşüyor. Hakem heyeti olarak sorunu çözmeye çalışıyoruz, ancak mahkemeye intikal ediyor. Eğer satıcı, zamanında teslim etmediyse, tüketici haklı duruma düşebilir. Çünkü sözleşme hükümlerini yerine getirmemiş sayılır. Bu durumda depremden sonra, tüketici malı almaktan vazgeçebilir." Akalp, "deprem vurguncuları"nın olabileceğine de dikkat çekerek tüketicilerin aldıkları malla ilgili mağdur olduklarında Tüketici Sorunları Hakem Heyeti''ne başvurmaları gerektiğini hatırlattı.

24 yıl önce
Kime yazık oluyor
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
İslâmî terör
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!