Tüketiciler, sessiz eylemlerinde konuşmama haklarını kullanarak cep telefonlarına getirilen haksız vergileri ve GSM şirketlerinin deprem, haftasonu-bayram tatil zamanlarında gün yüzüne çıkan kalitesiz(ayıplı) hizmet anlayışını protesto ettiler.
Ülkemiz tüketicilerinin bugüne kadar görmeye alışkın olmadığımız sesini duyurma gayretini bu köşeden haber verdikten sonra ilginin boyutunu yerinde izlemek için Kampanyanın yürütüldüğü Bayrampaşa''daki merkeze uğradım.
Müstakil Tüketiciler Birliği Üyeleri''nin kampanya süresince İletişim Özgürlüğü Platformu Sekreteryası''na yurdun dört köşesinden gelen yoğun destek mesajlarına cevap vermek için geçen haftasonunda gösterdikleri gayret görülmeye değerdi. Her kesimden vatandaşın, tüketicinin evrensel hakları hiçe sayılarak, görüşleri alınmadan faturalara yansıtılan ek vergileri ve cep telefonlarındaki teknik imkansızlıkları kınadığı eylemde, üç gün boyunca cihazlar kapalı tutularak Yetkililere şöyle denildi: "Madem ki sesimizi duymuyorsunuz o halde biz de cüzdanımızın gücünü hatırlatıyor ve konuşmama hakkımızı kullanıyoruz".
Tüketicilerin ses getiren sessizlik eyleminin başlatıldığı Sarayburnu ilginç görüntülere sahne oldu. İlk gün sahilde toplanan çok sayıda vatandaşın canlı tepkisi yanında, bir cep telefonunun kırmızı kurdele ile süslemiş paketin içinde denize atılması da görülmeye değerdi. "Belki sesimizi balıklar duyar!" sitemlerinin eşlik ettiği bu hareketin muhatabı olan Ankara inşallah şu uyarıyı dikkate almıştır; "Tüketicinin, cüzdanını ilgilendiren bu tür kararlar alınırken, hatta hükümetlerin ekonomik politikaları oluşturulurken görüşünün sorulması zorunludur. Bu evrensel haktan ülkemiz vatandaşlarının mahrum edilmesi düşünülemez. Ama tüketicinin sesini duyan yok ki... "
Eylemi yürüten İletişim Özgürlüğü Platformu''nun sözcülüğünü yapan Müstakil Tüketiciler Birliği Başkanı Avukat Bülent DENİZ, Sadece ilk gününde yaklaşık ikibuçuk milyon insanın fiilen eyleme katılarak cep telefonlarını kapattığı bildirdi. Bu rakam bile ülkemiz tüketicilerinin cüzdanlarına yönelik haksızlıkları sineye çekmemekte kararlı olduklarını gösteriyor.
Tüm İşçi Emeklileri Derneği, Yazarlar Birliği, Mazlumder, Abdülkadir Geylani Eğitim ve Kültür Vakfı, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Esnaf ve Sanatkarlar Derneği gibi burada hepsinin ismini veremeyeceğim 100''e yakın sivil toplum kuruluşu, üç gün boyunca İletişim Özgürlüğü İnsiyatifi adı altında kamuoyuna çağrı yaptı ve insanların cep telefonlarını kapatarak tüketmeme eylemine katılmalarını istedi.
Radyoların saat başı eylemle ilgili verdikleri haberler, televizyonların haber bültenleri, cep telefonu faturaları konusunun kamuoyunda hassasiyetle karşılandığını gösterdi. İhlas Haber Ajansı''ndan geçen haberlere baktım; Mesela Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu yaptığı açıklamada kampanyanın etkili olabilmesi için cep telefonlarının sadece hafta sonları değil, hafta içi de kapatılması görüşünde olduğunu belirterek şunları söylemiş: "Vatandaşlarımızdan tahsil edilen onca vergi, ek vergi ve yapılan zamlara rağmen en gerekli olduğu deprem anında bile insanların ihtiyacını karşılayamayan bu hizmet için son derece yüksek oranlarda vergilerin ve fatura bedellerinin tahsil edilmesi, büyük bir haksızlıktır."
Fakat bir de Ankara''ya ve GSM şirketlerine sormak lazım acaba; TÜKETİCİNİN SESİ GELİYOR MU?
Haberleşme aracı olarak giderek yaygınlaşan internet, sayısız soruna konu olmaya başlarken, Türk Telekomun aldığı karar tüketicileri büsbütün çileden çıkaracak gibi. Kullanıcılarının bulundukları bölge dışındaki bir sunucuya bağlanmaları durumunda şehirlerarası telefon görüşmesi ücreti ödemelerini öngören bu kararın 15 şubattan itibaren uygulanmaya başlanacağı bildiriliyor. Türk Telekom Başmüdürü Fethi Ercan, yeni uygulama gereği bu durumdaki tüketicilerin 0822''li hat indiriminden yararlanamayacaklarını açıkladı.
Faks mesajlarının yanısıra İnternet yoluyla hnisa@yenisafak.com adresine gelen tüketici şikayetlerinden biri Tüketici Kanunu''nda "Ayıplı mal ve hizmetler" başlığıyla anlatılan sorunlardan birine işaret ediyordu. Ankaralı tüketicimiz Necati Kıdıman Metro Grosmarket''den satın aldığı çatı ve balkon anteninin, montaj işlemini kullanma kılavuzunda belirtildiği gibi yapmasına rağmen gerekli randımanı vermediğini belirterek şikayetini şu sözlerle dile getiriyordu: "Köşenizde çok insana yardımcı olduğunuzu biliyorum, bu yüzden sorunumu size anlatmayı uygun gördüm. Montaj ve bağlantıları hatasız yaptığıma inanıyorum ama şuan antenden bir teneke parçası kadar bile yararlanamıyorum... Ben bu ürünün ayıplı olduğunu düşünüyorum. Ne yapabilirim?" Bu köşenin takipçileri bilir; alışılagelen "Ben yaptım oldu" mantığından farklı olarak bizim asıl hedefimiz tüketiciye kendi haklarını nasıl arayabileceğini anlatmak... Bu çerçevede tüketicimizi, kanuni süre içinde başvurarak malın yenisiyle değişimini talep etmesi için yasal hakları konusunda bilgilendirdik ve satıcıyla görüşmeye yönlendirdik. Sonuçta satıcı-müşteri arasında gerekli mutabakat sağlandı, ürün yenisiyle değiştirildi ve sorun çözüldü.
