|
Bir Dil Yıkıntısı

28 Ağustos tarihli Yeni Şafak''ta depremle ilgili bir taziye ilânı çıktı. İlânı veren bir müteahhit firma olduğunu zannettiğim Kuzey Kent''in yönetim kurulu başkanlığı idi. Bu kurulun dinî hassasiyetleri yüksek insanlardan olduğu ilân metninden anlaşılıyor ve sanırım depremde yıkılan dayanıksız binaları yapan müteahhitleri kınıyor, onlara âhiretteki ilâhî cezayı hatırlatıyor ve kendilerinin öyle olmadıklarını iddia ediyorlardı. Sanırım diyorum, çünkü bu ilân metninde ne demek istedikleri tam olarak anlaşılamıyordu. Sağlam ve sigortalı binalar yapacaklarını söyleyen bu zevat Türkçe''yi berbat etmişler; ne imlâ bırakmışlar, ne cümle. Sağlam ev yapacağım deyip de noktası, virgülü; öznesi, yüklemi yerinde iki cümle kuramayan, hepimizin ortak evi olan Türkçe''yi yıkan bir kuruluşa nasıl güvenilir?!

Siz hiç "deprem geçirmek" diye bir ifade duydunuz mu? Peki ya böyle bir olayda "...binaların yıkılmasına vesile olan kişi ve kişilerden..." denir mi? Vesile olan derseniz "Allah razı olsun"la bitirmeniz gerekir! Ya iyi bir mühendis şöyle bozuk cümleler kurar mı : "... Kuzey-Kent BS-20 hazır beton kullanılmakta olup ..." Ya şu cümleye ne dersiniz : "Bu elim olayda yapılan binaların yıkılmasına ..." Binalar bu olayda mı yapılmış, yoksa bu olayda daha önce yapılan binalar mı yıkılmış denilmek isteniyor, belli değil. Sanki yapılmayan binalar yıkılabilirmiş gibi. Bu kuruluş, "inşallah çalışmayı sürdürdüğü sigorta acentesiyle anlaşırsa bu konuda ilklere imza atacak"mış... Ya çalıştığınız sigorta şirketiyle anlaşamazsanız; işte o zaman yandık demektir!

Muhteremler, onca taziyenin arasında argo da kullanıyorlar, hem de bozuk bir cümlenin içinde : "Tabiri caizse bir KERİZMİYİZ, tabii kurunun yanında yaşta yanıyor." (İmlâ aynen böyle!!) Yarabbi aklımı koru, bu nasıl Türkçe böyle?!

Neredeyse bütün da/de edatları yanlış yazılmış, bir çok cümlenin sonunda nokta yok. Noktadan sonra kimi cümlelere küçük harfle başlanmış. İfadeler bozuk, tutarsız, ilgisiz.

Ben de bu yönetim kurulu başkanlığına onların ilândaki ifadesi gibi soruyorum : "Be zalimler! Hiç mi dil bilgisi okumadınız? Hiç mi imlâ kılavuzu diye bir şey duymadınız? Küçük bir ilân metnini doğru yazmaktan âciz misiniz."

Doğrusu şunun cevabını da merak etmiyor değilim : Bu Kuzey Kent (veya Kuzey-Kent) bir inşaat firmasıysa nerede faaliyet göstermektedir, nerelerde evler yapmıştır. Bugüne kadar depremde yıkılan, hasar gören binası var mıdır?


25 yıl önce
Bir Dil Yıkıntısı
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti