|
Kârlı bir ticaret

Bulunduğu yerin ve zamanın anlamından haberli ve habersiz insanlar şu anda camide, yollarda, çarşıda, pazarda, evlerinde, iş yerlerinde vs. tarihe tanıklık ediyorlar.

Yüzyılları boynundan sessiz sedasız aşırmış kalın gövdeli buz gibi mermer sütunun dibinde bağdaş kurmuş otururken, bütün bir tarihin med-cezirlerini sessiz bir görüntü halinde seyretti adeta. Kim bilir fasılasız dört asırdan beri ayakta olan bu muhteşem kubbenin altında burada, bu sütun(lar)ın dibinde ne kadar insan oturdu ve neler neler di(n)ledi?! Kubbenin, eskiden hattatlar için mürekkep elde edilen en uç noktasında helezonik kıvrımlar halinde yıllar yılı toplanıp birikmiş sözleri şöyle bir deşifre etmeye kalksak nice zengin ve farklı şeyler dinleriz, kim bilir?!.

Arka taraftaki Almeydanı''nda ne kutlamalara şahid olmuştur gökyüzüne bir roket gibi uzanan sivri minareler. Yıllar yılı kıble tarafındaki denizden nice zafer çığlıkları ve fetih şenlikleri gelmiştir! Adalar''dan mı, Cezayir''den mi, Tunus''tan mı? İstenmeyen yenilgiler ve bozgunlar yaşanmıştır. Akdeniz''de mi, Prut''ta mı, Kırım''da mı? İbrahim Paşa Konağı ile birlikte na kadar isyanlara tanıklık etmiş, nice kavga gürültüler görmüştür. Nice vezirlerin makam kavgası daha Paşakapısı''na varmadan buralarda olup bitmiştir. Nice kılıç şakırtısının izleri kalmış, mehter seslerinin yankısı sinmiştir uzaklardan gelmiş taşlara. Nice idamlara fetva verilmiş, nice kelleler uçurulmuştur haklı ve haksız. Padişahlar cüluslarını alırken yolu buradan geçmiştir Eyub''a.

Kar tutmuş tarihî kalın pencere korkuluklarının ardında süzülmüş gibi görünen bahçedeki ağaçlar ariyeten giyindikleri beyaz örtüyü taşımakta zorlanıyor. Hayır sahibi biri gövdesini şöyle bir sallasa pıtır pıtır dökülecek. Evlerin çatılarına tünemiş güvercinler belli ki donuyorlar. Saçaklardan sarkan buzlar damla damla eriyor. Bulunduğu yerin ve zamanın anlamından habersiz çocuklar kartopu oynuyor evlerin bahçelerinde.

Bulunduğu yerin ve zamanın anlamından haberli ve habersiz insanlar şu anda camide, yollarda, çarşıda, pazarda, evlerinde, iş yerlerinde vs. tarihe tanıklık ediyorlar. Aynen eslafı gibi. İleride haleflerinin de yapacağı gibi.

Hoca efendinin tane tane konuşması kocaman kubbenin altında yankılanıyor, mübarek bir ayın arkasından anlattıkları içimizi ısıtıyor, gönendiriyor, diri tutuyor.

İçinizde kârlı bir ticaret yapmak isteyen var mı? diye soruyor. İşlerin kesat gittiği şu günde bire on, ona yüz, yüze beş bin verilen kârlı bir işi kim istemez?!. İnanın bunu hiçbir patron, hiçbir işveren yapmaz, yapamaz, diyor. Yaparsa sabahtan akşama iflas eder, servetinin yerinde yeller eser. Zenginlik nedir ki, insanlar arasında deveran edip duran bir devlet. Bugün sen, yarın o. Devlet bugün maaşımıza güya enflasyon oranında yüzde yirmi beş zam yaptı. Bir yılda yüzde elli zam, haydi taş çatlasın yüzde yüz olsun. Aylığınıza yüzde yüz zam yapılsa bugün ne kadar memnun olursunuz, değil mi? Onca ihtiyacı karşılamak ve birkaç kuruş kazanmak için akşama kadar yorulduğumuz şu zamanda bu zammı kim istemez.

Ben size yüzde beşbin oranında kâr elde edeceğiniz bir ticaret öneriyorum, diyor hoca. Bu hoca da neler söylüyor diye bakıyor cemaattan insanlar. Ve devam ediyor: Bir ay boyunca farz olan orucu tuttunuz, Allah kabul etsin. Gelecek seneye kim öle, kim kala. Bu senenin bütün aylarını oruçlu geçirmek istemez misiniz? Efendimiz, ramazan ayını oruçlu geçirip de bir sonraki aydan, yani şevval ayından altı gün oruç tutan bir mümin bütün seneyi oruçlu geçirmiş gibi olur, buyuruyor. Gelin şu kısa günlerde bu kârlı ticareti kaçırmayın, n''olur?!

24 yıl önce
Kârlı bir ticaret
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler