|
- Savaş masası Avrupa’da. Barış masası Türkiye’de. - Türkiye aklı kıtalar dolaşıyor. Dünyanın ekseni değişecek!
Doğu-Batı savaşı Ukrayna’da
. Rusya-Avrupa çatışmaları, ABD-Rusya hesaplaşması Avrupa’da. Bu; 2. Dünya Savaşı’ndan bunu yana, son
yetmiş yılın en büyük kırılması,
derin değişimidir.
“Savaş masası” Avrupa’nın Doğu sınırlarında. Batı’nın kendi içinde.
Bu, Batı düzeninin dağılmasının, Batı’nın kendi içine hapsolmasının, kendi iç mücadelelerine mahkum olmasının en güçlü işaretidir.
SAVAŞ MASASI AVRUPA’DA. BARIŞ MASASI TÜRKİYE’DE. ÜÇLÜ ZİRVE MÜMKÜN!
İşte tam da bu anda;
dünyanın diplomasisi, jeopolitik pazarlıkları, güç kaymalarının yol açtığı yeni fotoğraf, barış masası Türkiye’de.
Avrupa korkuyla kıvranırken,
ABD Rusya’yı dünyadan tecrit ederken, Rusya Batı’yı tehdit ederken,
nükleer tehditler savrulurken,
bu iki dünyanın
bir araya gelebildiği, göz göze bakabildiği, konuşabildiği tek yer
Türkiye oldu.
Antalya’da
kurulan masa dünya için zaferdir.
Sonuç çıkmasa da bir zaferdir.
Kim bilir; Belki de bunun
ikinci ayağı; Erdoğan, Putin, Zelensky zirvesi olabilir.
Bu mümkündür ve olmalıdır.
Bu masanın kurulabilmesi umuttur. Rusya ve Ukrayna’yı, savaşın başından beri
ilk kez bir araya getiren Türkiye,
küresel diplomasinin merkezi, zirvesidir. Bu masanın
kıymeti, savaşın gidişatı çok daha vahim noktalara ulaşınca anlaşılacaktır.
DOĞU’YA DA, BATI’YA DA SÖYLENECEK BİR SÖZ VAR: SAVAŞ ALANI OLMAYACAĞIZ.
Dikkat edin,
bu masa Avrupa’da kurulamadı. ABD’de kurulamadı. Çin’de kurulamadı.
Hindistan ya da Japonya’da kurulamadı. Hiç biri bunu
yapamadı
, yapmadı. Dünyanın merkez ülkeleri açık ve net biçimde
boşa düştü.
Dünya savaşları dile getirilirken,
herkes bir yerlere sığınmaya
çalışırken Türkiye,
iki dünya arasında dengeyi kurabilen
tek ülke oldu.
Çünkü
Türkiye’nin Doğu’ya da Batı’ya da söyleyecek sözü var.
Çünkü Türkiye; coğrafyamızı sadece
savaşlar, işgaller, iç çatışmalar, terör fırtınaları, mezhep kavgaları, yağma ve alan
alanı olarak görenlere karşı bir aklı, bir duruşu, söz gücünü öne çıkarabilen tek ülkedir.
Türkiye aklı, imparatorluklar aklı,
hamasetin, duygusallığın, katı taraftarlığın,
Batılı nüfuz etkisinin, medyanın, enformasyon fırtınasının tuzağına düşmeden
bugüne ve yarına bir şey söyledi. Söyleyebiliyor. Bunu üretebiliyor.
TÜRKİYE AKLI ÜLKELER, KITALAR DOLAŞIYOR… DÜNYANIN EKSENİ DEĞİŞİR.
Emin olun
bu söz, bu duruş, bu akıl ülkeler dolaşıyor,
bölgelere yayılıyor,
kıtalara
uzanıyor. Türkiye duruşu Afrika’dan Ortadoğu’ya, Güney Asya’dan Orta Asya’ya her millete çok şey söylüyor. Bu
sadece iyi niyet değil, bir güç ilanıdır.
Türkiye; Doğu’nun da, Batı’nın da merkezine yerleşmiştir.
Savaşın da; barışın da anahtarı haline gelmiştir. Güç kaymalarının, yeni güç oluşumlarının,
yeni yükselişlerin sembol ülkesi
haline gelmiştir. Türkiye bu yönüyle
dünyanın eksenini
değiştirebilir.
ROMANTİK İYİMSERLİK DEĞİL.
Ortadoğu’da, Afrika’da, Balkanlar’da, Kafkasya ve Orta Asya’da her ne olursa,
düğüm noktası, bağlantı noktası
Türkiye’de. Bu artık uzun süre böyle olacaktır.
Tarih kendi havzasına akmaya
başlamıştır ve bunun geri dönüşü kısa ve orta vadede artık mümkün değildir.
Bu,
basit bir “arabuluculuk” işi değil. Romantik bir iyimserlik, dünyanın gözüne güzel, şirin görünme arayışı değildir.
Türkiye’nin hem Rusya hem Ukrayna ile görüşebiliyor olmasının verdiği fırsatı kullanmakla sınırlı değildir. Türkiye’ye yüklenmiş
“üçüncü derecede”
rol
, görev hiç değildir.
TRAFİĞE BAKALIM: HERKES NİYE TÜRKİYE’YE KOŞUYOR?
İsrail Cumhurbaşkanı Herzog Türkiye’ye geliyor.
“Yeni bir başlangıç yapalım”
diyor.
“Türkiye ve İsrail bölgemizi çarpıcı biçimde etkileyecek bir işbirliği yapabilir ve yapmalı”
diyor. “Çarpıcı biçimde etkileme” gibi iddialı dosyalarla geliyor.
Azerbaycan Devlet Başkanı Aliy
ev geliyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov
geliyor.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba
geliyor.
Yunanistan Başbakanı Mitçotakis
geliyor.
Almanya Başbakanı Scholz
geliyor.
NATO Genel Sekreteri Soltenberg
geliyor. Türkiye Ekseni bir şeyleri değiştiriyor.
Herkesin Türkiye’ye koşması,
Türkiye ile
yakınlaşıyor
olması, Türkiye’ye
davet
yollaması asla sıradanlaştırılmamalı.
ORTADOĞU NORMALLEŞMESİ: SAVAŞI BİZDEN UZAK TUTAR. BİZE GUAİDO LAZIM DEĞİL…
Türkiye’nin başlattığı
“Ortadoğu Normalleşmesi”
işte bu dönemde
coğrafya için bir ortak
projedir.
Mart ayında S. Arabistan’la
devam edecek bu açılım, Afrika’dan Ortadoğu’ya bir
ekonomik havza
oluşturabilir.
Çok daha önemlisi coğrafyamızı
otuz yıldır devam eden çatışmalardan uzaklaştırıp
, yeni savaşların çıkmasının önüne geçebilir. Tam da
ABD ve Avrupa’nın kendi içlerine,
Avrupa coğrafyasına yoğunlaştığı bir dönemde
bu fırsat
çok ciddi biçimde değerlendirilmelidir.
Daha dün dünyayı İran’a karşı kışkırtan, Arap dünyası ile İran arasında savaş çıkarmaya girişen,
Venezuela’da darbe yapmaya kalkışan
, ülke yönetimini tanımadığını açıklayıp kendi adaylarını,
Guaido’yu dayatan
ve bunun Türkiye’de bile bazı çevrelere
pazarlayan
ABD şimdi bu iki ülke ile
petrol anlaşması
yapıyor.
DOLAR HEGEMONYASI: BU SİLAH, ABD’NİN ELİNDEN ALINMALI!
Neden? Çünkü Rusya’ya
petrol yasağı
getirdi ve
bu açığı kapatması
lazım
.
Hani düşmanlık, rejim sorunu,
dünyaya pazarladığı gerekçeler? Kendisi unuttu:
İlkesizliğin, fırsatçılığın, bencilliğin en çirkin hallerini
sergiliyor.
Rusya’ya yaptırım, bir ı
rkçı histeriye
döndü.
Kültür, sanat
her alanda tecride döndü.
Ukrayna işgaline karşı durmak
yerine, bu ülkeyi
açıktan savunmak
yerine Batı’nın Rusya’yı parçalayıp
kaynaklarına çökme
arayışına döndü.
Mesela
dolar hegemonyası
ABD için her zaman
en etkili silahtı.
Bir
nükleer
güçtü. Ancak paranın bu ölçekte silah olarak kullanılması daha önce hiç görülmedi. Şimdi
bütün ülkeler, yarın ABD’nin aynı şeyi kendilerine de yapacağını
düşünüyor.
ABD’nin elinden bu silahın alınması
gerektiğini düşünüyor.
AVRUPA VE ABD BU SAVAŞI DAHA İLK GÜNDEN KAYBETTİ. DÜNYADA IRKÇILIK NEFRETİ.
Latin Amerika’dan Çin’e, Rusya’dan Ortadoğu’ya bütün ülkeler, Batı finans sisteminin nasıl bir sömürü çarkı olduğunu,
neden kurtulmak gerektiğini görüyor.
Rusya’ya
ambargo biçimi, dünya için tehlikeli işaretleri
öne çıkardı. Bir gelecek endişesi doğurdu. Bu da
Batı düzenini yerle bir edebilir.
Bu ambargo biçimi, Batı’yı tehdit edecek hale gelebilir.
ABD, özellikle de Avrupa, Ukrayna savaşını daha ilk günden kaybetti. Siyasilerinin, medyasının, kültür-sanat çevrelerinin çirkin ırkçılığı dünyanın nefretini büyüttü.

Yeryüzünün üçte ikisinden fazlası, Batı ırkçılığına karşı nefreti derinden hissetti. Bu, Avrupa’nın tükenişidir, şeytanlaşmasıdır.

KİMSE BATI SAVUNMASI İÇİN KAN DÖKMEYECEK..
“Ortadoğu’da, Afrika’da, Müslüman ülkelerde böyle savaşlar olması normal. Avrupa’da nasıl olur”
dişe şaşkınlıklarını ifade edenler, yüzyıllardır devam eden
sömürge zihninin en aşağılık hallerini
ortaya koydular.
Dünya bunu asla
hazmetmeyecektir
.
ABD ve Avrupa bu yüzden dünyaya
yabancılaşmıştı, nefret abidesi
oldu.
Kimse Batı savunması için kan dökmeyecek.
Her ülke, her bölge, her coğrafya,
kendi arayışına
yoğunlaşacak.
Batılı dünya düzeni çökmüştür
. Bir daha Batılı küresel düzen kurulamayacak.
“TÜRKİYE
21. YÜZYILIN SÜPRİZİ”DİR.
Biz
Türkiye’ye yoğunlaşalım
. Biz Türkiye’nin
güç sıçraması
nın ülkeleri, kıtaları etkilemesine bakalım.
İçerideki operasyon aygıtlarının, “iç işgalciler”
in “Türkiye’yi durdurma” girişimlerini boşa çıkaralım.
Ve emin olun:
“Türkiye, 21. Yüzyılın Sürprizi”
dir. Yakın gelecekte, bu cümleyi sadece biz değil, bütün dünya kuracaktır.

Ukrayna’nın işgali durdurulsa, savaş bitirilse bile, çatışmalar Avrupa sınırlarından uzaklaşmayacak.

Biz, dünyanın yükselen tarafına bakalım. Ezberlerimizi bozup, zihinlerimizi özgürleştirelim.
Cesur olanların
, kararlı olanların dünyasına bakalım. Gerileyip
tükenmişlerin
değil.
#Rusya
#Ukrayna
#AB
#ABD
#İngiltere
2 yıl önce
- Savaş masası Avrupa’da. Barış masası Türkiye’de. - Türkiye aklı kıtalar dolaşıyor. Dünyanın ekseni değişecek!
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’