|
Maliki"nin PKK korkusu!

Tam da PKK sınır ötesine çekiliyor, barış süreci tahmin edemediğimiz kadar yolunda gidiyor, Türkiye; Cumhuriyet tarihinin en karmaşık ve zor krizini çözme yolunda kararlı adımlarla ilerliyor derken yeni bir sorun çıktı.

Irak Dışişleri Bakanlığı, dün, Türkiye''ye karşı şaşırtıcı bir açıklama yayınladı: Kuzey Irak''a doğru çekilen PKK''lılar Irak topraklarına giremez..

Açıklamaya; ''Irak hükümeti, Türkiye''deki Kürt sorununun siyasi ve barışçıl yollarla çözümü konusundaki çabaları takdirle karşılıyor'' notu düşüldükten sonra, ''Irak''ın egemenliği, toplum güvenliğinin ve istikrarının sağlanması ve başka ülkelerin iç işlerine karışmama ilkeleri gereğince, Irak hükümeti PKK''lıların Irak topraklarına girmesini kabul etmiyor'' ifadesi kullanılmış. Silahlı grupların Irak''a girmesinin bölge ülkelerinin güvenlik ve istikrarını da tehlikeye sokacağı sanki özellikle vurgulanmış. Olaya bölgesel bir nitelik kazandırılmış.

Bu açıklama ciddiye alınır mı?

* Irak''ın istikrarı diye bir şey söz konusu mu?

*Kürtlerle zaten ayrışmış, Sünnilerle savaş halinde olan, ülkeyi neredeyse üç parçaya bölen Bağdat yönetimi Irak için asıl istikrarsızlık kaynağı değil mi?

* Madem Irak''ın istikrarı bu kadar sarsılıyor, on yıllarca Irak topraklarından Türkiye''ye yönelen tehdit Bağdat için bu kadar kötü bir sicil iken söz konusu açıklamayı kim umursar?

*Kürtlerle arayı geçici olarak düzeltip Sünnileri sindireyim, ardından Kürtlerle hesaplaşırım tezine sarılan bir yönetimin bu açıklamadaki asıl amacı, PKK''lıların K. Irak''a çekilmesi mi yoksa Türkiye''nin bir sorunu K. Irak yönetimiyle birlikte çözme çabası mı?

*Yani bir tür sabotaj mı?

* Açıklama, Irak''ın istikrar ve güvenliği için mi yapılmış yoksa İran''ın bölgesel hesapları esas alınarak mı?

* Tahran''da pişirilip Bağdat üzerinden servis edilen bu tavır; Irak''ın istikrarını önceliyorsa o zaman Tahran-Bağdat ekseninin Irak''ı neden üçe bölecek politikalar uyguladığı sorgulanmaz mı?

Bu soruların hepsi çok önemli. Hepsi üzerinden ciddi değerlendirmeler yapılabilir ve söylenecek çok söz var.

Ama barış süreci konusunda bizim de kendimize sormamız gereken, ihmal ettiğimiz bir boyut var. Genelde içerideki gelişmelerle birlikte değerlendirdiğimiz sürecin bölgesel etkileri üzerine pek kafa yormuyoruz.

Türkiye''nin bütünleşmesi, birlikte gelecek kurmaya çalışması, buna bağlı olarak büyümesi ve daha geniş ölçekli hesaplar içine girebilmesi güzel. Ancak Türkiye''nin büyümesinin çevresinde yol açacağı sarsıntı da iyi hesaplanmalı. Bu sarsıntı Maliki yönetiminin bakışıyla ölçülmese de bölge gerçekleri ile sürecin birbirini beslediğini bilmeliyiz.

Krizi çözme konusunda Türkiye''de müthiş bir fedakarlık, çaba ve istek var. Bu notu düştükten sonra çözüm sürecinin iki gerçekten beslendiğini söylemeliyiz: Bölgede şekillenen yeni güç haritası ve Kuzey Irak petrollerinin paylaşımı.

Yeni güç haritası ya da güç arayışı Türkiye''nin iç bütünleşmesini de destekliyor, bölgesel düzeyde yeni ortaklarını da. Sünnilerin ve Kürtlerin yeni ortaklar olarak öne çıkmasının nedeni de bu. Bu tür bir yakınlaşma söz konusu olmasaydı, PKK''nın böyle bir barışa, çözüme razı edilmesi imkansız olacaktı, bugün hala o dağlarda kanlı çatışmalar izliyor olacaktık.

İşte bu yeni saflaşmanın diğer yanında İran ve Bağdat duruyor. Suriye meselesi de bu saflaşma yüzünden kangren haline geldi zaten.

Dolayısıyla İran ve Maliki yönetimi için, PKK''nın Türkiye açısından sorun olmaktan çıkması ellerini zayıflatan, karşı taraftaki Türkiye''nin elini güçlendiren bir durum. Böyle olunca da güç oluşumunda denge Tahran-Bağdat aleyhine bozuluyor.

Irak''tan gelen ''istikrarsızlık'' iddiası gülünç. Ortada istikrar olmadığı gibi, ülke zaten bölünüyor. Sünniler bile Kürtler gibi özerklik istiyor. Meselenin ''istikrar''la açıklanacak yanı yok. Bir tür saptırma söz konusu.

Suriye''deki cepheleşme, Irak''ta da ayrışma şeklinde ortaya çıkıyor. Çözüm süreci ve Türkiye''nin genel anlamda Kürtlerle yakınlaşması, İran için ciddi bir zemin kaybıdır. Bunu engellemek için mümkün olan her yol denenecektir.

İran''ın PKK meselesine bakışını Bağdat üzerinden gördük. Hepsi bu.

11 yıl önce
Maliki"nin PKK korkusu!
Kara dinlilerle milletin savaşı
İhvân yok olur mu?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar