|
PKK, koordinatör, Türkiye-İran operasyonu

Başbakan Tayip Erdoğan''ın 29 Eylül''de başlayacak ABD gezisinin temel gündem maddeleri PKK, Lübnan ve İran/Suriye. İki ülke arasında “PKK ile ortak mücadele” gerilimi şimdilik “koordinatörlük” formülüyle ertelendi. Hemen belirtelim; “koordinatörlük”, Türkiye''nin önüne sürülen bir aldatmacadan, krizi erteleme formülünden başka bir şey değil. Sadece PKK meselesine değil, Washington''ın Ortadoğu''da, özellikle de Irak''ta, “terör” üzerinden ne gibi sonuçlar elde ettiğine dikkatle bakmak, “terör kartı”nın nasıl işlettiğini görmek, bunları terörle mücadele adı altında nasıl yapabildiğini iyi kavramak gerekiyor.

Şimdilerde İran''a karşı etkin biçimde kullanılan PJAK, bir ABD projesi. Irak''ta kuruldu, örgütlendi, silahlandırıldı, eğitildi ve şimdi İran''ı vuruyor. Aynı girişim Suriye içinde de söz konusu. Aynı yöntem İran''daki başka etnik gruplar üzerinden de uygulanıyor.

Ziyaret öncesi ilginç gelişmeler oldu. Türkiye Lübnan''a asker gönderme kararı aldı ve ABD''nin Lübnan için geliştirdiği “uluslararası güç” formülüne dahil oldu. Hizbullah''ın silahsızlandırılması için hem Lübnan''da rol aldı hem de kendi hava sahasında İran uçaklarına sıkı denetim uygulamaya başladı.

PKK konusunda Türkiye''nin çağrılarını yıllardır duymayan ABD bir anda harekete geçti ve Türkiye''nin PKK''ya yönelik politikalarını belirleme pozisyonuna geçti. Türkiye sadece ABD''nin açtığı yoldan yürüme durumunda kaldı. Dolayısıyla PKK da, ABD''nin Ortadoğu''daki “Kürt kartı” çerçevesinde oynanan oyunun malzemelerinden biri oldu.

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, “Saldırıları durdurması yönünde PKK''yı ikna ettiklerini, örgütün yakında ateşkes ilan edeceğini” söyledi. Garip bir şekilde, İran için kurulan PJAK daha da güçlendirilip İran topraklarına saldırtılırken, PKK için başka bir formül devreye sokuluyor. ABD-Türkiye-Irak arasında PKK üzerinden bir pazarlık sürecinin zemini oluşturuluyor.

Tam bu sırada ilginç bir iddia ortaya atılıyor.

İsrail istihbaratına yakın bir internet sitesi, Türkiye ile İran''ın Kuzey Irak''a ortak operasyon yapmaya hazırlandığını öne sürüyor. Daha çok İsrail ve İran kaynaklarına dayandırılan iddialara göre; operasyonun hedefi Kandil dağı. Öncü birlikler Irak''ın 7-8 kilometre içerisinde hazır bekliyor. ABD''nin yarı resmi kurumlarında Türkiye topraklarının bölünmesine ilişkin haritalara da atıfta bulunulan iddialarda, Türkiye''nin Irak petrolünün yüzde 40''ını çıkaran Kerkük''ü ele geçirebileceği, Türkiye-İran ortak operasyonunun Ortadoğu Savaşı''na yol açacağı ifade ediliyor. İki ülkenin hava kuvvetleri, hava indirme birimleri, zırhlı birlikleri, özel harekat birlikleri (Son aylarda Kuzey Irak''ta yoğunlaşan özel harekat birlikleri ve Barzani birliklerinin Türkiye sınırına yaptığı yığınak hatırlanmalı) ve topçularının koordine bir operasyon için bekledikleri öne

sürülüyor.

Haberde, bu durumun ABD-İsrail karşısında Türkiye-İran ortak gücünü çıkarmış olacağı, Kuzey Irak hava sahasının kapanmasının İran''ı vurmaya niyetli ABD ve İsrail uçakları için ciddi sorun teşkil edeceği söyleniyor.

İsrail''in Kürtleri eğitmesine de atıfta bulunulan haberde, BBC''nin konuya ilişkin son haberindeki görüntülerin, Türkiye tarafından verildiği de iddia ediliyor. Yine ilginç bir iddia; ABD''nin PKK için koordinatör olarak tayin ettiği General Joseph Raltson''ın asıl görevi Türkiye''nin Kuzey Irak''a müdahalesini engellemek. İran ise, müdahale için Türkiye''nin karar vermesini bekliyor. İlk Türk asker ve tankı harekete geçtikten sonra İran da harekete geçecek. Eğer böyleyse Suriye''yi de üçüncü bir aktör olarak nitelemek gerekiyor.

İsrail kaynaklı bu iddialar ne kadar gerçeği yansıtıyor? ABD ve İsrail İran''ın nükleer tesislerine saldırıya hazırlandığı; Türkiye''nin Irak işgalinden bu yana ABD ile ilk kez bu kadar yakın olduğu bir dönemde bilgiler ne kadar doğruyu yansıtabilir?

ABD, PKK konusunda Türkiye''ye hep yalan söyledi. Çağrılarını duymadı, önerilerini geri çeviri. Şimdi birden PKK meselesine yoğunlaştı. Irak, Türkiye ve ABD üçgeninde belli çevreler Türkiye''yi bir müzakere masasına doğru sürüklüyor.

Ancak bu müzakereye direnç oldukça güçlü. Yakında ABD''nin yine yalan söylediği ortaya çıkacak ve müzakere süreci boşa çıkacak. Tabi Türkiye iç kamuoyunda ciddi bir gerilimin bizi beklediğini söylemek kehanet değil.

Ortada iki seçenek var: Sınıra yığılan binlerce asker ve aylardır süren hazırlıkların iki amacı olabilir: Ya ABD ve İsrail''le birlikte İran''a karşı bir operasyonun içinde yer alacaklar. Ya da, ABD''nin yalanlarına, ''Kürt kartı''na ve İsrail''in bölgedeki etkinliğine karşı belki İran ve Suriye ile büyük bir operasyona girişecekler. Türkiye''de her iki ihtimalin de müşterileri var. Bakalım kim kazanacak!

18 yıl önce
PKK, koordinatör, Türkiye-İran operasyonu
Safer Ayı ve belalılarımız
“Ben develerin derdindeyim”
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar