|
Yeni gerilim hattı...

George Bush yönetiminin iktidara gelmesinden sonra Ortadoğu''da yeniden tırmanan gerilim Balkanlar''dan Orta Asya''ya kadar uzanma evresine girdi. Bağdat saldırısı ve Körfez Koalisyonu''nu tekrar bir araya getirme çabaları İsrail-Filistin gerilimini bile gölgede bırakan bir hareketliliği Ortadoğu''ya taşırken, Balkanlar''da Sırplar''ın hakim rolünü üslenmeye aday olan Arnavutlar''ın Makedonya''yı bölünmeye doğru sürükleyen çıkışları ve bütün Arnavutlar''ı birleştirme hedefleri bölgede uzun sürecek çatışmaların kapısını açtı.

Son olarak ABD''nin 50 Rus diplomatı sınır dışı etme kararı ve bunlardan dördünün derhal ABD''yi terk etmesini istemesi, Rusya''nın da misilleme hazırlığına girişmesi ve aynı şekilde 4 ABD''li diplomatı sınır dışı etmesi, bununla da kalmayıp, ABD yönetiminin Çeçenistan Dışişleri Bakanı İlyas Ahmadov''un Washington''a geleceğini ve kendisiyle resmen temas kurulacağını açıklaması Moskova''yı telaşlandırdı.

Bütün bu gelişmeler, yeni ABD yönetiminin sadece Ortadoğu''da değil, Orta Asya ve Balkanlar''da da daha "radikal çıkışlar" yapabileceğinin sinyallerini verdi. İlginç bir şekilde, "Avrupa Birliği, Rusya ve İran hattı"ndaki stratejik yakınlaşma ve bunun sonucunda Avrupa''dan Rusya''ya, oradan da İran ve Ortadoğu''ya kadar uzanan yeni dayanışma hattında ciddi hareketlilikler oluşmaya, Balkanlar''dan Orta Asya/Hazar bölgesine oradan da Ortadoğu''ya uzanan bir gerilim hattı ortaya çıkmaya başladı.

AB-Rusya dayanışması ve ABD''nin misillemesi

ABD''nin yeni Ortadoğu politikası netleşirken Orta Asya''daki "hezimet"i nasıl telafi edeceği hala tam anlamıyla belirginlik kazanmadı. Aynı şekilde Hazar enerji kaynakları ve ulaşım koridorlarını denetim altına alan AB-Rusya-İran dayanışmasına, Balkanlar''daki ABD varlığının geleceğine, Avrupa''nın Sırplar''la yeniden barışıp Arnavutlar''ı dışlamasına karşı nasıl tavır alacağı merakla bekleniyor.

Ancak sinyaller, ABD''nin Ortadoğu''da yaptığı gibi bu bölgelerde de ilişkileri sertleştireceği izlenimini veriyor. Kafkaslar ve Hazar bölgesine ilişkin gelişmelere karşı sessizliğini koruyan ABD''nin son "casus krizi" ve Çeçenistan''la temas kurma girişimi Rusya ile ilişkileri gerdi.

Rusya''nın ABD karşısında ne Ortadoğu''da, ne Balkanlar''da ne de Orta Asya/Hazar bölgesinde tam anlamıyla direnç göstermesi mümkün değil. Casus krizi ve Çeçen meselesi üzerine Moskova''dan yapılan "Soğuk Savaş yeniden başlar" tehditlerinin de ciddiye alınacak bir tarafı yok. Mesela, Fransa ile birlikte Rusya Irak ambargosunun fiilen devre dışı bırakan iki ülkeydi. Buna rağmen ABD''nin sert yöntemlerle Irak meselesini yeniden gündeme getirmesine karşı Moskova hiç bir şey yapamadı.

Her ne kadar gerilim ABD ile Rusya arasında görünüyorsa da, son zamanlarda Rusya''nın derin ilişkilere girdiği adreslere bakılınca yeni boyutlarının nelere uzandığı ortaya çıkıyor. Rusya hem Balkanlar''da, hem Orta Asya/Hazar bölgesinde hem de Ortadoğu''da AB ile birlikte hareket ediyor. AB Rusya ve Rusya-İran arasındaki stratejik derinlikli işbirliği, Avrupa''dan Rusya''ya, Orta Asya''dan Ortadoğu''ya uzanan bir dayanışma hattına dönüştü. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell Ortadoğu''ya yönelik destek turundan şimdilik boş döndü. Yine Washington, Clinton yönetiminin iflas eden Orta Asya politikasından sonra bölgeden sanki silindi. ABD ve Türkiye''nin bıraktığı boşluk Rusya, AB ve İran tarafından dolduruldu. Şimdi ABD bütün bu bölgelerde her şeyi yeniden başlatıyor. Bush yönetiminin, Almanya-Fransa güdümündeki AB''ye ve Rusya''ya karşı Clinton yönetimi kadar "sabır" göstermesi beklenmiyor.

Türkiye yeni tercihlere zorlanacak

Yeni gerilim hattı en fazla Türkiye''yi bir "tercih yapmak"la karşı karşıya bırakacak. Gerek AB''ye üyelik süreci gerekse Mavi Akım gibi enerji projeleri ve güvenlik anlaşmalarıyla AB ve Rusya ile geri dönülmez ilişkilere giren Türkiye, son krizden sonra ekonomik yönetimini tamamen ABD inisiyatifine terk etti. Bunun gerek iç siyaset üzerinde gerekse dış politika ve Türkiye''nin bölgesel konumu üzerinde ciddi etkileri olacak. ABD''nin tayin ettiği bölgesel rolü oynamaktan başka seçeneği kalmayan Türkiye, geçmişe yönelik alternatif açılımlarını da sorgulama dönemine girecek. Mesela, Rusya ve Çin ile girdiği ekonomik ve güvenlik eksenli ilişkiler yeniden gözden geçirilebilir. ABD dış politikasının önceliklerine göre Ortadoğu''ya karşı konumlandırılmaya çalışılan Türkiye, yine ABD''nin tercihlerine göre Orta Asya/Hazar bölgesinde yeni roller üslenmeye başlayacak.

Rusya ile ABD arasındaki belirginleşmeye başlayan gerilim, aynı zamanda Atlantik İttifakı''ndaki çatlamanın da göstergesi. Yani, Avrupa''dan Rusya''ya, oradan İran ve Ortadoğu''ya uzanan dayanışma hattı ABD''nin son çıkışlarıyla bir gerilim hattına dönüşüyor. Bu hat üzerinde en zor sınavı verecek ülke de Türkiye''dir.

23 yıl önce
Yeni gerilim hattı...
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset